Güncelleme Tarihi:
Günümüzde teknoloji - bilim ortaklığı biyoteknolojinin gelişmesini sağladı. DNA alanında elde edilen yeni bilgiler ışığında protein üretimi başta olmak üzere birçok buluşa imza atıldı. Biyoteknolojinin gelişmesi daha fazla ilaç ve vitaminin üretilmesinde de etkili olmuştur.
Biyoteknoloji
1- Biyoteknolojinin Faydaları Nelerdir?
Sebze ve meyveler üzerinde yapılan biyoteknolojik uygulamalar bu ürünlerin çok daha uzun ömürlü olmasını sağlamıştır. Eskiden birkaç gün içerisinde çürümeye başlayan birçok meyve - sebze, artık haftalarca dursa bile bozulmuyor. Bu da dolaylı olarak gıda tasarrufu yapılmasını sağlamıştır. Bilim -teknoloji ortaklığı temizlik malzemelerinin daha ucuza üretilmesinde de etkili oldu. Lekelerin çıkarılmasında daha etkili olan deterjanlar, daha uygun fiyatlarla satışa çıkarılıyor.
Biyoteknolojik çalışmalar insan sağlığı açısından son derece önemli yeni buluşlara imza attı. İşlevlerini yerine getiremeyen ya da hasta birçok organın yerine yapay organ yapılabilmektedir. Bu teknoloji ile birlikte doğrudan bağışıklık sistemine zarar veren bazı genlerin ayrıştırılabiliyor. ''Onarıcı tıp'' sayesinde insan vücudu, kanser ve benzeri hastalıklara karşı çok daha dirençli hale getirilebilir. Bu gerçekleşirse insanların ortalama yaşam süresinin iki katına çıkacağı belirtiliyor.
Biyoteknoloji tarımsal verimin artmasını sağlamıştır. Laboratuvar ortamında çok daha nitelikli ve sağlıklı bitkiler üretilmektedir. Biyologlar tarafından üretilen pestisit adlı maddeler, zararlı organizmaların birçoğunu yok ederken, bazılarını da kontrol altında tutuyor. Günümüzde biyoteknolojinin en sık uygulandığı alanlardan biri de tıp. Başarılı bir şekilde uygulanan kemik iliği nakli ile birçok hastalık tamamen iyileştirilebiliyor. Son yıllarda sıklıkla uygulanan gen tedavisi ile hastalara yeni DNA'lar aktarılmaktadır.
2- Biyoteknolojinin Zararları Nelerdir?
Teknoloji, kötü niyetli kişiler tarafından kullanılırsa faydadan çok zarar getirir. Aynı zamanda teknolojinin yanlış ve bilinçsiz kullanımı da hem insan sağlığına hem de çevreye ciddi zararlar verebilir. GDO adı bilinen genetiği değiştirilmiş organizmalardan bazıları insanlarda alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Laboratuvar ortamında hem yiyeceklere hem de bazı giyim ürünlerine iyileştirme yapılmaktadır. Bu iyileştirmelerin birçoğu faydalı olsa da bazıları yüksek oranda toksik içerir. Toksik ise zehirlenmeye ve bazı hastalıklara yol açabilir.
GDO en çok patates ve domates gibi sık tüketilen besinlerde uygulanıyor. Genetiği değiştirilmiş sebzeler hormonal dengenin bozulmasına neden olabilir. Biyoteknolojinin aşırı ve dikkatsiz kullanımı çevre kirliliğine de yol açmaktadır. GDO'lu ürünler ekolojik dengeyi de olumsuz etkiliyor.
3- Diğer Biyoteknolojik Uygulamalar
Biyoteknoloji, kriminoloji alanında da sıklıkla uygulanmaktadır. Bu uygulamalar sayesinde suçluların DNA örnekleri incelenip karşılaştırılabiliyor. Saç ve kemik örnekleri incelenip kimlik tespiti yapılabiliyor. Babalık testi adıyla da bilinen ''DNA profillemesi'' de biyoteknolojik uygulamalar arasında yer almaktadır. 2017 yılında insan DNA'sının tamamen çözülmesi ile birlikte babalık testleri artık %99 oranında doğru çıkmaktadır.
Genetik mühendisliği ile ortak çalışmalar yürüten biyoteknoloji, kalıtımsal hastalıkların çok daha kısa sürede ve hatasız bir şekilde teşhis edilmesini de sağıyor. Bilimsel teknoloji sayesinde artık canlıların klonlanması da mümkün hale geldi. İlk kopyalanan hayvanlar arasında kurbağa ve koyun yer alıyor. Hayvancılık alanında da faaliyet gösteren biyoteknoloji, çok daha kaliteli ve uzun ömürlü yemler üretmektedir. Genom adı verilen gen sisteminin belirlenmesi sayesinde hayvanların üreme performansı da iki katına çıktı.
Gen aktarımı, genetik ıslah ve aşılama da diğer biyoteknolojik uygulamalar arasında yer alır.