Güncelleme Tarihi:
Din insan hayatındaki en önemli olgulardan biridir. İnsana niçin yaratıldığını, bu dünyada neleri yapması ve nelerden uzak durması gerektiğini bildirir. Dinin etkisini kaybettiği toplumlarda ise önce ahiret inancı ortadan kalkar. Sonrasında toplum içinde çatışmalar, uyuşmazlıklar baş gösterir. Bu çatışmaların giderilmesi için toplumun hak dini İslam'ın emir ve yasaklarına uyması gerekir.
Din, Birey ve Toplum
1- Din - Birey İlişkisi:
Toplum fertlerden oluşur. Fertlerin karakteristik özellikleri, inanç ve davranışları içinde yaşadığı toplumu şekillendirir. Örneğin bir toplumda köklü bir ahiret inancına sahip bireylerin sayısı çoğunlukta ise o toplumda daha fazla dayanışma ve paylaşma olur. İslam, bireye en fazla önem veren dindir. Kuran'ı Kerim'in birçok yerinde ''benlik'' ve ''öz benlik'' olarak tanımlanan birey, kendi nefsinden sorumlu tutulmuştur. Çünkü Allah, herkese kendisini denetleyebilecek ve özgürce seçim yapmasını sağlayacak bir akıl, bir irade vermiştir. İnsan diğer canlılardan farklı olarak içgüdüleri ile değil sağduyusu ve aklıyla hareket eder. Örneğin hayvanlardaki tek ayrım yararlı - zararlı ayrımıdır. Onların her hareketi faydalı olanı yapmak, zararlı olandan uzak durmaktan ibarettir. Ancak insan için temel ayrım iyi ile kötü, hak ile batıl, şeytani ile rahmani arasındaki seçimle başlar.
İsra Suresinin 13. ayetinde ''Kendi kitabını oku. O gün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter'' yazılıdır. İnsana bahşedilen düşünme ve konuşma yetenekleri başka hiçbir canlıda yoktur. Bu nedenle iyilik yapmakta, hayırlı işlere yönelmekte olduğu kadar kötülük yapmakta da özgürdür. Ancak bu özgürlüğün içerisinde dinin son derece önemli bir rolü bulunuyor. İslam gelmeden önce dünya genelinde putperestlik giderek yaygınlaşıyordu. İnsanların çoğunluğu, yeniden diriltileceğine inanmıyor, sadece bu dünya varmış gibi yaşıyorlardı.
Sadece bu dünya varmış gibi yaşamak, insanın açgözlü ve hırslı olmasına neden olur. Yaptıklarından hesaba çekilmeyeceğini sanan insanoğlu, hiçbir üstün gücü tanımaz. Sadece bu dünyaya odaklandığı için sorumluluklarının farkında değildir. Ancak din, bireye görev ve sorumluluklarının ne olduğunu bildirir. Allah ve ahiret inancı olan kişiler, bu dünyada bir amacı olduğunu ve en sonunda Allah'a döndürüleceğini bilir.
Bireyin uyması gereken emirler ve yasaklar Kuran'ı Kerimde ayrıntılı bir şekilde verilmiştir. O emir ve yasaklardan bazıları şunlardır:
- Allah'ı zikredin ve bol bol dua edin.
- Yalnız Allah'a kulluk edin ve ondan yardım isteyin.
- Namaz kılın.
- Oruç tutun.
- Şükredin.
- Tövbe edin.
- Açık ve anlamlı konuşun.
- Çalışkan olun.
- Affedici olun.
2- Din - Toplum İlişkisi:
Dinin toplum üzerindeki etkisi de çok büyüktür. İslam, insanların birbirleriyle dayanışma içinde olmasını ve yardımlaşmalarını sağlamıştır. Farklı milletlerden insanların uzun yıllar boyunca barış içerisinde yaşamasını sağlamıştır. Hz. Muhammed veda hutbesinde hepimizin Adem'in çocukları olduğunu söylemiştir. İslam, insanları ırklarına, dillerine ve renklerine göre ayırmamış, herkesi Allah'ın huzurunda eşit kabul etmiştir. Camiler, din toplum ilişkisinde önemli bir yer tutar. Cemaat ile birlikte kılınan namazlar birlik beraberlik duygusunun gelişmesini sağlamıştır.
Toplumların uyması gereken emirler ve kaçınması gereken yasaklar, Kuran'da yazmaktadır:
- Malınızın ihtiyaçtan fazlasını dağıtın.
- Yetim ve yoksullara iyi davranın.
- Hayırlı işlerde birbirinizle yarışın.
- Emanetleri ehil kişilere verin.
- Devlet yönetiminde birbirinize danışın.