ABD’de ilk Türk üniversitesi

Güncelleme Tarihi:

ABD’de ilk Türk üniversitesi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2014 09:28

ABD’nin başkenti Washington D.C., artık bir Türk üniversitesine de evsahipliği yapıyor. Beyaz Saray’a sadece 200 metre uzaklıktaki BAU International University’nin kurucusu Enver Yücel, bu müthiş girişimi Hürriyet’e anlattı.

Haberin Devamı

Bahçeşehir Üniversitesi’nin kurucusu Enver Yücel, Amerika ve Berlin’de üniversite kuruyor. Tam 5 yıllık bir çabanın sonucunda, ABD’nin başkenti Washington D.C.’de önümüzdeki Eylül ayında eğitime başlayacak BAU International University, Beyaz Saray’a sadece 200 metre uzaklıkta. Toplam 3 bin öğrenci kapasiteli üniversiteye ilk etapta 150 öğrenci alınacak. Yücel, kuruluş iznini alan üniversite ile ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı:

Amerika’da üniversite kurma fikri nasıl oluştu?
- Üniversitemizin kuruluşundan itibaren uluslararası ilişkilere çok önem verdik. İstanbul’da kurduğumuz Bahçeşehir Üniversitesi, uluslararası ilişkiler ve yabancı öğrencilerin Türkiye’ye getirilmesi konusunda önemli mesafeler elde etti. Öğrencilerimize Türkiye’de ve dünyada üniversite kavramının gittikçe değiştiğini, artık sadece kampüslerle sınırlı bir öğretimin yapılamayacağını, çok kültürlülükle tanışmalarının, uluslararası bir görüşe sahip olmalarının, yani bir dünya vatandaşı olmalarının önemini anlattık, bu vizyonumuzu paylaştık. Dünyanın stratejik yerlerinde kendi kampüslerimizi açarak daha rahat hareket edebilme şansına sahip olduk.

Haberin Devamı

ABD’de ilk Türk üniversitesi

TAM 760 SAYFA BELGE

Amerika’da bir dil okulunuz vardı.
- Yaklaşık 10 yıldır. Öğrencilerimize İngilizce hazırlık sınıfını yurtdışında okuma imkânı veriyoruz. Hazırlık sınıfı öğrencilerimiz İstanbul, Amerika veya Kanada’da üniversitemizin merkezlerine gidebiliyorlar. Ayrıca diğer sınıflardaki öğrencilerimiz de bu merkezlerimizde kısa dönemli veya dönemlik programlara katılabiliyorlar. 10 yıl önce Washington D.C.’de açtığımız dil okulunu, zamanla öğrencilerimize kısa süreli programlar sunan bir merkeze dönüştürdük. Adından bir Amerikan üniversitesi kurma düşüncesi oluştu. 2 yıl önce yerimizi satın aldık. Beyaz Saray’a 100-200 metre uzaklıkta. Önce merkezimizi buraya taşıdık. Bir yıl önce de üniversitenin kuruluşu için ilgili makamlara başvuruda bulunduk. Amerika’da her eyaletin eğitim bakanlığı bu izni veriyor. Biz de Washington D.C. Eğitim Bakanlığı’na başvurumuzu yaptık.

Haberin Devamı

Nelerle karşılaştınız?
- Müracaat aşamasında Türkiye’de üniversite izni alınmasıyla benzer yönler var diyemeyiz. Kılı kırk yararak, her şeyi araştırarak, belgelendirerek, aşağı yukarı 760 sayfa belge hazırlattılar. Öğretim elemanlarının diploma örneklerinden, hangi hocanın hangi dersleri vereceğine, öğrenci kabul koşullarına, sınıflarda kaç kişi olacağına kadar binlerce soru sordular. Bu başvuru dosyası hazırlanmadan once bizi bir eğitime aldılar; başvurunun nasıl yapılacağı, nelere dikkat edilmesi gerektiği ve adımların neler olacağına dair. En çok üzerinde durdukları konulardan birisi kütüphane oldu. Kütüphanenin özellikle dijital ortamda erişiminin ne olacağını, hangi kaynakların hazır olacağını, kütüphane hizmetlerinin nasıl olacağını irdelediler. Kütüphane memurumuzun kütüphanecilik mezunu olmasına dikkat ettiler. Yani bir projeksiyon sunamıyorsunuz; şu kaynakları alacağım diye; her şeyin alınmış, hazır olması gerekiyor.

