Güncelleme Tarihi:
Kafirun Suresi doğrudan kafirlere seslenir. Dini inkar eden Mekkeli kafirlere karşı ''Benim dinim bana, sizin dininiz sana'' denmektedir.
7. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Kafirun Suresi ve Anlamı - Konu Anlatımı
1.A. Kafirun Suresinin Arapça Yazılışı
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
Gul yâ eyyuhe’l-kâfirûn.
Lâ a’budu mâ ta’budûn.
Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud.
Velâ ene âbidun mâ abettum.
Velâ entum âbidûne mâ a’bud.
Lekum dînukum veliye dîn.
1.B. Kafirun Suresinin Meali:
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
De ki: Ey kafirler!
Ben sizin kulluk / ibadet ettiklerinize ibadet etmem.
Siz de kulluk etmezsiniz benim ibadet ettiklerime
Sizin taptığınız şeylere kul olmam asla
Ve siz de kulluk edenlerden değilsiniz benim ibadet ettiklerime
Öyleyse sizin dininiz size, benim dinim bana
1.C. Kafirun Suresinin Türkçe Anlamı:
Kafirun suresi iniş sırasına göre 18. suresidir. Mushaf haline getirilen Kuran-ı Kerim'de 109. sırada yer alır. Maun Suresinden sonra ve Fil suresinden önce indirilmiştir.
Kafirun kelimesi Kafir kelimesinden türemiştir. Kafir kelimesinin kökü ise küfr / küfürdür. Küfür, üzerine örtmek, saklamak, gizlemek manasına gelir. Aynı zamanda gerçeği örtmek, hakiki gizlemek anlamı da vardır. Bu nedenle dini inkar edenlere ve yalanlayanlara kafir denir. Bu sure de Mekke'deki kafirleri ikaz etmek için indirildi.
O dönemde Hz. Muhammed'in etrafındaki kafirler peygamberimize şöyle bir teklif sundular. ''Eğer bir yıl boyunca bizim ilahlarımıza / putlarımıza ibadet edersen, önümüzdeki yıl da biz senin ilahına tapınırız.'' Hz. Muhammed bu teklifi kesin bir dille reddetmiştir. ''Sizin Allah'a ortak koştuklarınızdan sakınırım / takva ederim.'' diye buyurmuştur.
İslam dininde en büyük günahların başında şirk yer alır. Allah'ın ahiret gününde affetmeyeceği tek günah olarak bilinir. Şirk, Allah'a ortak koşmak, ondan başka ilahlar edinmek demektir. Kafirlerden bazıları hem Allah'a hem de kendi putlarına tapıyordu. İslam gelmeden önce Mekke'de çok tanrıcılık yaygındı. İnsanlar helvadan bile put yapıyordu. Günümüze kadar gelen bir olayda: Mekkeli putperestler yolculuğa çıkarlar. Yolda yemekleri bitince ilah edindikleri helvadan putları yerler.
Müslümanlar, Allah'ın birliğine / tekliğine inanır. Buna tevhid inancı denir ve İslam'ın en temel şartları arasında yer alır. Allah'a iman aynı zamanda onun tek olduğuna, eşi ve benzeri olmadığına, doğmadığına ve doğurmadığına inanmak demektir. Bu nedenle Kafirun Suresi tekrar tekrar okunmalı ve anlamı üzerine düşünülmelidir.
Son ayette yer alan ''benim dinim bana, sizin dininiz sana'' ifadesi ise İslam'ın ne kadar hoşgörülü bir din olduğunu gösterir. Kafirler ve gayr-ı müslimler (Hristiyanlar, Yahudiler) inançlarını yaşamalarında özgür bırakılmıştır. Kuran-ı Kerim'de geçen bir diğer ayette de ''dinde zorlama yoktur'' denir. Hz. Muhammed bile kendisine vayedileni tebliğ etmekle, aktarmakla mükelleftir. Bunun dışında hiç kimse İslam dinini kabul etsin, Müslüman olsun diye zorlanamaz.
Buna karşı Mekke'de Müslümanların sayısı artmaya başlayınca kafirler, huzursuzluk ve kargaşa çıkarmıştır. Hz. Muhammed ve ilk Müslümanlar 622 Mekke'den Medine'ye göç etmek zorunda kalmıştır. Müslümanlar, Medine döneminde de kafirlerin saldırısına uğramış ve sırasıyla Bedir, Uhud, Hendek savaşları olmuştur.
Hendek savaşının kazanılması ile birlikte Müslümanlar yeniden Mekke'ye dönebilmiştir. Bu dönemde de barış esas alınmış ve ''benim dinim bana, sizin dininiz sana'' ilkesine uyulmuştur.