Akademide ‘kadının adı’ daha çok duyulsun diye çalışılıyor
Güncelleme Tarihi:
İstanbul’da bir vakıf üniversitesinde düzenlenen ‘Türkiye’deki Üniversitelerde Toplumsal Cinsiyet Odaklı Eylemler ve Planlar’ paneliyle akademide kadınların durumu ve yapılabilecekler tartışıldı. Türkiye’den aktif görevde olan ve eski 15 rektörle alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri düzenlenen panelde bir araya geldi.
Uluslararası veriler dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de kadınların akademide geride olduğunu gösteriyor. Bu sorunu tartışmak için alanda projeler yürüten bilim kadınları Özyeğin Üniversitesi ev sahipliğinde 13 Aralık’ta düzenlenen ‘Türkiye’deki Üniversitelerde Toplumsal Cinsiyet Odaklı Eylemler ve Planlar’ panelinde bir araya geldi. Üniversitelerinde yaptıkları proje tecrübelerini paylaştı.
‘AKADEMİDE DİRENÇ KIRILMALI’
Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk’ün moderatörlüğünde yapılan panelin açılışında konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi’den Prof. Dr. Mine Göğüş Tan, akademide kadın erkek eşitsizliğinin sadece yasal düzenlemelerle çözülemeyeceği belirterek, “AB programlarında da vurgulandığı gibi sadece yasal düzenlemeler değil, kültürel yapısal bir dönüşüme ihtiyaç var. Birçok ülkede bu konuda sayısal verilerin toplanmasında bile sıkıntılar bulunuyor. Bu sağlıklı karşılaştırma yapmayı engelliyor. Türkiye’de İTÜ’de yaptığımız çalışmalarda akademide bu konuda bir direnç olduğunu gördük ve buna karşı bir el kitabı çıkardık. Akademide toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı ortaya çıkan direnci kırmalıyız, bunun için çalışıyoruz” diye konuştu.
‘AVRUPA’YA GÖRE KADIN PROFESÖR ORANINDA İYİYİZ AMA…’
Kadir Has Üniversitesi’nde toplumsal cinsiyet projelerini yürüten Prof. Dr. Mary Lou O’Neil ise Türkiye’nin kadın profesör oranında Avrupa’dan daha iyi olduğunu söyledi. Ancak bunun yeterli olmadığını belirten O’Neil, şöyle konuştu:
"Üniversitemizde yükseköğretimde toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı yaptığımız projemizden önce, kurulan komisyonlarda erkek akademisyenlerin oranı çok daha fazlaydı. Artık oran yüzde 60 kadın, yüzde 40 erkek. Ayrıca doktora öğretim üyesi gibi birçok seviyede de kadınlar lehine bir tablo var. Türkiye’de Avrupa’da olduğu gibi profesörlüğe doğru kadın sayısı azalıyor. Şu an Türkiye’de profesör oranı yüzde 30 civarında. Avrupa’da bu oran yüzde 20. Onlara göre daha iyi durumdayız. Ama hala bir eşitsizlik ve bunun için yapılması gereken çok şey var."