Güncelleme Tarihi:
Peygamberimizin Mekke dönemi birçok açıdan önemlidir. İlk vahyi inzivaya çekildiği Nur Dağındaki Hira mağarasında aldı. 622 yılına kadar insanlara İslam dinini tebliğ etti. Daha sonra ise Medine'ye hicret eden peygamberimizin 8 yıl süren Medine dönemi başladı.
Hz. Muhammed'in Mekke Dönemi
Peygamberimiz gençliğinde amcası Ebu Talip'e ticaret işinde yardım etmeye başladı. Dürüst ve güvenilir birisi olduğu için çevresindeki insanlar tarafından seviliyor ve takdir ediliyordu.
Hz. Muhammed doğduğu zaman Mekke son derece karışık bir durumdaydı Kabileler arasında sürekli savaşlar yaşanıyordu. Şehrin geneline bir huzursuzluk hakimdi. Cahiliye Dönemi olarak adlandırılan bu dönemde halkın geneli kötü alışkanlıklara sahipti. İçki içmek ve kumar oynamak çok yaygındı. Peygamberimiz amcası Ebu Talip ile birlikte Cahiliyenin çirkin alışkanlıklardan tamamen uzak durdu.
O dönem Mekke'de Hristiyanlar ve Yahudiler de yaşıyordu. Aralarında çok fazla çatışma yaşanmayan iki din dışında putperestlik de çok yaygındır. Her kabilenin taptığı putlar farklıydı. Döneme dair kitaplar okunduğunda bazı kabilelerin helvadan bile put yaptığı görülmüştür. Bir yolculuk esnasında yiyecekleri kalmadığı için helvadan yaptıkları putları yedikleri de günümüze kadar ulaşan eserlerde yazmaktadır. Mekke'de adaletsizlik de çok fazlaydı. Zenginler, istedikleri her şeyi yapabiliyor, fakirler ise günden güne daha da yoksul hale geliyordu. Kölelerin ise hiçbir hakları yoktu.
Peygamberimiz 25 yaşındayken Hz. Hatice ile evlendi. 35 yaşından sonra durgunlaşmaya ve sürekli olarak inzivaya çekilmeye başladı. Sık sık derin düşüncelere dalıyor ve çok az konuşuyordu. Sık sık Hira mağarasına gidiyor ve saatlerce orada kalıyor. 610 yılında yine inzivaya çekilmişken ilk vahiy geldi.
''Oku. Yaratan Rabbi'nin adıyla oku.''
Nur dağından çıkar çıkmaz evine giden Hz. Muhammed, yaşadıklarını eşine anlattı. Hz. Hatice anlatılanları dinledikten sonra Hz. Muhammed'in beklenen son peygamber olduğunu anladı. Hz. Hatice'den İslam dinine girip Müslüman olanlar, Hz. Ali, Hz. Ebu Bekir, Hz. Zeyd Bin Harise ve Hz. Bilal-i Habeşi'dir.
İlk vahiy ile birlikte Hz. Muhammed'in Mekke'deki peygamberlik dönemi başladı. Peygamberimiz başta Hicaz bölgesi olmak üzere şehrin her yerinde kendisine indirilen ayetleri tebliğ etmeye başladı. O dönemde Mekkelilerde ahiret inancı yoktu. Büyük çoğunluğun tekrar dirilmeye ve hesap gününe inanmıyordu. Bu nedenle ahiret günü ile ilgili ayetler indiğinde kafirlerin tepkisi çok daha büyük oldu. Ebu Talip'in yanına giden birkaç kişi peygamberimizin susması gerektiğini, anlattıkları her şeyin ''eskilerin masalı'' olduğunu söylediler. Ancak Hz. Muhammed, her zaman ''yalnızca kendisine indirileni tebliğ ettiğini'' söyledi ve ne Mekke ne de Medine döneminde sustu.
Ayetler nazil olmaya devam ettikçe İslam'ı seçen ve Müslüman olanların sayısı her geçen daha da artıyordu. Bu durum, Kabe'nin ileri gelenlerini rahatsız ediyordu. Çünkü o dönem Mekke yakın şehirlerdeki binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyordu. Bu ziyaretlerin en büyük nedeni ise Kabe'deki putlardı Diğer şehirlerden gelen kişiler sayıları 300'den fazla olan putların önünde secde ediyor ve onlara tapıyordu.
İslam'ın yayılması ile birlikte kafirleri endişelendiren bu oldu. Zaman geçtikçe Müslüman olan kişilerin üstündeki baskıyı daha fazla arttırdılar. Birçok mümine işkence yapıp İslam'dan döndürmeye çalıştılar. Ancak hiçbiri geri adım atmadı. 622 yılına gelindiğinde zulüm daha şiddetlenmişti. Böylece peygamberimiz ve ilk Müslümanlar Medine'ye hicret etti. Hicret bir yıl sürdü.