700 bini aşkın aday yanlış tercih yüzünden tekrar sınava girecek

Güncelleme Tarihi:

700 bini aşkın aday yanlış tercih yüzünden tekrar sınava girecek
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2016 15:03

Milyonlarca aday çizecekleri kariyer planı için ilk adımı 26 Temmuz’dan itibaren atacak. Adaylar, seçecekleri meslekleri, eğitim alacakları üniversiteleri 2 Ağustos’a kadar belirleyecek.

Haberin Devamı

ÖSYS 2016 “Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu” yardımıyla; üniversite, bölüm, puan türü ve kontenjanlar hakkında bilgi edinebilirsiniz, 2015’te en son yerleşen adayın yerleştirme puanını ve başarı sıralarını, varsa özel koşullarını vs. bulabilirsiniz. 26 Temmuz-2 Ağustos arasında gerçekleştirilecek tercihlerle gelecekte hangi mesleği yapacağınızı, kısaca yol haritanızı çizebilirsiniz. Tercih öncesi konuştuğumuz YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, geçen yıl tekrar sınava giren 700 bini aşkın adayın yanlış tercih yüzünden tekrar sınava girdiğini düşündüklerini açıkladı.

BİNLERCE ADAY TEKRAR SINAVA GİRDİĞİ İÇİN PUANI DÜŞÜYOR

Başkan Saraç, Hürriyet’e konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:
Geçen yıl yüzbinlerce öğrenci bilinçli tercih yapamadığı, yanlış tercihlerde bulunduğu için tekrar sınava girdi. Bu adaylar, yerleştikleri bölümler gerçekten istedikleri yerler olmadığı veya tercih sıralamasını düzgün yapamadıkları için tekrar sınava giriyor ve daha önce bir yere yerleşmiş, bir kontenjanı doldurmuş oldukları için de yeni girdikleri sınavda puanları kırılıyor.

Haberin Devamı

GEÇEN YIL 38 BİNİ AŞKIN KONTENJAN BOŞ KALDI 

Türkiye’de bilindiği gibi üniversite kontenjanları öğrenci talepleri, istihdam imkânları, öğretim üyesi sayıları, üniversitelerin kapasiteleri gibi pek çok faktör dikkate alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından belirleniyor. Son yıllarda gittikçe artan boş kontenjan sayısı yükseköğretimimiz için bir zaaf noktası oluşturmaktaydı. Başkanlığımızın ilk yılında boş kontenjan sayısı son yedi senenin en düşük oranı olarak gerçekleşti. 2015 yılı yerleştirme sonuçlarına göre üniversitelerimiz için belirlenen 823 bin 739 kontenjandan sadece 38 bin 789’una yerleşme olmadı. Bir önceki sene bu rakam 59 bindi. Bu, Yeni YÖK yönetiminin ilk yılında kaydettiği büyük bir başarıdır. Bunun sebebi sistematik bir şekilde konuya yaklaşmamız ve kontenjan politikasını rasyonel bir zemine oturtmamızdır.

YÖK PROGRAM ATLASI’NA MUTLAKA BAKIN 

Kontenjan artışlarına rağmen elde edilen bu değer yükseköğretim tarihindeki en iyi kaydolma oranlarından. Geçen yıllarda bu, sürekli kayıt yaptırmayan sayısının artışı şeklinde gerçekleşiyordu. Öğrencilerimizin doğru tercih yapabilmeleri için ‘YÖK Program Atlası’ ve ‘Mezun Başarı Atlası’nı hayata geçirdik. ‘Mezun Başarı Atlası’, lisans programlarından mezun olanların merkezi sınavlarda aldıkları puanları dikkate alarak üniversite ve bölümleri sıralayacak. Örneğin, mezunları Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda (TUS) en başarılı üniversitelerin bilgisine ulaşmak mümkün. Benzer şekilde KPSS, DUS, AB-AYP sınavlarındaki mezun başarısına göre en başarılı üniversite ve fakülteler görülebilecek. Bu bilgiler aslında onlara sanal bir rehber öğretmen oluyor. Bu seneki yeniliklerden biri de kılavuzdaki tercih sayısının 30’dan 24’e çekilmesi. YÖK olarak öğrenci tercihleri ileyerleştirme ve kayıtlar arasındaki ilişkileri inceleyen bir rapor hazırlattık ve bu ilk 10 tercihten sonra kazanılıp yerleştirme yapılmasına rağmen kaydolma oranının düşüklüğünün gittikçe arttığını gördük. Bu konudaki düzenlememiz de umarım kayıt oranının yükselmesine katkı sağlar.

Haberin Devamı

700 bini aşkın aday yanlış tercih yüzünden tekrar sınava girecek

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’tan doğru tercih tüyoları

Kendinizi iyi tanıyarak seçim yapın: Her öğrencinin hayalinde olmak istediği bir kişi profili, bir meslek, bir iş ve bunun için de girmek istediği bir program vardır. Bunu belirlerken kendi yetenek, eğilim, arzu ve heyecanları hakkında onları tanıyan, onların iyiliklerini her zaman isteyen başta anne ve baba olmak üzere yakın çevrelerinin görüşlerini mutlaka almaları ama yine kendi kararlarını kendilerinin vermeleri gerekiyor. Gelecekte kendinizi nerede görmek istiyorsanız, ona göre karar verin: Daha konforlu bir hayat sağlayacağını düşündükleri program yerine kendilerine, şahsiyetlerine daha uygun programlara yönelmeliler.