Haberin Devamı

ABD’de ilk Türk üniversitesi
İŞTE BAU’NÜN BÖLÜMLERİ

Hangi bölümleri açacaksınız?
- Lisans seviyesinde Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi ile Ekonomi-Finans bölümleri. Ama 1-2 yıl sonra hukuk fakültesini de açmayı planlıyoruz. Yüksek lisansta ise Küresel İlişkiler, Executive MBA, Ekonomi Hukuku bölümlerini açıyoruz. Bir yıl sonra da Sibergüvenlik ile Yeni Medya yüksek lisans programlarını açmayı planlıyoruz.

Öğrenci kapasiteniz nedir?
- İlk etapta 150 öğrenci alacağız. Ama kontenjanımız 3 bin kişilik.

Silikon Vadisi’nde fakülte açacağız

Enver Yücel, BAU International University’nin gelecek projelerini de şöyle anlattı:

Haberin Devamı

ABD’de başka yerde fakülte düşünceniz var mı?
- Silikon Vadisi’nde teknoloji ve girişimcilikle ilgili fakülte açmak istiyoruz. Diğer yerlerde de sürprizler yapabiliriz. üniversite kurma iznini aldıktan bir yıl sonra dilediğimiz yerde, eyalette fakülte açma iznimiz var.

Uğur Dershanesi ile başlayan yolculuğunuz ABD’ye kadar uzandı. Bunları hayal ediyor muydunuz?
- Türkiye’ye de bir örnek model de olabilir miyiz diye de düşünüyorum. Ama tabi Amerika’nın ya da bölgelerin beklentisinden farklı bir şey yapmak istiyorum. Farklı bir şey olarak kafamızda Türkiye’de 5 yıldır uyguladığımız sistemimiz var. Yani öğrencinin okurken belli bir süre alanıyla ilgili bir yerde çalışıyor olması. Co-op programı orada da çok ilgi çekti. Washington DC’de buna benzer programlarının çok olmadığını gördük. Çünkü çok köklü, çok eski üniversiteler var. Tabii ki bu üniversitelerin çok büyük artıları var, ama biz daha çok uygulamaya yönelik bir üniversite olsun istiyoruz. Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkilerde bir bölüm, bir yüksek lisans programı açıyorsak, öğrencilerin bu alanla ilgili uygulamaları parlamentoda, kongrede ya da dünya merkezlerinde bizzat çalışarak, buralarda çalışan kişilerden ders ve seminerek alarak eğitim almalarını sağlayacağız. Günümüzde hem öğrenciler bunu istiyor, hem de dünyanın eğitim trendi artık buraya doğru gidiyor. Biz bunu yapmaya çalışacağız.

Haberin Devamı

BERLİN’DE KAMPÜS

Mütevelli Heyet Başkanı yine siz mi olacaksınız?
- Bizim artık çok eksiğimiz yok. En azından vizyon eksikliğimiz yok. Avrupa ile Asya’nın kesişme noktası olan, Ortadoğu’nun bölge gücü İstanbul’da büyük bir kampüsümüz var. Yine Berlin’de bir kampüsümüz var. Uluslararası ilişkiler öğrencilerini Amerika’yı, Avrupa’yı, Türkiye’yi dolaştırabilirsek, farklı şehirlerde bazı dersler aldırabilirsek bu bizim örnek ve farklılıklarımızın birisi olabilir diye düşünüyoruz. Tabii ki bunları yaparken arkamızda büyük bir ülke, güçlü bir ülke, büyüyen bir ülke Türkiye var. Washington DCde kurduğumuz üniversitede de yine Mütevelli Heyet Başkanı olacağım. Amerikalı Mütevelli heyet üyelerimiz var. Kadromuz da Amerikalı akademisyenlerden oluşuyor.

40 milyon $ YATIRDIK

Üniversitenin maliyeti ne oldu?
- 40 milyon dolarlık bir yatırımımız oldu. Orada da bir vakıf üniversitesi olarak kurulduk. Hak eden herkese burs vereceğiz. Okulun ücretleri de 30 bin dolar civarında olacak.

Amerikalı öğrenciler niye size gelsin?
- Niye gelmesin ki? Amerika’da 4 bin üniversite var. Amerikan üniversitesi de var, çok küçük üniversiteler de. Türkiye’den baktığımız zaman hakikaten ben de soruyorum. Bize niye gelsin bu öğrenci? Araştırdığımda Amerikalı öğrenci benim gibi düşünmüyor. Çünkü dünyanın her bölgesinden öğrenci çeken bir yer. Biz daha çok öğrencimizi Asya’dan alacağımızı düşünüyorum. Ama Amerikalı öğrenciye de eğitiminin bir kısmını İstanbul, Berlin, Hong Kong gibi yerlerde alabileceğini anlatabilirsek, buraya gelişinde kişisel olarak diğer üniversitelere kıyasla ne tür avantajlar sunabileceğimizi anlatabilirsek o zaman da neden gelmesin? Ben ona iş olanağını çok rahat verebileceksem gelir. Bizim uluslararası ilişkilerimizde bir iş havuzumuz olacak. Bu alanlarla ilgili elimizdeki en büyük gücümüz iş olacak. Ben İstanbul’dan, Avrupa’dan geliyorum. Farklı bir yaklaşımla geliyorum. Eğer ben bunu iyi anlatırsam, iyi ikna edebilirsem Amerikalı öğrencinin de gelebileceğini düşünüyorum.

