Güncelleme Tarihi:
Bireylerin bir araya gelmesi ile toplum oluşmaktadır. Toplumlar tarih boyunca her zaman bir dine mensup olmuşlardır. Çünkü insanlığın özünde bir yaratana inanma vardır. İnanmak bireysel bir kavramken, din ise toplumsal bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
Din, Birey ve Toplum
Din; Allah tarafından seçilmiş peygamberler aracılığı ile insana yaratılış amacının anlatılması ve insanın kendi iradesi ile iyiye yönelmesini sağlayan ilahi kurallardır. Din akli melekeleri yerinden olan insanları hedef alır. Aklı olmayan hiç bir varlığın dini vecibeleri yerine getirme yükümlülüğü yoktur.
Hz. Adem ile başlayan ve Hz. Muhammed ile sona eren gelmiş geçmiş tüm peygamberlerin amacı insanlara tevhidi öğretmek ve İslam'ın ortaya koyduğu ibadet, inanç ve ahlak ile insan hayatını düzene sokmaktır. Hayatın anlam kazanabilmesi için din olgusu gereklidir. İnsanların dünya ve ahiret mutluluğunu yaşayabilmeleri için dini vecibelerini yerine getirmesi gerekmektedir.
Toplumla birlikte yaşayan insanlar, yaratılışları gereği başka insanlar ile birlikte yaşamaya ve diğer insanlarla iletişim içinde olmaya ihtiyaç duymaktadırlar. İslam dini insanları bir bütün şeklinde ele almaktadır. İslam dininde insanın bireysel hayatını düzene sokmak için kurallar olduğu gibi toplumsal hayatı düzene sokmak için de kurallar bulunmaktadır. Bu kuralların tek bir amacı vardır. Toplumların ve bireylerin huzur içinde yaşamasını sağlamaktır.
İslam Dininde İnanç
İslam dininin temek inanç esası Yüce Allah'a iman edilmesidir. Bu bireylerin huzur ve güven içinde yaşamasını sağlamaktadır. Zekat vermek de İslam’ın temel ibadetlerinden biridir. Bu ibadet ile insanlar cömert ve sorumluluk sahibi bireyler olurlar. Zekat ibadeti sosyal yardımlaşma ile dayanışmanın da artmasını sağlamaktadır. Zekat ekonomik hayatın canlanmasına da olanak sağlamaktadır. Kutsal kitap olan Kur'an-ı Kerim de insanların her zaman ahlaklı, doğru sözlü, güvenilir, adaletli olması istenmektedir. Bu ilkeler bireyleri ve toplumları olumlu yönde etkilemektedir.
En ilkel toplumlardan en gelişmiş toplumlara kadar din her zaman varlığını korumuştur. Tarihin her döneminde her zaman insan ırkı dine ilgi duymuştur. Bunun sebebi Yüce Allah insanların her zaman bir yaratıcısının olduğuna inanma eğiliminde yaratmıştır. Hz Peygamber (s.a.v) bu konuda her çocuk fıtrat üzerine dünyaya gelmektedir.
Yüce Allah bazı dönemlerde dinin yaygınlaştırılması ve insanların kendisine ibadet edip doğru yolu bulması amacı ile insanlar arasından bazı kişilere seçerek insanları dine yönlendirmelerini istemiştir. Fakat bazı zamanlarda insan ırkı nefsine yenik düşmüştür. Kendi yaptıkları heykelleri putlaştırmışlardır. Bu nedenle de dönem dönem insanlığa farklı peygamberler gönderilmiştir. Son peygamber ise Hz. Muhammed (S.A.V)'dir. Peygamber Efendimiz Müslümanlığı yaymıştır. İslam’ın kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim peygamber efendimize inmiştir.
Din ve Toplum
Din bireylerin ve bireylerin oluşturmuş olduğu toplumların her zaman odak noktasında olmuştur. Tüm dinler insanlığı iyiye ve güzele yönlendirmeye çalışmıştır. Din kelimesinin sözlükte pek çok anlamı bulunmaktadır. Adet, borç, itaat bu anlamlardan bazılarıdır. Din kelimesi terim olarak Yüce Allah tarafından peygamber aracılığı ile insanlığa gönderilmiş olan kurallar bütünlüğüdür.
İnsanlara cüzi irade verilmiştir. İnsanlar iradeleri ile iyiyi ve kötüyü ayırabilir. Yine iradeleri ile her zaman iyiyi seçmeye gayret etmeleri de gerekmektedir. İnsan ırkına düşünmesi ve seçimlerini yapabilmesi için akıl verilmiştir. Bu sebeple insan yapmış olduğu seçimlerden kendisi sorumludur. İnsanların inanmaya duydukları ihtiyaç sebebi ile din hem bireysel hem de toplumsal olarak düşünülebilir. İnsanlar inançlarının sorumluluklarını kendileri üstlenmektedirler.