Güncelleme Tarihi:
Eğer maddelerin tüketimi üretiminden fazla olursa bu birtakım çevre sorunlarına yol açar. Dünyadaki birçok çevre sorunun ana nedeni döngülerin bozulmuş olmasıdır.
Madde Döngüleri ve Çevre Sorunları
1- Su Döngüsü:
Buharlaşma sonrası deniz ve okyanuslardaki sular bulutlarda birikir. Bulutlarda biriken sular yağmur, dolu ve kar yağışlarında yeniden yeryüzüne iner. Bitkilerin fotosentez yapması da su döngüsü içerisinde yer alır. Toprağın altındaki sular da denizlere ve okyanuslara karışır. Yeryüzü ve gökyüzü arasındaki su döngüsü tüm canlılar için hayati bir önem taşır.
Su, tüm canlıların ortak yaşam kaynağıdır. Dünyada ''içilebilir sular'' ve ''kullanılabilir sular'' bulunuyor. Bazı sular ise çeşitli filtreleme işlemlerinden geçirildikten sonra içilebilir hale gelir. Barajlarda ise yağmur suları depolanır ve ihtiyaç halinde kullanılır. Nüfusun artması ile birlikte temiz su kaynakları azalmaya başladı. Bu da birçok çevre sorununu beraberinde getirdi. Şu an bazı ülkelerde kuraklık sorunu mevcuttur. Kuraklık toprağın verimliliği düşürüyor ve tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor. Bazı ülkelerde ise insanlar içilebilir su bulmakta zorluk çekiyor.
İleride daha büyük çevre sorunlarıyla karşılaşmamak için suyu idareli kullanmalıyız. Örneğin dişlerimizi fırçalarken musluğu sürekli açık tutmak yerine suyu bir bardağa doldurmalıyız. Bu tür küçük detaylar, yılda tonlarca suyun boşa gitmesine engel olacaktır. Kuraklığın baş göstermemesi için barajlardaki doluluk oranının yüksek olması gerekir. Barajların dolu olması ise suyu tasarruflu kullanmamıza bağlıdır.
2- Karbon Döngüsü:
Karbonhidrat molekülü ve fosiller karbon döngüsü içerisinde yer alır. Tüm canlılarda bulunan karbon elementi havadaki oranı %0.03 'tür. Bitkiler fotosentez yapabilmesi için karbona ihtiyaç duyar. Fosillerden elde edilen yakıtlar ise günlük hayatımızda sıklıkla kullanılan enerji kaynaklarını oluşturur. Nüfusun artması ve endüstrinin gelişmesi ile birlikte havadaki azot miktarı her geçen yıl biraz daha azalıyor. Özellikle petrol kullanımının yoğun olması çevre kirliliğine de yol açmaktadır.
Dünyadaki çevre sorunlarını gidermek adına somut adımlar atılıyor. Yakın bir gelecekte, trafikte, benzinle değil elektrikle çalışan arabaları daha sık göreceğiz. Petrol kaynakları tükenme noktasına geldiği için doğal enerji kaynaklarından faydalanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde de sayısı giderek artan güneş panelleri doğal gaza alternatif olarak kullanılıyor. Rüzgar türbinleri de hem doğal hem de yenilenebilir enerji sağladığı için çevre sorunlarının önüne geçiyor.
3- Oksijen Döngüsü:
Oksijen de su gibi tüm canlılar için temel yaşam kaynağıdır. Oksijen alıp karbondioksit vererek solunum yaparız. Ağaçlar ise havadaki karbondioksidi oksijene çevirir. Bu nedenle ormanlık alanlar temel oksijen kaynağı olarak görülür. Ancak günümüzde kentleşme ve sanayileşme oranının artması oksijen döngüsünü bozmuştur. Çeşitli tarım faaliyetleri ve ineklerin karbon salınımı da hem çevreye hem de atmosfere zarar veriyor. Günümüzün en büyük problemlerinden biri olan küresel ısınma da oksijen döngüsünün bozulması sonucu oluşmuştur.
Yapılan araştırmalar son 20 yıl içerisinde dünyadaki oksijenin her geçen yıl biraz daha azalmakta olduğunu gözler önüne sermiştir. Daha temiz ve yaşanılabilir bir çevre için yaşam alanlarımıza ağaç gidesi dikmeliyiz. Ormanlarımızı ve yeşil alanlarımızı koruyarak oksijen seviyesinin yeniden yükselmesini sağlayabiliriz.
4- Azot Döngüsü:
Azot, toprağa bağlı bir elementtir. Yağışlarda görülen şimşek ve yıldırım, bu maddenin toprağa bağlanmasını sağlar. Bitkiler ise besin zinciri oluşturarak azotu diğer canlılara taşır.