Güncelleme Tarihi:
Toplam dört ayetten oluşan Kureyş Suresi, Kuran'ın 30. cüzünde yer almaktadır. Allah, Kureyş kabilesi üzerinden tüm insanlığa seslenmektedir.
Kureyş Suresi ve Anlamı
1- Kureyş Suresi ve Okunuşu:
Bismillahirrahmânirrahîm.
2- Kureyş Suresi ve Anlamı:
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Kureyş'i alıştırıp ısındırdığı için / Kureyş'e imkan sağladığı için
Onlara hem kış hem de yaz aylarında yolculuk yapma imkanı verdiği için
Bu Beyt'in, Kabe'nin Rabbine ibadet etsinler
Allah, onları açlıktan kurtarıp doyurdu. / Onları güvene çıkardı ve korkudan kurtardı.
3- Kureyş Suresi ve Meali:
Kutsal kitabımız Kuran'da yer alan ayet ancak tekrar tekrar okunduğunda tam manasıyla anlaşılabilir. Bazı ayetler o dönemdeki kişilere ve kabilelere seslense de verdiği mesaj evrenseldir. Kureyş suresi de evrensel mesajlar taşıyan ayetlerin başında gelir. Peygamberimiz Mekke'nin Hicaz bölgesinde dünyaya gelmiştir. Kureyş kabilesine mensuptur. Peygamberliğini ilan ettikten sonra kendi kabilesinden birçok kişi ona düşman kesilmişti. Onlar kendi kabilesinin putlarına tapınırken peygamberimiz onların Allah'a şirk koştuğunu söylüyordu.
Mekke'nin fethinde de Kabe Kureyşlilerin elinden kurtarılmıştır. İçinde bulunan 350'den fazla put yok edilmiş ve Kabe yeniden Allah'ın evi olmuştur. Ayette geçen ''hazelbeyt'' ifadesi Kabe için kullanılmıştır.
İlk ayette Allah'ın Kureyş'i alıştırıp ısındırdığı, yani onlara birtakım imkanlar sunulduğu söyleniyor. Bilindiği üzere Mekke'de yaşayan insanların ana geçim kaynağı ticarettir. Ticaret kervanları ile Suriye ve komşu ülkelere giderek ticaret yaparlardı. İlk ayette yer alan ifadeler, onlara ticaret yapma imkanını putların değil Allah-u Teala'nın verdiği söyleniyor. Mevsim şartları gereği Hicaz bölgesi başta olmak üzere Arap yarımadasında sık sık kuraklık yaşanırdı. Sadece tarım arazileri değil hayvancılık da bundan olumsuz etkilenirdi. Ancak Allah'ın yardımıyla Kureyş kabilesi ticarete alıştırılmış ve onlara helal yoldan kazanç elde etme imkanı tanınmıştır.
Bu nedenle Kureyş kabilesinin putlara değil Allah'a şükretmesi gerekir. Tıpkı kendisine sayısız imkan verilen insanlığın sadece Allah'a kulluk ve ibadet etmesi gerektiği gibi. Sadece belirli kişilere ve kabilelere değil tüm insanlığa sayısız nimet ve imkan verilmiştir. Hepsi Allah katından insanlığın selameti için indirilmiştir. Düşünebilmemiz ve konuşabilmemiz bize verilen en büyük iki imkandır. İçinde yaşadığımız dünyada doymamızı sağlayan sayısız nimet vardır. Bu nedenle şükür ve hamd yalnızca Allah'a olmalıdır.
İkinci ayette yaz ve kış aylarında yolculuk yapma imkanı tanındığı söyleniyor. Allah'ın kusursuz yarattığı doğada, mevsimler birbirini takip eder. Kış ayları çok daha soğuk ve yaz mevsimi de daha sıcak olabilirdi. Ama Allah, her şeyi, ölçülü yaratarak ne kadar rahmet ve merhamet sahibi olduğunu göstermiştir.
Üçüncü ayette Kabe'nin Rabbine ibadet etsinler deniyor. O dönem Kabe'nin içinde yüzlerce put olduğu bilinmektedir. Bu putların önünde eğilenler şirk günahını işlemektedir. Kuran'da geçen bir başka ayette Allah'ın tüm günahları affedebileceği ama şirki bağışlamayacağı yazılıdır. Son ayette de Kureyş üzerinden tüm insanlığa seslenilmiştir. Bizi açlıktan kurtarıp doyuran, korkularımızdan arındırıp güvene çıkaran Allah'a şükretmeli ve yalnız ona kulluk etmeliyiz. Allah'a ortak koşmak ve başka ilahlar edinmek, Rabbin nimetlerini reddetmektir.
Kureyş Suresi tekrar tekrar okunmalı ve faziletleri hakkında düşünülmelidir. Surede Kureyş kabilesi sadece bir örnektir. Bu örneklerden ders çıkarmalı ve salih ameller işlemeliyiz.