Haberin Devamı

Üniversiteleri iyi inceleyin: Programları sunan kurumları yani üniversiteleri iyi inceleyin. Program önemli ama üniversitelerin değerleri bazen programın önüne de geçebilir. Bir üniversitenin geleneği, şöhreti, mezun başarısı, eğitim öğretim ortamı, yani akademik iklimi gibi iyi şartları bazen bir üniversiteyi,  o üniversitede olmayan çok talep edilen birbölümü bulunduran bir başka üniversitenin önüne koyabilir. Tatminkar akademik iklimin nerede sıhhatli şekilde oluştuğundan öğrenciler emin olmalı. Bunun için iki belirleyici faktörü birlikte değerlendirdikten sonra sıralamalar yapılmalı. “Bu programa mutlaka girmeliyim, bundan dolayı bu programı barındıran bütün üniversiteleri yazayım”, düşüncesi yanlış.

Haberin Devamı

Kendinize uygun birden fazla program seçin: Yapılan bazı araştırmalar, üniversite mezunlarının mezun oldukları bölüm dışında bir başka alanda iş sahibi olma oranının gittikçe büyüdüğünü gösteriyor. Bu gerçek bizim ülkemiz için de geçerli. Öğrencilerin kendilerine uygun birden fazla programı seçmesi, daha sonra o programları okumak istediği üniversiteleri de belirlemesi doğru olanı.

Rehberiniz YÖK Program Atlası olsun: Öğrencilerimizin doğru tercih yapabilmeleri için gerekli bilgilendirmeler adına daha önce hiçbir dönemde sunulmayan bilgileri YÖK Program Atlası ve YÖK Akademik ile öğrencilerimizin istifadesine, bilim hayatımızın dikkatine açtık. Bu bilgiler aslında onlara sanal bir rehber öğretmen oluyor. Bu Yeni YÖK’ün sunduğu bir imkân, bundan yararlansınlar.

Haberin Devamı

Aileler, çocuklarının isteklerini göz önüne alsın: Bu süreçte aileler de dikkatli olsun. Çocuklarını tek bir hedefe kitlemeleri yanlış. Onlara mutlaka fikir versinler; ama onların kabiliyetleri kadar isteklerini de göz önünde tutsunlar. Aileleri için o çocuklar, dünyada var oldukları için kendilerinin mutluluk kaynağıdır. Bunu onlara hissettirmeliler. Çocuklar ebeveynlerine hediye vermek için üniversite kazanmamalı. Üniversite okumak elbette önemli, ama bu önemi hak ettiğinden de fazla büyütmemeli. Onların kendileri, aileleri, toplumları, ülkeleri için yararlı olmalarının tek yolunun üniversiteden geçmediğini bilmelerini sağlamalıyız.

Mesleki eğitim de önemli: Toplumda var olan üniversite algısının, üniversiteden beklentinin de biraz değişmesi gerekiyor. Mesleki eğitime, uygulamalı eğitime daha fazla önem verilmeli. Bu yüksekokul, meslek yüksekokulu olabilir.

Diploma yanında ilave sertifikalar da alın: Gelişmiş ülkelerde akademik mahiyetteki üniversite anlayışı eskisine göre değişiyor. Diplomanın yanında ilave ehliyetler de aranıyor. Bu ehliyetler kişiyi aynı diploma sahiplerine göre daha üst pozisyonlara yükseltiyor.

Üniversitede iken kendinizi geliştirin: Üniversite mezuniyeti iş garantisi sunmaz. Diğer taraftan üniversite hayatı sadece aktarılan bilgilere ilişkin yetkinlik kazanımı değil, kişinin ufkunun genişlemesi, hayatı yorumlayış kabiliyetinin kazanılması, iç dünyanın zenginleşmesidir aynı zamanda.

En sık yapılan hatalar

* İlgi duyulan alanın tespit edilmemiş olması.
* Yeterliliğin bilinmemesi.
* Meslek seçimine dikkat etmemek.
* Okunacak mekânın ve sahip olduğu imkânların görülmemesi.
* Markanın cazibesine kapılmak.
* Bölümün alacağı öğrenci sayısını incelememek.
* Tercih listesinde basamak aralıklarına dikkat etmemek.
* Özel üniversitelerden korkmak.
* Çevrenin etkisinde kalmak veya aileyi hiç dinlememek.

MERAK ETTİKLERİNİZ

- Genel lise mezunuyum. Bir bölüm kazanır fakat kayıt yaptırmazsam gelecek sene tekrar sınava girdiğimde puanım düşer mi?
ÖSYM tarafından bir bölüme yerleştirilirseniz bir sonraki yıl sınava girdiğinizde, kayıt yaptırsanız da yaptırmasanız da OBP’nin çarpılacağı katsayı yarı yarıya düşer.

- Hangi meslekler daha fazla tercih ediliyor?
Türkçe-Matematik öğrencileri en çok hukuk, psikoloji ve rehberlik ile psikolojik danışmanlık bölümlerini; Fen-Matematik öğrencileri ise başta tıp olmak üzere sağlık bilimleri ile ilgili programları tercih ediyor. Adayların büyük çoğunluğu bunları mezun olduktan sonra rahat iş bulabilecekleri meslekler olarak gördükleri için daha çok tercih ediyor. Ülkenin ekonomik gerçekliği bu şekilde devam ettiği sürece bu bölümlerin popülerliği de devam edecek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!