Apseli ve iltihaplı diş çekilir mi? hamilelikte ya da normalde kökü apseli diş çekilirse ne olur?
Güncelleme Tarihi:
Dişler; çiğneyebilmek adına oldukça önemli hususlardan birisidir. Bununla beraber dişlerde çürükler ile beraber iltihap veya apselerin meydana geldiğini belirtmek mümkündür. İltihaplı dişlerin çekilmesi durumunda, enfeksiyonların kana karışma olasılığı ortaya çıkmaktadır. İltihabın mutlaka olarak kana karışması gibi bir durum söz konusu değildir. Ama bu durumun çok yüksek bir ihtimale sahip olduğunu belirtmek gerekmektedir. İltihabın kana karışması durumunda insan vücudunda bazı bulgular ortaya çıkar. Peki apseli ve iltihaplı diş çekilir mi? Hamilelikte ya da normalde kökü apseli diş çekilirse ne olur detayları ile derledik.
İltihaplı diş; bireyin yüzünde şişmeye sebep olmuşsa, halsizlik, ateş gibi semptomlar da varsa antibiyotik kullanımı ile birlikte iltihabın akut halinin baskılanması gerekmektedir. Böyle bir durumda iki temel tedavi metodu ortaya çıkmaktadır. İltihap; dişin köklerine zarar vermemiş ise, boyutu da çok büyük derecede değilse kanal tedavisiyle tedavi edilerek, ağız içerisinde tutulabilir. Ancak diş iltihabı büyük olup, diş köklerini etkilemişse diş çekimi tavsiye edilmektedir. Radyolojik görüntülemeyle tedavi metotlarına doktor karar verecektir. Yapılacak olan tedavilerin sonrasında antibiyotik kullanımı gerekliyse, diş hekimi uygun antibiyotiği verecektir.
Apseli ve İltihaplı Diş Çekilir mi?
Teknolojinin ilerlemesine karşın tedavisi yapılamayan diş kırıkları, çürükler ve ilerleyen diş eti enfeksiyonları nedeniyle diş çekimi yapılabilmektedir. Çekim uygulanacak olan dişlerin pek çoğunda akut olan ya da kronik iltihaplar söz konusudur. Bunun yanı sıra akut enfeksiyonlar; şişlik, ağrı, dişin etrafındaki diş etindeki kızarıklık olarak belirtilebilir. Kronik enfeksiyonlar ise; hafif ve yavaş ilerleyen, genelde ağrısız olan iltihap durumlarıdır. Kronik iltihaplı dişlerin çekilmesi genelde çok daha rahat yapılabilmektedir. Akut iltihaplı olan dişlerin çekiminde yeteri kadar anestezi derinliğinin sağlanmasının güç olması ve ağzın açılmasında zorluk gibi nedenlerden ötürü, hasta bireyler iltihaplı diş çekiminin riskli olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden de tercih edilmemektedir.
Dişte apse olması durumunda ilk önce apsenin temizlenmesi ve uygun antibiyotiğin verilmesi, yapılan en erken zaman diliminde de ilgili olan dişin çekiminin ya da dişin tedavisinin yapılması gerekmektedir. Hasta bireyin, medikal vaziyetinin iyi değerlendirilmesi ve olası iltihabın yayılmasına karşı tedavi esnasında ve sonrasında iyi bir biçimde izlenmelidir. Dişlerin en kısa zamanda çekilmesi, hasta birey açısından faydalı olmaktadır.
İltihabın denetiminde, asıl olan kısımdan etken mikroorganizma kaynaklarının uzaklaştırılarak, bağışıklığın desteklenmesi gereklidir. Antibiyotikler, yalnızca gerekli durumlarda kullanılması gerekli olan yardımcılardır. İltihabı tek başına tedavi etmemekte olup, mevcut olan durumun baskılanmasına destek olur. Bundan ötürü tedavi tamamlanmadan yalnızca antibiyotik kullanmak, hastaya yarar sağlamayıp, bakterilerin de o ilaca karşı direnç kazanmasına neden olacaktır.
Hamilelikte ya da Normalde Kökü Apseli Diş Çekilirse Ne Olur?
Gebelikte farklı durumlarda olan hormonal yapılar; diş etlerini etkileyerek, iltihabın yatkın olmasına neden olmaktadır. Mevcut olan diş eti problemleri, gebelikte daha belli hale gelmektedir. C vitamini desteği v e iyi ağız bakımı sayesinde rahatsızlık, hafifçe atlatılabilir. Ancak yine hamile kalmadan, diş ve diş etlerinin, diş doktoru tarafından muayenesi yapılmalıdır. Bu şekilde gerekli tedavilerin yapılması elzemdir. Gebelikte çürük oranının artmasında ise bulantıların etkisi bulunmaktadır. Bu tür bulantılardan sonra dişlerin hemen fırçalanmaması, önce gargara yapılması gereklidir. Bu işlem sonrasında dişler 20 dakikadan sonra fırçalanmalıdır.
Buna rağmen; bireylerin dişleri iltihaplı veya apseli olabilmektedir. İltihaplı dişlerin bebeğe oldukça fazla zararı bulunmaktadır. Ancak buna karşın; gebeliğin ilk üç ayında bebeğin organ gelişim evresi olduğundan, diş tedavilerinden kaçınmak gerekmektedir. Bununla beraber tedavilerin, en az üç ay ertelenmesi gerekmektedir. Acil bir durum söz konusu olduğunda, bireyin jinekoloji uzmanı dahilinde işlem yaptırması gerekmektedir.