Aile kavgasında çocuk taraf olmasın

Güncelleme Tarihi:

Aile kavgasında çocuk taraf olmasın
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2014 10:02

Anne-babanın, çocuğun yanında kavga etmesi onda suçluluk duygusu, başarısızlık, kaygı, güvensizlik gibi kalıcı etkiler yaratıyor. Uzmanlara göre yapılması gereken en iyi şey, çocuklara huzurlu bir ortam sağlamak.

Haberin Devamı

Aile kavgasında çocuk taraf olmasın
Aile içinde yaşanan çatışmaların çocuğun önünde olması, çaresizlik, endişe, saldırganlık gibi olumsuz etkiler yaratıyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nebi Sümer’in verdiği bilgiye göre yaşanan kavganın ardından çocuklar suçluluk hissediyor, okulda başarısız oluyor, arkadaşlarıyla sorunlar yaşıyor. Önleyici tedbirlerin alınması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Sümer anne-baba kavgalarını anlattı:

KAVGANIN ETKİSİ KALICI

Erken yaşlarda ve ergenlik döneminde çocuklar kavgadan çok etkilenebiliyor ve bu kalıcı olabiliyor. Sürekli gerilime maruz kalan ve bunu gözlemleyenler psikolojik sorun yaşıyor ve strese girebiliyor. Kendilerini güvende hissetmiyor ve başkalarına olan güvenleri de azalıyor. Çaresizlik, kendini suçlama ve içine kapanma gibi gelecekte onları etkileyecek sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Çocuk güvendiği, sığınak olarak gördüğü anne ve babasının sürekli kavga ettiğine şahit olursa duygusal bakımdan çok incinebiliyor. Sorunu kendinde arıyor. Böyle olursa utanma duygusu ve kendilerine verdikleri değer azalır. Kaygı, bunalım gibi sorunlar yaşayabilirler. Ayrıca saldırganlaşma, akranlarla kavga etme davranış problemleri ortaya çıkar. Okul başarıları düşer, arkadaşlık ilişkileri de sorunlu olur. Özellikle kavga doğrudan çocukla ilgili bir konuda ise olumsuz etkiler daha da artıyor. Her iki durumda da duygusal dünyaları derin yara alıyor. Kavgaya tanık olarak büyüyenler her türlü gerginliğin çatışmaya dönüşebileceği endişesini yaşayarak sürekli gerilim yaşıyor.

Haberin Devamı

ÇOCUĞA GÜVEN VERİN

Her ailede kavgalar yaşanabilir. Evliliklerde çatışmaların olması normal. Önemli olan çözüm yoludur. Kavga sırasında uygun olmayan sözcüklerin kullanılmaması gerekir. Sonunda bir çözüme kavuşan ve uzatılmayan tartışmaların çocuklar üzerinde çok fazla olumsuz etkisi olmaz. Onların yanında bunlardan uzak durmak en iyi çözümlerden biri. Ama genelde çocuklar anne babalarının davranışlarından, aralarındaki soğukluk ve mesafeden bunu hisseder. Bu nedenle en doğrusu yetişkinlerin örnek tutum sergilemesi. Ortaya çıkabilecek olumsuz etkileri azaltmak için önce çocuklara güvende oldukları hissi verilmeli. Aile içinde huzur sağlanmalı. Anne- baba mutlu ise bu herkese yansır. Çocukla sakin konuşmak, onu kavganın tarafı yapmamak veya onun üzerinden tartışma yaratmamak gerekiyor. Ayrıca onlardan çözüm için yardım da beklenmemeli. Çünkü bunlar erken yaşlarda çocuğun kaldıramayacağı bir psikolojik yük olur. Ev ortamını güvenli bir üsse dönüştürmek olumsuz etkileri azaltıyor.

Haberin Devamı

AİLE BÜYÜKLERİ BAZEN KAVGAYI ÖNLÜYOR

Kavgalar kronik hale geldiyse uzmanlardan destek alınabilir. Anne- baba dışında Türk kültüründe akraba ve yakınlar da genellikle çatışmalara dahil olabiliyor. Onların yatıştırıcı tavırları, huzurlu bir ortamda çocuğa aile sıcaklığını vermeleri de bu süreç için gerekli. Büyüklerin yanında fazla kavga edilmediği için aile büyüğünün eve gelmesi bazen bir ateşkes sağlamak için de iyi olabilir. Ama taraf tutan bir yetişkinin bazen sorunun daha da ateşlenmesine neden olabileceği bilinmeli.

