Güncelleme Tarihi:
Ekonomi alanındaki gelişmeler, Milli Mücadele sonrası yeniden kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, modernleşme sürecini ileriye taşınması adına yapılmıştır. Milli sermayeyi ve milli bağımsızlığı belli bir dinamizm üzerine oturtmak için gerçekleştirilen inkılap hareketlerini temsil etmektedir.
Ekonomi Alanındaki Gelişmeler
Türkiye Devletinin, ekonomik bağımsızlığını kazanması adına yaptığı teşebbüsler, ülkeyi dış destekli ekonomi politikalarından kurtarıp, gelişmiş bir iç sermaye haznesinin oluşturulması için attığı inkılap adımlarından biridir. Sanayinin geliştirilmesini sağlamak, dış bağımlılıktan kurtulup modern araçlarla tesisler ve fabrikalar oluşturmak, ekonomik modelleri millileştirmek, ekonominin gelişimi için girişimleri desteklemek ve özel teşebbüs paketi oluşturmak, devletin çağdaş bir gelişim içerisinde yaptığı veya yapmış olduğu gelişmeleri yansıtmaktadır.
İzmir İktisat Kongresi (17 Şubat 1923)
Kurtuluş Savaş'ında siyasi başarılarını konuşturan Türkiye, ekonomik yönden oldukça savunmasız bir konumda kalmıştı. Ekonominin yeniden güçlenmesi, bağımsız ve milli bir konumda olabilmesi adına M. Kemal Atatürk, 17 Şubat 1923 tarihinde İzmir'de İktisat Kongresi'nin toplanılmasını sağladı. 1135 kongre temsilcisinin katıldığı toplantıda, temsilcilerin büyük bir çoğunluğu zanaatkar kesimden oluşuyordu. Kongrede ekonomik sorun modelleri masaya yatırıldı ve ülkenin o günkü ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda önemli kararlar alınarak, Ekonomi Andı kabul edildi.
Türkiye İktisadi Kongresi'nde alınan kararlar, öncelikle ham madde üretimi için farklı sanayi fabrikalarının kurulması olarak belirlendi. Yurt genelinde var olan küçük işletme ve esnafların daha büyük işletme modelleriyle yönetilmesi kararı alındı. Özel teşebbüs paketleri hazırlanarak sanayi kuruluşlarının önü açılmaya çalışıldı. Yatırım için özel sektörün yetinemediği yerlerde, devlet müdahil olmaya çalıştı. Bunun haricinde vergi, toprak reformu ve yerli malların kullanım teşviki yapıldı. İktisadi Kongre'nin amaçları ekseninde de yurt içi öz kaynaklarla ekonomik kalkınma modeli oluşturulmaya çalışılmıştır.
Tarım Alanındaki Gelişmeler
Türkiye'nin yurt içi ekonomik sermaye hasılası, genelini tarım üzerinden karşılamaktaydı. Bu yüzden ekonomi alanında atılan adımlardan birini de tarım oluşturmaktadır.
Sanayi Alanındaki Gelişmeler
28 Mayıs 1927'de, Teşvik-i Sanayi Kanunu'nun kabul görmesi: ekonomik kalkınma için yapılacak olan özel teşebbüs paketlerinin yatırımını sağlamak adına oluşturmaktadır.
Ticaret ve Ulaştırma Alanında Yapılan Ekonomik Gelişmeler
İş kurmak isteyenlere kredi vermek amacıyla 1924 yılında kurulan İş bankası, yurt genelinde oluşacak olan sermaye akışını denetlemek üzere oluşturulan Merkez Bankası, ticaret alanında yapılan gelişmeleri yansıtmaktadır. Ulaştırma alanındaki gelişmelerde ise Kara yolları onarılmış, 10 yıl boyunca demir yolları düzenlemeye girmiş ve yeni yollar yapılmaya çalışılmış, 1926 yılında da Kabotaj Kanunu'nun kabulüyle birlikte, Türk sularında meydana gelebilecek taşıma hakları yasalaştırılarak, kabul edilmiştir.