Güncelleme Tarihi:
Çocuk gelişiminde babaların rolüne dikkat çekmek amacıyla bu yıl Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın (AÇEV) yaptığı, Türkiye’deki en kapsamlı bilimsel araştırma olan Babalık Araştırması’nın sonuçları çarpıcı. 3 binden fazla babayla yapılan araştırmaya göre babaların yüzde 92’si sevdikleri için çocuk sahibi olduklarını söylerken yüzde 91’i çocuk bakımında birincil sorumlunun anne olduğunu belirtiyor.
24 yıldır erken çocukluk alanında bilimsel eğitim ve savunu çalışmaları yürüten AÇEV, babaların çocuk gelişimindeki rolü ve sorumlulukları konusunda farkındalık yaratmak için 1996’dan bu yana babalara yönelik eğitimler düzenliyor. Bu yılki çalışmalarında ‘ilgili babalık’ temasını gündemine alan vakıf, Türkiye’de babalık profillerini daha yakından tanımak amacıyla Bernard van Leer Vakfı’nın da desteğiyle ‘Türkiye’de Babalık’ isimli bir araştırma yaptı. Babalık konusunda ülkemizdeki en kapsamlı bilimsel çalışma olan araştırmanın sonuçları açıklandı.
YARISI ÇOCUĞUNU TUVALETE BİLE GÖTÜRMÜYOR
Babalık Araştırması sonuçlarını açıklayan Prof. Dr. Güler Fişek, şunları söylüyor:
“51 ilden 3.235 babanın katılımıyla yapılan araştırma, Türkiye’de erkeklerin çocuk bakımı ve gelişimine bakış açılarına dair ilginç iç görüler sunuyor. Yüzde 92 oranında çocukları çok sevdiği için çocuk sahibi olduğunu belirten babaların, yüzde 91’i ise çocuk bakımında birincil sorumlunun anne olduğunu söylüyor. Araştırmaya göre babaların yüzde 50’si çocuğunu hiçbir zaman tuvalete götürmediğini, yüzde 36’sı çocuğunun hiç altını değiştirmediğini, yüzde 35’i ise hiçbir zaman tırnaklarını kesmediğini söylüyor. Çocukların fiziksel bakımına katılmayan babalar, aynı zamanda ev içindeki diğer işleri de paylaşmıyor.”
Prof. Dr. Fişek, babaların çocuklar daha küçükken bakımlarından uzak durduklarını, onlar büyüdükçe ilgilerinin arttığını söyleyerek, “Babalar kontrol ve disiplin konusunda zorlanıyorlar, çocuklarının hayatındaki kötü kişi olmamak için kural koymaktan kaçınıyorlar. Yakınlık konusunu ise gündeme getirmekten keyif alıyorlar ama çocukla zaman geçirmeyi de birlikte TV izlemek olarak tanımlıyorlar. Babaların yüzde 79’u çocuklarıyla evdeyken televizyon izliyor” diyor.
OKUL ETKİNLİKLERİNE KATILMIYORLAR
Araştırmanın çarpıcı sonuçları şöyle:
Babaların yüzde 35’i çocuklarının okul etkinliklerine katılmıyor. Yarısından fazlası hiç yemek yapmıyor ve ev temizliğine destek olmuyor. Sadece 4 babadan biri çamaşır yıkama, asma ve cam silme işlerine yardımcı oluyor. Konu eğitim olduğunduysa yüzde 35’i çocuklarının okul etkinliklerine ya hiç katılmadıklarını ya da nadir olarak katıldıklarını söylüyor. Babalar ev dışına çıktılarında da durum pek farklı değil. Genelde çocuklarıyla birlikte sokakta dolaşarak, akraba ziyaretleri gerçekleştirerek ve alışveriş merkezlerine giderek zaman geçiriyorlar. Çocuklara uygun sinema veya tiyatroya giden babaların oranı ise yalnızca yüzde 30.
ÇALIŞMA SAATLERİ UZUN, ÇOCUKLARINA ANCAK 2 SAAT AYIRIYORLAR
Babaların çalışma saatleri uzun, çocukla birlikte geçirdikleri zaman gelişimlerini desteklemiyor. Babalar gün içinde ortalama 9 saat 20 dakikalarını işte geçiriyor, çocuklarına 2 saat 20 dakika ayırabiliyorlar. Ama çocukla geçirilen zamanın içeriği onların gelişimlerini destekleyecek nitelikte değil. Babaların yalnızca yarısı çocuklarına masal ve hikaye anlatıyor. Yüzde 57’si ise çocuklarıyla birlikte kurmaca oyunlar oynamıyor.
BABALAR, ANNELERİN GÜÇSÜZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR
Babalık davranışlarını etkileyen bir diğer faktör de kadına karşı cinsiyetçi tutum. Babaların yüzde 78’i kadınların, tabiatları gereği erkeklerden daha güçsüz olduğunu düşünüyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğine inanmayan babalar çocuklarının fiziksel bakımına da katılmıyor.
“CEZA FAYDALI”
Çocuklarının zararına olan bazı disiplin yöntemlerini onlar için faydalı olduğunu zannederek uygulayan babalar da var. Bazı babalar “şöyle hafifçe vurmanın”, dövmek “olmadığını” düşünüyor. Ancak babaların büyük bir çoğunluğu kendi babalarından gördükleri şiddeti unutamadıklarını ve bugün bile hatırladıklarını söylüyor.