BUNLARDAN KAÇININ
- Kavgayı fiziksel şiddete dönüştürmeyin.
- Eşyaları dağıtmak, kırmak gibi davranışlardan uzak durun.
- Çocuğun yanında hakaret edici, aşağılayıcı sözcükleri kullanmayın.
- Onu kavganın tarafı olmaya ya da taraf tutmaya zorlamayın.
- Çocuktan arabuluculuk yapmasını istemeyin, yardım beklemeyin.

Haberin Devamı

YAPILMASI GEREKENLER
- İletişimi koparmadan tartışmanın yapılabileceğini unutmayın.
- Çatışmanın nedenlerini diğer alanlara ya da ilişkinin geçmişine yaymamak gerektiğini hatırlayın.
- Kavgada sürekli art niyet veya mazeret aramak ve başkasını suçlamaktan uzak durun.
- Yıkıcı değil yapıcı iletişim becerileri geliştirin. Farklı uzlaşma yolları bulun.
- Konuyu gerekirse bir süre soğutun ve sakinken konuşun.
- Kızgınlık ve öfkenin yarattığı olumsuz duygusal ruh haliyle, daha sonra pişman olunacak kelimelerden kaçının.
- Gerekiyorsa çocuğa durumu anlatın.
- Onlara psikolojik olarak güvende olduklarını hissettirecek ortam sağlayın.
- Huzurlu bir aile ortamı ve mutlu bir anne- babanın, çocuğun özgüven kazanmasında gerekli olduğunu unutmayın.

Haberin Devamı

Aile kavgasında çocuk taraf olmasın

Çocuklar ve hırsızlık

Aile kavgasında çocuk taraf olmasın
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Psikolog Dr. Canan Gürsel çocukluk döneminde hırsızlık ile ilgili soruları yanıtladı.

1) Çocuklar neden hırsızlık yapar?
-Bunun duygusal ve çevresel etkenlere bağlı çeşitli nedenleri var. Çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmaması, yeterince harçlık alamaması veya tam tersine her isteğinin fazlasıyla karşılanması bu duruma neden olabilir. Ayrıca anne-babanın ona yeterince zaman ayırıp ilgi ve sevgi göstermemesi, çocuğun ilgi çekmek isteği, ailenin yanlış tutumları, aşırı cezalandırıcı ve baskıcı olmak da etkili olur. Çocuğun aileye duyduğu öfke ve kızgınlığı ile onlara ait değerli eşyaları alıp saklayarak gidermeye çalışması, küçük yaşlarda mülkiyet duygusunun gelişmemesi, eşyaların izinsiz alınması, kullanılması veya başkalarına verilmesi olumsuz akran gruplarının etkisi, öfkeyi bastırmak, otoriteye karşı çıkmak, heyecan arayışı bu nedenler arasında sayılabilir.

Haberin Devamı

2) Bu sorun nasıl anlaşılır?
-Okul çağına gelen çocuğun evde ve okulda ufak tefek şeyleri aşırmaya başlaması sorunun işaretleri arasında görülebilir. Anne babanın cüzdanından para almak veya sık sık okulda arkadaşlarının kalem, silgi, eşyalarını eve getirmek problemin ilk belirtileri. Çocuk, aldıklarını arkadaşlarına dağıtarak onların ilgi ve beğenisini kazanmaya da çalışabilir.

3) Ne zaman bu davranış hırsızlık olarak adlandırılıyor?
-Küçük yaştaki çocuklarda bir eşyayı izinsiz almak sık görülen bir davranış. 2-3 yaşlarına geldiklerinde hoşlandıkları oyuncakları almak isterler, eşyanın maddi değerinin farkına varacak gelişim düzeyinde değiller. Biraz daha büyüdüklerinde eşyayı almamaları gerektiğinin farkına varabilir ancak almaktan kendilerini alıkoyamazlar. 6-7 yaşlarına kadar bu tür davranışları hırsızlık olarak isimlendirmek doğru değil. Ancak çocuk okul çağına gelip başkalarına ait eşyaları izinsiz almaya devam ediyorsa bir uyum ve davranış sorununun varlığından söz edilebilir. Eğer erken farkına varılır ve uygun tedbirler alınırsa ergenlik döneminde daha ciddi boyutlara ulaşmadan önlenebilir.

