Güncelleme Tarihi:
İngilizcede zorunluluk ve gereklilik iki farklı kelime grubu üzerinden ele alınır. Bunlardan biri, ‘must’ ve diğer ise, ‘hav to/has to’ kalıplarıdır. Fakat biz bu ünite içerisinde daha çok, ‘must’ kalıbını ele alacağız ve hangi durumlarda kullanıldığını bakacağız. Cümleler kurarak Türkçe karşılıklarını yazmak suretiyle konuyu daha iyi biçimde anlamaya çalışacağız.
7. Sınıf İngilizce Expressing Obligation And Necessity With MUST (MUST ile Zorululuk ve Gereklilik Bildirme) Konu Anlatımı
Öncelikle, ‘must’ kalıbının ne anlama geldiğini öğrenirim.
Must: Bir durumun ya da bir şeyin ‘çok gerekli veya zorunlu olması’ anlamına gelir. Ve bu durum gündelik yaşam içerisinde mutlaka yapılması gereken unsurlardır.
Peki, ‘have to/has to’ kalıbı ile, ‘must’ kalıbının arasındaki fark nedir? ‘Must’ kalıbı herhangi bir durumun eğer yapılmazsa yanlış karar verilmiş olacağını anlatır. Yani diğer bir değişle çok gereklidir ancak mecburiyet yoktur. Fakat, ‘have to/has to’ kalıpları söz konusu olduğunda mutlaka ve kesinlikle yapılması gereken ve yapılacak durumu anlatmaktadır. Şimdi bu konuda bazı örnek cümleler yazalım.
Everybody in a family must work. (Ailede herkes çalışmalıdır.)
We must save up some mony for the tomorrow. (Yarın için para biriktirmeliyiz.)
Gördüğümüz bu cümleler daha çok gereklilik ve sorumluluk üzerinden ele alınmaktadır. Şimdi gündelik yaşamın içerisinde bir de, ‘must’ kalıbı ile mecburiyet cümleleri kuralım.
We must stop when the light is red. (Trafik ışığı kırmızı yandığı zaman durmalıyız.)
You must pay our debt tonight. (Borcunu bu gece ödemelisin.)
Şimdi soru üzerinden birisinin niyetini ya da isteğini öğrenmek için, ‘must’ kalıbını cümle içerisinde kullanalım.
Must I open the door? (Kapıyı açmak zorunda mıyım?)
Why must you see her? (Onu neden görmen gerekiyor?)
Bu sorularda karşıdaki kişinin verecek cevabı üzerinden ne kadar kararlı olup olmadığını anlayabiliriz. Şimdi bir de yasaklama ya da direktif vermek konuları üzerinden örnekler yapalım.
You must not smoke at the cafe. (Kafede sigara içmemelisin. / Sigara içmek yasaktır.)
Şimdi de bazı koşullar üzerinden, ‘must’ kalıbı nasıl kullanılıyor ona bir bakalım.
İf you want to get into the cinema, you must buy a ticket. (Eğer sinemaya girmek istiyorsan bilet almalısın.)
Bu cümlede gördüğünüz gibi bilet almadan sinemaya girmek mümkün değildir. Önce bilet almalıyız ve böylece sinemaya girebiliriz.
Şimdi de bir ihtimal ya da olasılık üzerinden, ‘must’ kalıbının nasıl ve ne şekilde kullanıldığını bir bakalım.
The woman is not breathing. She must have died. (Kadın nefes almıyor. Ölmüş olmalı. Ölmüş olsa gerek.)
Yani burada eğer kişi nefes almıyorsa o zaman ölmüş olduğunu anlıyoruz.
Şimdi yine bazı durumlar karşısında bir mecburiyetten dolayı, ‘must’ kalıbını cümle içerisinde değerlendirelim.
İt is too late. You must go home. (Çok geç oldu. Eve gitmelisin.)
You must go to college to be a doctor. (Doktor olmak için üniversiteye gitmelisin.)
Bu şekilde gördüğünüz gibi siz de farklı cümleler kurabilir ve konuyu daha iyi şekilde anlama şansını elde edebilirsiniz. Gereklilik ya da mecburiyet ile beraber zorunluluk ve bazı şartlar üzerinden karşılık olarak, ‘must’ kalıbını cümle içerisinde kullanırız.