Güncelleme Tarihi:
Ergül, Türkiye’nin 7 üniversitesinden akademisyenlerin Antarktika'da 2 hafta süren araştırmalar gerçekleştirdiğini, bu bilimsel seferin Türk bilim tarihi açısından ilk olduğunu söyledi.
Ekibin iklim değişikliği, buzullar, yabancı türler, kirlenme, denizsel biyoçeşitlilik, koruma alanları, deniz memelileri ve botanik konularında araştırmalar gerçekleştirdiğini belirten Doç. Dr. Ergül, Antarktika'nın hiç kimsenin yaşamadığı ve üzerinde toprak paylaşımı için hiçbir savaşın yapılmadığı bir kıta olduğunu anlattı.
Halim Aytekin Ergül, Buenos Aires'teki Antarktika anlaşmalarının yürütüldüğü bir merkez tarafından kontrol edilen kıtaya herhangi bir yabancı organizmanın götürülmesinin yasak olduğunu hatırlatarak, aynı şekilde oradan bir canlı ya da cansız organizmanın çıkışının da yasak olduğunu, ancak izinlerle bu tür çalışmaların yapılabildiğine işaret etti.
"Türkiye'den ilk defa bir ekip bu çalışmayla gitti"
Söz konusu merkezden bilgi aldıklarını ve Ukrayna ekibiyle birlikte aynı gemiyle kıtaya hareket ettiklerini aktaran Ergül, şöyle devam etti:
"Galindez Adası, ziyaret etmek istediğimiz ve çalışma yapmak istediğimiz özel bölgeydi. Galindez Adası'nda Ukrayna'ya ait araştırma istasyonu bulunuyor. Yalnız adaya gitmek için 2,5 gün daha beklemek zorunda kaldık. Çünkü, yolumuzu kesen buz dağları vardı. Zorlukla adaya ulaştık ve çalışmalarımızı yapmaya başladık. Düşüncelerimizin yüzde 80'ini hayata geçirme imkanı da bulduk. Daha evvel oraya çalışma yapmak için tek başına giden arkadaşımız var. Ancak, Türkiye'den ilk defa bir ekip bu çalışmayla gitti. İlk defa somut örneklerle geri döndü. Bunları bilimsel dergilerde yayınlamak için şimdi çalışmalar yapıyoruz. Bunu başarabilirsek, Türkiye Cumhuriyeti'nin söz konusu alanlarda evrensel bilime katkı sağlayacağını gösteren somut bir örnek olacak."
"Antarktika çok temiz bir kıta olarak bilinir ama gerçekten öyle mi?"
Doç. Dr. Ergül, hazırladığı "Antarktika Yarımadası Sediment ve Biyota Örneklerinde Toksik ve Biyojenik Bileşenlerin Araştırılması" projesinin, KOÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimince desteklediğini dile getirdi.
Proje kapsamında önemli araştırmalara yapmaya başladıklarına dikkat çeken Ergül, şöyle konuştu:
"Antarktika her ne kadar insan etkisinde uzak bir kıta olsa da artan sanayileşmeyle üretilen kimyasalların atmosferik hareketlerle taşınabileceğini, kıtaya gidebileceğini ve yaşam koşullarını etkileyebileceğini düşünüyoruz. Antarktika'dan getirdiğimiz deniz çamurunun analizleri bize bu konuda fikir verecek. Dolayısıyla özel ekipmanlarla denizin 20 ila 45 metre derinliklerinden deniz çamuru örnekleri aldık. Antarktika çok temiz bir kıta olarak bilinir ama gerçekten öyle mi? Bunu sorguluyoruz."
"Küresel ısınma var mı yok mu? Şimdi biz de araştırıyoruz"
Halim Aytekin Ergül, Türkiye'nin uluslararası ölçekte yürütülen çalışmaları yapabilecek güce ve kabiliyete sahip olduğuna işaret ederek, "Ozon tabakasındaki incelme ya da delinmeyle buradaki etkileşimler dünyanın diğer bölgelerine göre biraz daha farklı. Bu etkileşimler acaba canlılar üzerinde bir olumsuz değişiklik meydana getiriyor mu? Bunu test etmek için yine örnekler aldık. İnsan etkisinden uzak haldeyken oradaki canlı organizmaların durumu, insan etkisinin maruz kalan aynı türdeki canlı organizmalarla karşılaştırıldığında acaba nasıldır? 'Genetik bir değişiklik var mıdır, yok mudur' gibi biyolojik unsuları da test etmeyi planladık" değerlendirmesinde bulundu.
Analiz çalışmalarına başladıklarını aktaran Doç. Dr. Ergül, "Küresel ısınmadan söz ediliyor, ozon tabakası deliniyor. Ama bunlar hep yabancı bilim adamlarının söyledikleri neyse onu biliyoruz. Gerçekten öyle mi? Bunu ilk defa kendi bulgularımızla sorgulama imkanı olacak. Küresel ısınma var mı yok mu? Şimdi biz de araştırıyoruz. Tabi olduğuna dair çok ciddi kanıtlar var görüyoruz. Biz de bu çalışmaların bir kenarından tutuyoruz. 'Küresel ısınmayla ilgili işaretler vardır' diyebilecek bir çalışma yapıyoruz" ifadesini kullandı.