Güncelleme Tarihi:
Samsun’un Ayvacık ilçesinde bulunan Ayvacık Anaokulu’nda görevli 4 öğretmenden biri olan okul öncesi öğretmeni 1 çocuk babası Musa Can, öğrencilerine baba şefkati ile yaklaşıyor. 4 yıllık öğretmen olan Musa Can, ilk görev yeri olan Ağrı’nın ardından Ayvacık İlçesi’nde görev yapıyor. Okuldaki tek erkek okul öncesi öğretmeni Musa Can, mesleğini isteyerek seçtiğini anlatırken şöyle dedi:
"Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdikten sonra atanıp göreve başladım. Okul öncesi öğretmenliğini tercih etmemin sebebi; çocuğun en saf ve temiz hali 3, 5, 6 yaşları olduğu için ben bu mesleği seçtim. Bazen çok yorulduğumuz bunaldığımız anlar oluyor. Ama onlar geliyor bize bir sarılıyorlar hiç bir sıkıntı kalmıyor. Öğretmenlik mesleği sevgi isteyen bir meslek. Sevgi olmadan bu mesleği yapma şansınız yok. Bu sevgiyi de en iyi o çocuklarda gördüğüm için bu bölümü tercih ettim. Okul öncesi öğretmenliğinin kadınlara ya da annelere özgü görülmesi bence çok doğru değil. Çünkü çocuklar özellikle babalarıyla zaman geçirmeyi çok seviyor. Evlerinde babaları ile çok fazla zaman geçirmemiş olan çocuklar ilk başta erkek öğretmeni gördükleri zaman biraz çekimser davranabiliyor. İlk başlarda biraz zorlanıyoruz ama sonrasında her şey gayet güzel oluyor ve velilerden de gayet güzel dönüşler alıyoruz. Bir babanın çocuğu ile ilgilenmesi bence çok önemli. Öğrencilerimin beni çok sevdiğini, erkek olmamın da avantaj olduğunu düşünüyorum. Bir anne ile baba çocuğu ile aynı sürede ilgilenirse eminim o çocuk babayla daha çok vakit geçirmekten hoşlanır. Ben böyle düşünüyorum."
’KEŞKE BAYAN ÖĞRETMEN OLSA’ DİYENLER GELİP ÖZÜR DİLEDİ
Çocuklarını anaokuluna kayıt ettiren birkaç velinin kendisinin öğretmen olduğunu duyunca "Keşke bayan öğretmen olsa" dediğini duyduğunu söyleyen Can, "Direkt bana karşı bu tarz bir tepki görmedim. Ancak anaokulunda erkek öğretmen olduğunu duyunca şaşıran veliler olduğunu duydum. Olumsuz düşünüp sonra benim yanıma gelip özür dileyen ’Hocam erkek öğretmenler de bu işi gayet iyi yapabiliyorlar gördük’ dedi. Ben de onlara bu durumun sadece bana has olmadığını erkek öğretmenlerin okul öncesinde gayet başarılı olduklarını söyledim. Bence okul öncesinde erkek öğretmen sayısı daha da artmalı. Sadece kadınlara has olarak görülmemeli. Belki benimle zaman geçiren çocuklar babalarına karşı olan ön yargılarını da kırmış oluyor, ’babama yaklaşırsam bana kızar mı’ önyargısının da önüne geçmiş oluyor. Çocuk eğer sizin onu sevdiğini hissettiyse onu sizden ayırabilecek hiç bir kuvvet yoktur. Gerçekten ona bu sevgiyi aşıladıysanız o çocuk sizden aşılamaz. Öyle anılar yaşadık ki çocuk hasta halde ancak okula gelmek istiyor velisi de onu okula getiriyor. Okul öncesi öğretmenleri olarak kadın ya da erkek olsun, bizim bence en önemli görevlerimizden birisi de okul sevgisini bu yaşlarda çocuğa aşılamak."