Güncelleme Tarihi:
Birçok filozof insanlık için evrensel bir ahlak yasasının söz konusu olmayacağını öne sürerek ahlak felsefesine karşı çıkmıştır. Bu filozofların başında Herakletios yer alır. Efesli düşünüre göre, her şey görecelidir ve akıp gider. Bireylerin bakış açıları birbirinden farklı olduğu için en somut olgular ve olaylar bile yoruma açıktır. Mutlak bir gerçeklikten bahsedilemeyeceği gibi tek bir doğrudan bahsetmek de imkansızdır. Günümüzün en çok okunan filozoflarından biri olan Friedrich Nietzsche, Ahlakın Soy Kütüğü Üstüne adlı kitabında ahlak felsefesini eleştirmiştir. ''Üst İnsan'' kavramının yaratıcısı Nietzsche'ye göre ahlak, sadece bir baskı mekanizmasıdır. İnsan, her türlü kuralı ve yasayı çiğneyerek özgürleşebilir.
Ahlak Felsefesi Nedir?
Ahlak felsefesinde din ve toplumsal sözleşme önemli bir yer tutar. Jean Jacques Rousseau tarafından kaleme alınan Toplum Sözleşmesi adlı kitap, ahlak felsefesinin köşe taşlarından biri kabul edilir. Din, ise bireyin hem vicdanı hem de içinde yaşadığı toplumla ilişkilerini düzenler. Huzuru bir toplum kurmak içinse bir ahlak yasasına ihtiyaç vardır. Bu felsefeye göre toplumların ekonomik ve kültürel açıdan gelişmelerinin tek yolu ahlak yasasına tabi olmalarıdır. Aksi takdirde birçok toplumda görüldüğü gibi yozlaşma kaçınılmaz olur.
Ahlak Felsefesinin Temel Kavramları Nelerdir?
Ahlak felsefesinin temel kavramları iyi, kötü, vicdan, ahlak yasası, kural, etik, irade ve ahlaki eylemdir. Bu kavramların tamamı soyut olduğu için her filozof tarafından farklı yorumlanmıştır.
1 - İyi:
Franz Kafka'nın Türkçeye ''Aforizmalar'' adıyla tercüme edilen kitabında ''İyi'' ile ''Kötü'' kavramları geniş yer tutar. Kafka ''iyi bir bakıma rahatsızlık vericidir'' sözünde de belirttiği üzere dünyadaki mutlak gücün kötülük olduğunu ifade eder. Ona göre insanın iyi bir varlık olması için kendini gerçekleştirebilmesi gerekir. Kendini gerçekleştirmenin biricik yolu ise toplumdan uzaklaşmak ve yalnız kalmaktır.
2- Kötü:
İslam felsefesinde kötü kavramının karşılığı şeytandır. Ahlak metafiziğinde de geniş yer bulan şeytan kavramı, açgözlülük, şehvet, yalancılık ve ikiyüzlülük gibi olumsuz kişilik özellikleriyle eş değer tutulmuştur.
3- Vicdan:
Ahlak felsefesi filozoflarının çoğunluğu, insan vicdanının en büyük mahkeme olduğu görüşünü savunmuştur. Bazı düşünürlere göre de bir olgunun iyi ya da kötü olduğuna karar vermek için vicdana danışmak yeterlidir.
4- İrade:
İrade kavramı Varoluşçuluk ve İdealizmde de önemli bir yer tutar. Ahlak felsefesinde irade, özgürlüğün yegane ölçütüdür. Din felsefesinde ise insan iradi bir varlıktır. İyi ile kötü arasında seçim yaparken aklını ve vicdanını kullanan insanlar kötü olandan uzaklaşıp iyiye yönelebilir.
5- Ahlak Yasası ve Ahlaki Karar:
Ahlak felsefesinde en çok eleştirilen kavramlardan biri ahlak yasası olmuştur. Fakat bu akımın temsilcileri insanlık için evrensel bir ahlak yasası olabileceğini öne sürmüştür. Onlara göre dünyanın her yerinde yalan söylemek ya da hırsızlık yapmak kötü bir eylemdir. İyi ile kötü arasına mutlak bir çizgi çekilebilir. Bu nedenle evrensel bir ahlak yasası oluşturmak mümkündür.
Ahlak Felsefesi ve Temsilcileri
İslam filozoflarından Farabi, İbni Arabi, Gazzali ve İbn Tufeyl henüz 8. yüzyılda ahlak felsefesinin temelini atmıştır. Daha öncesinde ise Sokrates ve Platon gibi düşünürler erdem, etik, ilke gibi kavramlar üzerine birçok konuşma yapmıştır. Ahlak felsefesinin diğer temsilcileri şu şekilde sıralanabilir: Rene Descartes, David Hume, Franz Kafka ve İbn Miskev...