27 Nisan 2017: Eskişehir’de ortaokul öğrencisi 14 yaşındaki S.Y.’nin üvey babası, üvey kardeşi ve öz dayısının oğlu tarafından tecavüze uğradığını rehber öğretmenine söylemesi üzerine durum polise bildirildi.
17 Mayıs 2017: İstanbul Kınalıada’da ortaokul öğrencisi üç kız çocuğunun 1.5 yıldan beri tecavüze uğradığı, rehber öğretmen M.Ş. sayesinde ortaya çıktı.
1 Ekim 2017: Gaziantep’te bir ilkokulun psikolojik danışma ve rehberlik servisi, öğrencilere ‘Çocuklarda mahremiyet’ konulu bir eğitim semineri verdi. 9 yaşındaki E.Ö. bakkalının kendisine dokunuşlarının derste anlatılan ‘kötü dokunuş’ örneği olduğunu anladı ve durumu ailesine bildirdi. Bakkala dava açıldı.
Bu listeyi daha da uzatmak mümkün. Öğrencilerin yaşadığı şiddet, cinsel taciz olaylarının ortaya çıkmasının yanı sıra psikolojik yardım ve doğru kariyere yönlendirmede rehber öğretmenlerin rolü çok büyük. Ülkemizde 565 öğrenciye 1 rehber öğretmen düşüyor. Bazı okullarda bu sayı 1000 öğrenciye bir rehber olabiliyor.
Okullarda rehber öğretmen açığı yaşanırken tartışmalara neden olan “Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği” 10 Kasım’da Resmi Gazete’de yayınlandı. Yönetmelikle, rehberlik ve psikolojik danışmanlık öğretmenlerine nöbet tutma, sınavlarda görev alma şartı getirildi. Kuşkusuz bu da öğretmenlerin tepkisine neden oldu. Okullarda üstlendikleri rolü, iş yüklerini bakanlık yetkililerine anlatmaya çalışan rehber öğretmenler, mesleği sağlıklı şekilde yürütememekten dertliler. Haklılar da. Çünkü, öğrencilerle sağlıklı iletişim için her an ulaşılabilir olmaları gerekiyor. Nöbet, etüt, boş derslere girme gibi görevlerin öğrencilerle güvene dayalı iletişimine zarar vereceğini ve esas görevlerini aksatacağını düşünüyorlar.