4) Böyle bir durumla karşılaştığında aile ilk olarak ne yapmalı?
-Çocuğu başkalarının yanında utandırmadan, alay etmeden, suçlamadan veya cezalandırmadan önce nedenleri araştırılmalı. Onunla davranışı üzerinde konuşulmalı. Bunun doğru davranış olmadığı ama düzeltilebileceği anlatılmalı. Ancak yapılan gözlemlerin ardından bu durum devam ediyorsa uzman yardımı alınabilir.

5) Önleyici tedbirler neler?
-Çocuğun kendine ait odası ve eşyaları olmalı ve büyükler çocuğa ait eşyaları onun izni ile almalı veya kullanmalı. Çünkü büyüklerin bu tür davranışları onlara örnek olur. Aile çocuğa yeterince zaman ayırmalı, onunla kaliteli zaman geçirmeli, ilgi ve sevgi göstermeli. Onların maddi ihtiyaçları karşılanmalı ve yaşına uygun, yeterli miktarda harçlık verilmeli. Hırsızlık ile izinsiz alma arasındaki fark öğretilmeli ve bir şeyi almak istediğinde izin alması gerektiği anlatılmalı. Baskıcı ve cezalandırıcı ana baba tutumları yerine açıklayıcı, yaşına uygun iletişime dayanan bir yaklaşım benimsenmeli.

Aile kavgasında çocuk taraf olmasın

- Türkiye’de 429 yatılı bölge ortaokulu var. Burada okuyan öğrenci sayısı 95 bin 235.
- Fen liseleri bünyesinde 2 erkek 6 kız 122 karma olmak üzere 130 pansiyon var. Barınan öğrenci sayısı ise 18 bin 385.
- Bakanlığa bağlı okullarda 256 bin 834 bin öğrenci burs alıyor.

Aile kavgasında çocuk taraf olmasın

Sanat okulları Türkiye’ye geliyor
Türkiye’den ve yurtdışından sanat ve tasarım okulları İstanbul’da düzenlenecek ‘Yurtdışı Sanat Okulları Fuarı’nda bir araya gelecek. 18-19 Ekim’deki fuar İstanbul Kongre Merkezi’nde ziyaret edilebilecek. INARTS’ın desteği ile organize edilen etkinlikte katılımcılar moda, tasarım, iç mimarlık, mimarlık, oyunculuk gibi birçok alanda eğitim veren okulları standlarında ziyaret edebilecek. Eğitim kurumlarının temsilcileri fuar boyunca ziyaretçilere okul ücretleri, giriş ve başvuru şartları, yurtdışında yaşam koşulları ile ilgili bilgiler verecek. Fuara giriş ücretsiz olacak.

Doktora sonrası araştırma bursu
Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu tarafından 2015-2016 akademik yılında Amerikan üniversitelerinde alanları ile ilgili araştırma yapmak isteyen akademisyenlere burs verilecek. Fulbright Doktora Sonrası Araştırma Bursu, ABD’deki geçim ve araştırma masrafları, sağlık sigortası ile gidiş-dönüş yol parasını karşılayacak. Başvuru için son gün 14 Kasım. Sonuçlar Ocak 2015’te açıklanacak. Burs verildiği akademik yıl için geçerli olacak, başka bir yıla ertelenemeyecek. Bursiyerler en erken Ağustos 2015, en geç Şubat 2016’ya kadar araştırmalarına başlaması gerekiyor.

Aile kavgasında çocuk taraf olmasın

- Öğretmenlere özel yetenekliler için eğitim veriliyor mu?
Bakanlık, yetenekli bireylerin erken yaşta fark edilmeleri ve ihtiyaç duydukları eğitime ulaşmaları için 21 ilde 10 bin öğretmene eğitim veriyor.
- TEOG kapsamında tercih yapmayan kaç öğrenci var?
MEB verilerine göre toplam 133 bin 344 öğrenci TEOG kapsamında tercih yapmadı. Bunlardan 42 bin 885’i Anadolu imam hatip, 18 bin 900’ü Anadolu lisesine ve 71 bin 559’u Anadolu meslek programına yerleştirildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!