Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 'Yurt Dışı Bursiyerler Vizyon ve Farkındalık Eğitimleri' toplantısına katılarak lisansüstü eğitim için yurtdışına gönderilecek Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) burslusu katılımcılarla buluştu. Ülkenin çok saygın kurumlarında görev alacak, ülkeyi, bayrağı daha yükseklere götürecek bir toplulukla beraber olduklarını belirten Selçuk, şöyle konuştu:
"Lisansüstü eğitim için yurtdışına giden bursluların bu ülkelerde evrensel bir bakış açısına sahip olması önemli. İnsan için, insanlık için ve bu topraklar için neler yapabileceğimizi salim kafayla düşünürüz, dünyayı gözden geçiririz ve içselleştirdiklerimizi de bu toprakların boyasıyla boyayıp millileştiririz, güzelleştiririz. Yurtdışına burslu öğrenci gönderme süreci 3'üncü Selim döneminde başladı. Bu konuda Cumhuriyet döneminde Gazi Mustafa Atatürk'ün vizyonuyla büyük bir çaba içine girildi. O çaba, kıvılcımları ateşe döndürdü. Bu süreçte 20 bine yakın öğrenci eğitimlerinin ardından ülkeye dönerek hizmet etti. Yurtdışına gidecek bursiyerlerin bilim insanı olmaya, bilgiyle ilişkiyi sonuna kadar irdeleyip sonuna kadar anlamaya çalışmaları gerekiyor. Bilgi derken bir enformasyondan ya da malumattan bahsetmiyorum. Bilgelikten, bunun çok ötesi hikmetten bahsediyorum. Türkiye olarak bakış açımız çok daha evrensel. Artık dünyanın her yerinde olagelen her şeyi anlık olarak izleyip nasıl bir gayret içinde olmamız gerektiğinin daha çok farkındayız. Çok farklı bir çağa doğru gidiyoruz ve siz onların ilk şahitlerinden biri olacaksınız. Dünya tarihindeki dört büyük kırılmanın 4'üncüsüne sizler şahitlik edeceksiniz. Tekillik çağı, bütün varlığı etkileyecek olan ve insanı dünyada yeniden konumlandıracak olan bir çağ. İşlerin çok büyük kısmını robotlar yapacaksa insanlar ne yapacaklar? Bunlar, sizlerin özellikle etik ve ahlak üzerinde daha fazla durmanızı gerektiren meseleler. Bu çağ, dünyanın en iyi üniversitelerinde okumuş insanların nasıl kendi çıkarları için dünya ekonomisini batırdıklarına tanıklık ediyor. Bu çağ, eğitim seviyesi arttıkça açlık ve obezitenin aynı anda yükseldiğini gösteren bir çağ. Refah yükseldikçe çevre kirliliğinin çok daha büyük çetrefilli hale geldiğini gösteren bir çağ. Bilim olarak bir yere gelmekle ilgili müthiş bir hızdan söz ediyoruz ama etik olarak, ahlak olarak bir yere gelemediğinizi de çok net olarak görme imkanına sahibiz. Ahlakla yıkanmayan bilimin insanlığın hayrına olmayacağını bilmemizde fayda var. MEB bursiyerleriyle ilgili beklentimiz yüksek. Biz ortalamaya talip değiliz. İddiası olan insanlarla, iddiası olan meseleleri konuşmak istiyoruz. Eğer iddianız yoksa gelecek için ortalama bir beceri göstereceksek o zaman bu işin hukukunu teslim etmiş olmayız, o zaman toplumun milli servetinin rızasını almamış olursunuz. Bu toplumun rızasını almazsanız yaptığınız işin de şahsileştiğini daha fazla görürsünüz. Sadece dersler önemli değil. Ülkenizle ilgili, oradaki sivil toplumla ilgili bağınız ne olacak? İnsanlara, hayvanlara, tabiata ne gibi bir katkınız olacak? Bunu bir hayat sahnesi olarak düşünmenizde fayda var.
İHTİYACIMIZ BİLİM KONUSUNDA GÖSTERİLECEK GAYRET
Bugün devletlerin yurtdışına gönderdiği öğrencilerle ilgili çok farklı çabaları bulunuyor, bazı devletler yurtdışına gönderdikleri öğrencilerin ülkeye geri dönmemesini ön şart koşuyor ve gittikleri ülkeye yerleşme parası ödüyor. Bu ülkeler bu öğrencilerden, dünya çapındaki kuruluşlarda başarılı olmalarını, deneyimlerini de belli süre sonra ülkelerine taşımalarını bekliyor. Türkiye'nin ihtiyacı ise yurtdışına gideceklerden bilim konusunda, bilim insanı olma konusunda gösterecekleri gayret. MEB burslusu olarak yurtdışına gönderilenlerin nasıl rahat edeceği konusundaki çabalar daha da arttı. Acaba yurtdışında nasıl daha az sorun yaşarsınız, acaba sizinle nasıl daha çok yüz yüze geliriz, dijital platformda nasıl sorunlarınızı paylaşır, size nasıl destek oluruz? Ekonomik imkânlarla ilgili alacağımız tedbirler var mı, eski öğrencilerle ilgili neler yapabiliriz? Bütün bunları yeniden konuştuğumuz ve ilgili yasa üzerinde de kafa yorduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Her yasanın da kendi içinde evrilmesi gerekiyor ve bir dönüşüm yaşaması gerekiyor. Ona bağlı bazı çalışmalar üzerinde de çabalarımız sürüyor. Bu konu bugün elbette çok daha derinleşecek."
YLSY'YE BAŞVURULAR YÜZDE 26 ARTTI
Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Yusuf Büyük ise MEB tarafından Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme Sınavı'na (YLSY) başvuruların yüzde 26 arttığını söyledi. Büyük konuşmasına şöyle devam etti:
"Başvuran 12 bine yakın öğrenci arasından ALES puan üstünlüğüne göre 3 bin 400 öğrenci mülakata çağrıldı, 1100 öğrenci başarı gösterdi. Mülakatları kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ve alanlarında uzman akademisyenlerle birlikte yaptık. 1416 sayılı Kanun kapsamında yurtdışına gönderilen MEB bursiyerleri sanayide millilik kapsamında seçildi. Bu yıldan başlamak üzere üniversiteler adına doktora için yurtdışına öğrenci gönderdik. Öğrencilerle beraber yurtdışına gidecek eş ve çocuklarının sağlık harcamaları da bakanlık tarafından karşılandı. Öğrencilerin döndüklerinde alanlarında göreve başlamaları konusunda bir takım düzenlemeler yaptık."