Güncelleme Tarihi:
Edebiyatta anlatımı güçlendirmek için birçok söz sanatına başvurulur. Bu sanatların başında benzetme, konuşturma ve tezat yer alıyor. Abartma ve kişileştirme ise en çok şiir ve masal türündeki eserlerde kullanılmaktadır. 7. sınıflar için söz sanatları konusunu örnek cümlelerle anlattık.
Edebi sanatlar okunan metnin daha iyi anlaşılmasını sağlar. Şiir, öykü ve roman gibi edebi türlerin dışında fabl ve destanlarla da söz sanatları kullanılır..Biz de kompozisyon yazarken bu sanatlardan faydalanabilir, daha etkili metinler yazabiliriz.
Söz Sanatları (Abartma, Benzetme, Kişileştirme, Konuşturma, Karşıtlı)
1- Abartma:
Diğer adı mübalağadır. En çok şiir, mani, kaside gibi manzum eserlerde kullanılır. Aynı zamanda masal ve fabl türlerinde de mübalağa sanatına yer verilir.
1.A. Şiirde Abartma (Mübalağa) Sanatı
Özellikle Divan şiirinde abartma sanatına çok yer verilir. Kaside türündeki şiirlerde sevgilinin meziyetleri ve güzelliği abartılır. Örneğin Baki, bir şiirinde sevgilisine ayna verilmemesi gerektiğini söyler. Eğer sevgilisi aynada yüzünü görürse kendi yüzüne aşık olabilir ve şairi unutabilir. Bunun gibi birçok mübalağa türü Divan şiirinde yer alır.
Yiğitlik ve kahramanlık konularını işleyen halk edebiyatında da bu sanat oldukça sık kullanılır. Kahramana insanüstü birçok özellik atfedilir.
1.B. Roman ve öykülerde (Mübalağa) Sanatı
Örnek -1-
''Bıraksalar bir hafta uyuyabilirdim.''
Yazar, bu cümlede karakterin ne kadar yorgun olduğunu dolaylı bir şekilde ve abartarak anlatıyor.
Örnek -2-
''Aslı'nın güzelliği karşısında dili tutulmuştu.''
Dili tutulmak bir deyimdi. Bir olay ya da kişi karşısında aşırı heyecanlanmak anlamına gelir.Bunun dışında birçok daha abartılı bir anlama sahiptir.
Örnekler:
- Dilim damağıma yapıştı. (Susuzluğu anlatmak için kullanılır)
- Bin dereden su getirmek. (İşi zorlaştırmak, bir işin yapılmasını engel olmak anlamında kullanılır)
- Bir deri bir kemik kalmak (Birdenbire, fazla zayıflayan insanlar için kullanılır.)
- İki ayağı bir pabuca girmek (heyecanlanmak, paniklemek anlamında kullanılır.)
2- Benzetme:
Diğer isimleri mecaz-ı mürsel ve teşbihtir.Cümlelerde bir benzeyen ve bir benzetilen öge bulunur. Bu ögeler bir edat ile (gibi, kadar( birbirine bağlanır.
Örnek -2-
''Ali'nin yüzü kireç gibi bembeyaz kesildi.''
Ali'nin yüzü - Benzeyen
Gibi - Edat
Kireç - Benzetilen
Örnek -2-
''Benim babam dağlar kadar heybetli bir adam.''
Babam - Benzeyen
Gibi - Edat
Dağlar - Benzetilen
3- Kişileştirme:
İnsan dışında canlı - cansız tüm varlıklara insana özgü nitelikler verilmesine denir. Teşbih adıyla da bilinen bu sanata masal ve fabl türündeki eserlerde sıklıkla raslanır.
Örnek -1-
''Karınca sıcak yaz günlerinde çalışmaya devam etti. Ağustos Böceği ise çalışan karıncayla alay edip tüm gün saz çalarmış. ''
Ağustos böceğinin karıncayla alay etmesi ve saz çalması teşbih sanatına örnek olarak gösterilebilir. Her iki özellik de insana özgüdür.
Örnek -2-
''Bahçedeki tüm çiçekler başını eğmiş, Selma Hanım'ın yasını tutuyordu.''
Birinin yasını tutmak da insana özgü niteliklerinden biridir. Yazar, bu cümlesiyle güllere, insani bir nitelik
4- Konuşturma:
En çok fabl türündeki kısa öykülerde kullanılır. Diğer adı ''İntak'' olan bu sanatta verilmek istenen dersler hayvanlar üzerinden okura aktarılır.
Örnek -1-
''Tilki, kargaya sesinin çok güzel olduğunu söyledi. Kargadan şarkı söylemesini istedi. 'Karga, şarkı söylemeye başlayınca ağzındaki peynir düştü.''
Tilkinin kargayla konuşması teşbih sanatına örnektir.
5- Karşıtlık:
Tezat adıyla da bilinir. Yazar, anlatımı güçlendirmek için iki zıt kelimeyi aynı cümlede kullanır. .
Örnekler:
1- Ağlanacak haline gülüyorsun!
Tezat kelimeler: Ağlamak - Gülmek
2- ''Dışarısı yaz olsa da
İçim kış gibi.''
Tezat Kelimeler: Yaz - Kış