Güncelleme Tarihi:
Ampiyem hastalığına pek çok insan yakalanmış olabilir. Biz de gerek günlük yaşantımızda gerekse etrafımızdaki kişilerden ampiyem hastalığı duymuş olabiliriz. Tıbbı bir terim olduğu için hastalığın ayrıntılarıyla ilgili bilgi sahibi olmayabiliriz.
Ampiyem Nedir?
Her iki plevra yaprağı arasında meydana gelen iltihaplı sıvı birikimi hastalığına ampiyem denmektedir. Bir başka deyişle iki plevra yaprağı akciğer ve göğüs duvarı arasını ifade etmektedir.
Günümüzde en çok duyulanı ve en çok görüleni ise akciğer organındaki bir iltihabı takip ederek olan iltihaplı sıvı birikimi ampiyem şeklidir.
Ampiyem Belirtileri Nelerdir?
Ampiyem hastalığının kişide uyandırdığı belirtiler elbette ki mevcuttur. Öncelikle hastada yüksek ateş meydana gelmektedir.
Bununla beraber göğüs ağrısı ve öksürük de oluşmaktadır. Oluşan iltihaplı sıvı radyoloji sistemiyle sağlık sektöründe görüntülenmektedir.
Bu sayede göğüs boşluğunda oluşan sıvının içinde iltihap gözlenebilmektedir. Böyle bir durumda antibiyotik tedavisi de yapılabilir. Durumuma ve şartlara göre iltihaplı sıvı müdahale ile boşaltılabilmektedir.
Aslında ampiyem akciğerleri sıraya getiren iki katman doku arasındaki tıkanıklık durumudur. Bu tıkanıklık şiddetli öksürük ve ağrı yapmaktadır. Ağrının ve öksürüğün meydana geldiği yer ise göğüs bölümüdür.
Bu yüzden akciğer sıvısı ve göğüs travması olarak görülmektedir. Sıvının dolduğu yer tam olarak akciğer dış zarı ve göğüs duvarı iç kısmındaki zar arasında bulunan göğüs boşluğu bölgesidir.
Ampiyem Evreleri
Ampiyem hastalığı belirli evrelerden geçerek son nokta olarak sıvının oluşmasıdır. Bu evrelerde elbette ki riskli insan grupları yer almaktadır.
Örneğin ağız ve diş bakımı kötü olan bireylerde zaman içinde ampiyem hastalığı görülme riski daha fazladır. Ampiyem hastalığı ilk başta ağız kokusuyla başlayabilmektedir. Akciğerden ağza gelen ağır koku zamanla iltihaplı sıvı nedeni olarak görülebilmektedir.
Çocukluk döneminde gerçekleşen ampiyem evresi ise zatürre ile başlayabilmektedir. Karmaşık iltihaplı sıvı birikimi olayları çok daha ciddi bir durumdur.
Kalp yetmezliği ile ampiyem hastalığı başlayabilmektedir. Kalp yetmezliği bulunan hastaların bir de iltihaplı sıvı birikimine rastlamamaları için dikkatli bir beslenme ve yaşam standardı belirlemesi gerekmektedir. Sigara kullanımının ve alkol kullanımının fazla olması da akciğerlerde iltihaplı sıvı birikimine neden olabilmektedir.
Ampiyem Tedavisi
Tedavi için öncelikle akciğerlerde biriken sıvının incelenmesi gerekir. Bu sayede sıvının iltihap oranı tespit edilebilir. Bunun için sağlık kuruluşlarında radyoloji görüntüleme sistemleri yer almaktadır.
Hastalığın tedavisinde çok ilerleme söz konusu olmadıysa ve erken teşhis edildiyse antibiyotik tedavisi uygulanır.
Aksi durumda bu iltihaplı sıvı hastahane ortamında çeşitli müdahalelerle boşaltılabilir. Bu duruma iltihaplı sıvıyı drene etmek denir.
Erken dönemde teşhis edilen hastalarda drene etme işlemi yani sıvının boşaltılması işlemi göğüs tüpü yardımıyla yapılabilmektedir.
Fakat hastaların genelinde torakoskopik operasyona ihtiyaç duyulur. Torakoskopik operasyon ise bir cerrahi tekniğidir. Bu teknikte bir kamera ile göğüs kafesinin içi görüntülenir. Böylece ameliyat giriş yeri için en az doku hasarı oluşturacak bölge tespit edilir. Cerrahi teknik olan bu operasyonun amacı en az doku hasarıyla iltihaplı sıvı boşaltmaktır.
Cerrahi operasyonda akciğer zarı dokusu temizlenerek iltihaplı sıvı alınır. Ampiyem tedavisinin ilkeleri söz konusudur. Akciğerin maksimum genişleme oranının sağlanması bu ilkeler arasındadır. İlk düşünülmesi gereken etken olan iltihaplı sıvıya yönelik antibiyotik tedavisidir.
Altta yatan hastalığa yönelik tedavinin uygulanması da ampiyem hastalığının ilkeleri arasındadır. Hastanın genel durumu destekleyici tedaviyle düzeltilir. İlkeler arasında enfeksiyon olan durumun yani iltihaplı sıvının tamamen yok edilmesi yer almaktadır.