Güncelleme Tarihi:
Bir toprağın verimli olması belli başlı şartlar gerekir. Topraktaki canlı sayısı düşük seviyelerde ise o toprak verimsiz olur. Canlı sayısı arttıkça topraktaki organik madde sayısı da artar. Bu da çok daha fazla sayıdaki ürünün çok daha doğal bir şekilde yetiştirilmesini sağlar.
Toprağın Önemi
Doğal çevremizi oluşturan temel yapı taşlarından biri topraktır. Tarlalar, bağlar ve bahçeler toprak verimine bağlı olarak mahsul verir. Tarlalardan elde edilen ürünler insanların temel besin kaynaklarını oluşturur. Bu kaynakların büyük kısmı tamamen organiktir. Organik gıdalar hem çocukların hem de yetişkinlerin çok daha sağlıklı bir şekilde beslenmesini sağlar. Aynı zamanda toprakta binlerce çeşit böcek yaşamaktadır. Günümüzde birçok böcek türünün neslinin tükenmesi ekolojik dengenin bozulmasına neden olmuştur. Sadece toprakta değil toprağın altında da yaşayan canlılar mevcuttur. Bunların başında solucanlar ve köstebekler gelir. Dünya genelinde bazı yılan ve fare türleri de toprağın altında yaşamını sürdürür.
Yeryüzünde farklı özelliklere sahip birçok toprak çeşidi bulunur. Toprağın türüne göre ekim yapılır ve bitkiler yetiştirilir.
1- Toprak Türleri ve Yetiştirilen Bitkiler:
1.A. Torf Toprağı:
Yeryüzündeki en verimli toprak türlerinin başında torf toprağı geliyor. Mineral seviyesi oldukça yüksek olan bu toprak türünde her çeşit bitki yetiştirmek mümkündür. Çilek gibi sadece yüksek minerale ihtiyaç duyan meyveler de torf topraklarında rahatlıkla yetiştirilebilir. Hava alma ve su tutma kapasitesi de yüksek olan bu topraklar haşere taşımaz. Bu sayede tarımsal ürünler çok daha sağlıklı ve sorunsuz bir şekilde yetiştirilebilir.
1.B. Killi Toprak:
Kayısı, armut ve şeftali gibi meyvelerin yetiştirildiği killi topraklarının hava almaları çok zordur. Ülkemizdeki en yaygın toprak türlerinden biri olan killi topraklarda taze fasulye ve bakla gibi sebzeler de yetiştirilebilir.
1.C. Kumlu Toprak:
Kum miktarı kilden daha fazla olduğu için bu ismi almıştır. Havuç, pancar ve kuru fasulye gibi bitkilerin yetiştirilmesi için kumlu topraklar oldukça uygundur.
Farklı bitki köklerinin dikildiği farklı toprak türleri de vardır. Bunlar sırasıyla taşlı, tınlı komposto ve humuslu topraklardır.
2- Toprağı ve Çevreyi Koruyalım:
Çevreyi korumak aynı zamanda toprağı korumak demektir. Doğal çevremiz toprak ve toprağın üstündeki canlılardan oluşur. Fabrikalar ve üretim tesisleri yasalara uymalı ve atıkları direkt toprağa bırakmak yerine filtre sistemleri kullanmalıdır. Doğrudan toprağa bırakılan kimyasal atıklar hem toprağın hem de üzerindeki canlıların ölmesine neden olur. Tüm insanlara düşen sorumluluklardan biri ağaçlandırma yapmak geliyor. Yaşam alanımıza ağaç fidesi dikerek toprakların çok daha verimli olmasını sağlayabiliriz. Çünkü ağaç sayısının fazla olduğu alanlarda canlılık sayısı artar. Canlılar ise topraktaki organik madde sayısını arttırır.
Pil ve plastik şişe gibi atıkları sadece geri dönüşüm kutularına bırakmalıyız. Bu tür atıklar doğada onlarca yıl boyunca kaybolmaz. Ayrıca pilin içindeki kimyasal maddeler böcek türlerini yok eder ve bitkilerde çeşitli hastalıklara yol açar. Çevreye karşı duyarlı olduğumuz takdirde hem kendi adımıza hem de gelecek nesiller adına önemli kazanımlar elde ederiz. Toprağın işlenebilmesi ve tarımsal faaliyetlerin devam etmesi için çarpık kentleşme sorununa da çözüm getirmeliyiz. Kentleşmenin yoğun olduğu bölgelerde hava kirliliği yüksek seviyelerdedir. Bunun en büyük nedeni yeşil alanların azlığıdır. Ağaçlar için daha fazla yer ayırarak çevre sorunlarının azalmasına katkı sağlayabiliriz.