Akademisyenlerin tasarımına üçüncülük ödülü

Televizyonlardaki ortam modunu, nesnelerin interneti ve yapay zekâ teknolojilerini kullanan akademisyenlerin projesi, Berlin’deki Uluslararası Tüketici Elektroniği Fuarında büyük ilgi gördü. Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Araştırma Görevlisi İrem Akçam ile Mimarlık Bölümü Araştırma Görevlisi Duhan Ölmez, Dezeen dergisi ile Samsung’un birlikte düzenlediği ‘QLED TV'lerdeki Ortam Modu Tasarım Yarışması’nda, dünya çapında 1.200 projenin arasından 3’üncü oldu. Akademisyenlerin televizyonu kişiselleştirdikleri projeleri, dört finalistle birlikte, Berlin’deki IFA 2018 Samsung Elektronik standında özel sergi alanında da yer aldı. Samsung’un QLED televizyonundaki ortam modunun, televizyon kapalıyken bile kullanıcılar için kullanışlı ve yenilikçi bir deneyim yaratmak, televizyonu yaşam tarzı nesnesi haline dönüştürmeyi amaçladığını belirten akademisyenler, gelecekte kullanılması planlanan yeni tasarımları bulmak için bu yarışmanın düzenlendiğini söyledi.

‘TELEVİZYONLAR KİŞİSEL ASİSTAN HALİNE GELİYOR’
Dünya çapında tasarımcılara açık olan yarışmada, sırasıyla ilk 15, beş ve son olarak da üçte yer aldıklarını belirten İrem Akçam ve Duhan Ölmez, tasarımlarını şöyle anlattı:
“Televizyon, sadece zamanı geldiğinde izlenecek bir yüzey gibi algılanıyor. ‘Sphere’, yapay zekâyı ve nesnelerin internetini kullanarak televizyonu, bireyin hayatındaki kişisel bir asistan haline getiriyor. ‘Sphere’, iki ana öğeye; animasyon nesnesine ve bilgi parçasına sahip. Sistem, kullanıcının girdiği sosyal medya hesabı, e-posta adresi, dijital takvim, müzik türü, günlük yaşam ve sağlık izleme uygulaması gibi verilerle televizyonu özelleştiriyor. Televizyon, kişiselleştirilmiş girdilerden bilgi alıyor, yapay zekâyı kullanarak yeni öneriler üretiyor ve kullanıcıya yardımcı olmak için öneri ara yüzü kullanıyor. ‘Sphere’ zaman ve kullanıcıyla birlikte hareket ediyor. Her bireyin farklı günlük programları olsa bile, ‘Sphere’ buna göre tepki verebiliyor, adapte oluyor ve makine öğrenmesiyle zamanla kullanıcıya alışıyor. Bu sayede profesyonel öneriler üreterek, kullanıcıyı izler veya onun için belirtilen bilgileri gösterir. Sonuç olarak tasarımın herhangi bir meslek veya eğitimle değil, disiplinler arası bir deneyimle ilgili olduğuna inanıyoruz. Ara yüz tasarımı ve yapay zekâ, alanımız olmamasına rağmen bu süreçte çok şey öğrendik ve başarılı bir ürün çıkardığımıza inanıyoruz. Bundan sonrası için bakış açılarımızı nasıl genişletebileceğimiz konusundaki arayışımıza devam etmeyi amaçlıyoruz.”