YÖK DE TANIYACAKTIR

İstanbul’da da Amerikalı öğrencileriniz var.
- Evet. Burada 30’a yakın Amerikalı öğrenci var. 4 bin tane Amerikan üniversitesini bırakmış, üniversite eğitimi almak için İstanbul’a gelmiş.

Washington DC’de kurduğunuz üniversitenin diplomasını YÖK tanıyacak mı?
- Amerika Birleşik Devletleri yasalarına gore kurulmuş bir üniversite bu. Eskiden YÖK dünyadaki üniversiteleri ayrı ayrı inceletip akredite ediyordu. Ama şimdi, bildiğim kadarıyla bir ülke eğer üniversitenin kuruluşunu tanımışsa, YÖK te onu otomatik olarak tanıdığını biliyorum. Dolayısıyla bu noktada bir sıkıntı olmayacktır.

Washington’da başla Berlin’de devam et İstanbul’da bitir

Bahçeşehir Üniversitesi kurucusu Enver Yücel, diğer projelerini de şöyle anlatıyor:
“Berlin 3 yıl önce başladığımız bir projeydi. Ama Amerika’ya göre daha süratli oldu. Berlin Eyaleti izin verdi, fedaral hükümetten izin bekliyoruz. Berlin’deki üniversitemizin öğrenci profilinin en azından yarısının Türk kökenli olabileceğini düşünüyorum. Avrupa’da daha köklü daha büyük üniversiteler var. Ama göçmen çocuklarının üniversiteleşme konusunda da problemleri var. Bir nebze olsun bir nefes, bir soluk olacak üniversitemiz.”

‘HOCALARIMIZ HAZIR’

“Uluslararası network’umuz çok güçlü. Mmimarlık , iç mimarlık, endüstriyel tasarım gibi alanlarda eğitim vereceğiz. İzin çıkarsa eylül ayında yeni eğitim öğretim yılında başlayacak. Yerimiz hazır. Hocalarımız da var. Ama orada şu anda kurs gibi verdiğimiz programlar orada Alman Üniversitesi olacak. 16 sene önce İstanbul’da bir üniversite kurarken duyduğumuz heyecanı şimdi Washington’da, Berlin’de duyuyoruz, duyacağız. Bizden sonra başkaları da ‘Demek ki bu iş oluyormuş’ diyecek. Dünyada ilk yapmıyoruz, ama Türkiye’de bir ilk yapıyoruz.”

AVRUPA’DA DA İLK

“Almanya’da ilk Türk Üniversitesi veya Avrupa’da ilk Türk üniversitesini açıyoruz. Şimdi tabii amacımız buralarda bu işi yapabilmek tutturabilmek. Tecrübelerimiz, inancımız var. Nasıl ki 16 yıl önce biz iyi üniversite olacağız diyerek yola çıktıysak aynı şeyi yapacağız. Üniversite kavramı değişiyor. Üçüncü nesil üniversite kavramı olma yolunda dünyada örneklerden birisi olacağımıza inanıyorum. Üçüncü nesil üniversite kavramında öğrencinin bir sınıfın içinde, amfide kalması ve bir hocanın sadece bazı bilgileri anlatmasından ibaret değil artık üniversite.”

‘UYGULAMA ŞART’

“Mutlaka uygulama içerisinde olmalı, uluslararası düzeyde kalmalı. Çünkü global dünyadan bahsediyorsan, global finans, global terörden bahsediyorsak eğitimin de global olması gerekiyor. Öğrencimize şunu söyleyeceğiz: Washington’da başla, Berlin’de devam et, İstanbul’da bitir. Diploman Amerikan diplomasını da al, Türkiye’de ki Türk diplomasını da al. Bunu rahatlıkla yapabileceğiz. Böyle olunca çocuklardaki gelişim ve yeterliliği çok rahat gözleyebileceğiz. Çünkü dünyadaki üniversiteler artık bazı dersleri uzaktan öğretimle veriyor. En mükemmel hocayı dinleme fırsatı yaratılıyor.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!