Güncelleme Tarihi:
Dünya Savaşı birçok devletin 1. Dünya Savaşı’ndan sonra devletler arası dengenin bozulması. 1. Dünya Savaşı'nı bitiren anlaşmaları ağır şartlar içermesi. İtalya, Almanya ve Japonya'nın yayılmacı bir politika izlemesi. I. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Milletler Cemiyeti'nin yeni bir savaşın çıkmasını engelleyememesi gibi sebepler İkinci Dünya Savaşı'nı başlatan en önemli sebeplerdir. Böylece tarihin en kanlı savaşlarından biri olan 2. Dünya Savaşı başlamıştır.
İkinci Dünya Savaşı
Birçok başlama sebebi bulunan 2. Dünya Savaşı’nın gelişimi ise; Mihver grubu oluşturan Almanya, İtalya ve Japonya yayılmacı politika izlerken bunun karşısında; ABD, İngiltere, Fransa ve SSCB ülkeleri mihver grubunun yayılmacı politikasına karşı müttefik devletler grubuna oluşturmuştur. Almanya'nın Polonya’ya saldırısı üzerine Rusya Almanya’ya savaş ilan etmiş ve kısa sürede bu iki devlet arasında başlayan savaş neredeyse tüm dünyada etkili olmuştur. Savaşın sonucu ise; ABD'nin Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine attığı atom bombaları sonucunda bitirmiştir.
Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı Sırasındaki Tutumu
Türkiye İkinci Dünya Savaşı sırasında Savaş dışında kalmaya çalışmış bir devlettir. Bu sebeplerden siyasette hem Mihver devletler ile hem müttefik devletler ile sık sık görüşmeler yapan Türkiye bu süreçte denge politikası izlemiştir. Ancak savaşa girmese bile birçok tedbir almak zorunda kalan Türkiye bu tedbirlerden dolayı ekonomik olarak oldukça sarsılmış bir ülkedir. Bu sebeple yalnızlıktan kurtulmak amacıyla da Birleşmiş Milletler Teşkilatı’na üye olabilmek amacıyla mihver devletlere savaş ilan etmiştir. Türkiye savaş yıllarında güvenliği korumak amacıyla özellikle askeri alanda oldukça büyük tedbirler almıştır.
İkinci Dünya Savaşı'nın Sonuçları
- 2. Dünya Savaşı sonunda ABD ve SSCB olmak üzere iki büyük süper güç ortaya çıktı.
- Bu süper güçler çevrelerine kendine yakın olan devletleri yanlarına çekmeye başladı. Böylece iki farklı grup oluştu.
- Soğuk Savaş dönemi başlayarak iki devlet arasında büyük rekabetler yaşandı.
- İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda devletlerin sınırları değişti ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı kuruldu.
Atatürk'ün İkinci Dünya Savaşı Öncesi Görüşleri
Özellikle Avrupa ile ilgili yakından değerlendirmelerde bulunan Mustafa Kemal yeni bir dünya savaşının çıkacağını yıllar öncesinden öngörmüştür. 1930 yılında ABD generali Mac Arthur ile yaptığı bir görüşme sırasında Almanya’nın İngiltere ve Rusya hariç bütün Avrupa'yı işgal edebilecek bir orduyu kısa zamanda kurabileceği ve savaşımın 1940- 1946 seneleri arasında başlayacağını belirtmiştir.
Yine bu öngörülerden bir tanesi Mustafa Kemal'in ABD'nin 1. Dünya Savaşı'nda olduğu gibi İkinci Dünya Savaşı'nda tarafsız kalmayacağı ve Almanya’nın ABD müdahalesi de yenileceğini de belirtmiştir. Atatürk milletlerarası sorunların barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğine de inanmıştır.
Bu bağlamda; ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ politikası ile hareket etmiştir. Yine Atatürk 1937 yılında 2. Dünya Savaşı'nın çıkıp çıkmayacağı ile ilgili düşüncesini soran Amerikalı bir gazeteci İtalya'nın Habeşistan'a saldırmasıyla bu savaşı zaten başladığı ile ilgili düşüncesinde belirtmiştir.
1938 yılında ise Atatürk; ‘çok geçmeden Avrupa'da bir fırtına kopacak bu müthiş fırtına dünyanın her tarafına yayılacak ve insanlık bir savaş felaketinin bütün kötülükler ile bir daha karşılaşacaktır.’ diye de belirtmiştir. Böylece Atatürk 2. Dünya Savaşı'nın çıkacağına çok uzun yıllar öncesinden öngörerek ileri görüşlü bir lider olduğunda tekrar göstermiştir.