Güncelleme Tarihi:
Animizm bir diğer adı ile canlıcılık, canlı ve cansız bütün doğanın bir ruhu olduğunu savunan bir inanç biçimidir.
Canlandırmacılık Ne Demek?
Animizm yani canlandırmacalık, evrende bulunan tüm bitki ve hayvanların, taş, toprak, varlıkların, göklerin hatta yağmur, dolu, yıldırım gibi doğa olaylarının bile bir ruhu olduğunu savunan bir inançtır. Latinceden gelen anima sözcüğü, çevrede bulunan ağaç, toprak, taş, hayvan ve bitki gibi tüm varlıkların bir ruhu olduğu varsayımını dile getiren bir sözcüktür. Bu sözcük dilimize ise, canlıcılık ve ruhçuluk şeklinde çevrilmiştir.
Felsefede Animizm Akımının Özellikleri
Felsedede animizm akımı, can ya da ruh düşüncesi uyku ve uyanıklık halinin birbirine karışması ile ortaya çıkmıştır. Uykuda görünenlerde uyanıkken gördüklerini bir tutar. Mesela uykusunda bir şey Yediğini görmüş olan biri gerçekte de o şeyi yediğini düşünür. Bu gibi düşüncelere kapılıp gidilmesinden ötürü ilkel bedenden çıkıp dolaşan bir ruhun var olduğu düşünülmeye başlanmıştır. Ama olduğu düşünülen bu ikinci varlık, bedenle ve ruh sağlığı ile kıyaslanamayacak kadar hassastır. Bu varlık ağır ve burun deliklerinden kolaylıkla girip çıkabiliyor.
Animizm İnancının Temel Özellikleri
Can ya da ruh bedenin bazı parçalarına, Avusturalya yerlilerine göre de böbreklerdeki yağ tabakasına sıkı sıkıya bağlıdır.
Kişilik onun şahsiyetinin çevresinde bitmez.
Yaşamın özü olan can bedeni terk ettiği zaman ölüm meydana gelir.
Ölüler alemi, canlılar alemimin zıddıdır yani tam tersi bir durumdur.
Hayalle gerçek sürekli birbirine karışmış durumdadır.
Animizm Akımının Kurucusu ve Temsilcileri
Animizm, Antropoloji’nin de kurucusu olarak kabul edilen ve animizmin babası sayılan Edward Burnett Tylor, animizmi insanlığın ilk dini inancı olarak da kabul eder. Tylor, animizmi ruhi varlıkların inanışı olarak kabul edilir. Tylor’ göre bu inanıl tüm ırklarda görülür. Tylor ve Auguste Comte bu kuramın temsilcilerindendir. Auguste Comte, Animizmin, insan zihnini içinde bulunduğu hayvanca uyuşukluktan çıkardığını söyler.
Dünyada bulunan tüm varlıkların bir ruhunun olduğunu savunan Animizmin savunucuları arasında Stahl, Ravaisson, Bouiller vb. gibi düşünürler de yer alır. Bir yıldıza boğa ismi veren kişi, bir süre sonra o yıldızı gerçekten boğa sanmaya başlar. Çocuk ruh bilimine göre çocukların etrafındaki her şeyi canlı sanması da canlıcılık bilimi ile ilgilidir. Bu nedenle düşüncelerin bu kuram üzerinde büyük bir etkisi vardır.
Anizm Akımı Bir Din midir?
Animizm, can ve ruh düşüncesi ile uyku ve uyanıklılık halinin birbirine karışması sonucunda ortaya çıkmıştır.
Tylor’a göre ruh düşüncesinin ortaya çıkmasında sadece hayaller değil, ateşli hastalıklar, inme, delilik, baygınlık ve katalepsi gibi psiko fizyolojik durumlar neden olabilir. Tylor’un bu düşüncesini benimseyen İngiliz düşünür Spencer, ruh düşüncesinin oluşması için cadı kuramını ortaya atmıştır.
Ruh bedenden ayrılınca tine dönüşür. Bunun sonucunda da giderek put ve tanrıya dönüşür. Ruhu tine dönüştüren ölümdür. Bu nedenle dinsel inançlar ata ruhlarına dönüşür. İlk kurban, ölüm yeri olan mezarlarda kesilerek atalara tapılmaya başlanmıştır. Bu ruhlar da canlı insanlara görebildikleri gibi, taşa, toprağa, yağmura ve her türlü varlığın içine de girebiliyor. Buna göre her şey canlıdır ve eş deyişle ruhludur.
Animizm, bir din olmasa da dinle bağdaştırılan bir düşünce kuramıdır. Dünyadaki her varlığın ruhunun olduğu düşüncesinden yola çıkılarak oluşmuş bu düşünce kuramı, her varlığın ölümden sonra başka bir şeye dönüştüğünü gösterir.