Güncelleme Tarihi:
Müslümanlar ve Peygamberimiz, Mekke’yi kaçarcasına terk ettikleri için hiçbir malları ve eşyaları yoktu. Yardımsever ve iyiliksever Medine halkı, Müslümanlara kapılarını açmış, yiyecek-giyeceklerini paylaşmışlardır.
Hz. Muhammed’in Medine Dönemi
Peygamber Efendimizin, İslamiyet’i yayma çalışmaları ve her geçen gün Müslüman sayısının artması, Mekkelileri daha da çıldırtmıştır. Zulüm ve işkencelerini artırarak, hayatı çekilmez hale getirmeye başlamışlardır.
Peygamber Efendimiz, Müslümanların bu zulüm altında daha fazla ezilmemeleri adına, Medine halkına yardım çağrısında bulunmuştur. Çağrısına olumlu yanıt verilince, Müslümanlar grup grup Mekke’yi terk etmeye başladılar. Daha sonra da Peygamber Efendimiz, Medine’ye hicret ederek, yeni bir dönem başlatmıştır.
Mescidi Nebi (Peygamber Mescidi) ve Sosyal İşlevi
Peygamber Efendimiz, Medine’ye hicret ettiğinde, herkes kendi evinde ağırlamak istedi. Fakat Peygamberimiz, hak geçmemesi adına devesi nerede durursa orada konaklayacağını söyledi. Deve, ilk olarak boş bir arazide durdu. Peygamberimiz buranın iki yetime ait olduğunu öğrenince, burayı satın alarak bir mescit inşası başlattı. Çünkü Medine’de namaz kılmak için mescit bulunmuyordu.
Peygamberimiz, mescidin inşasında bizzat kendisi de çalışmıştır. Mescidin inşası bitince, kendisine ayrılan bölüme taşınmıştır.
Mescidi Nebi’ye kimsesizlerin ve yolcuların kalabilecekleri Suffa adında odalar yapıldı. Ayrıca toplantıların yapıldığı, Müslümanların bir araya geldiği bölüm de eklendi. Hatta çocukların eğitimleri bile burada verilirdi. Mescidi Nebi’de yapılan faaliyetleri şöyle sıralayabiliriz;
* 5 vakit ibadet yapılırdı.
* Eğitim ve öğrenim faaliyetleri yürütülür, yatılı öğrenciler kalırdı.
* Yabancı konuklar ve elçiler ağırlandı.
* Önemli konular hakkında istişarede bulunulur, Toplumsal sorunlar çözüme kavuşturuldu.
* Hz. Peygamberden Kur’an ayetleri dinlenilir ve onunla sohbet edilirdi.
Eğitim ve Öğretim Etkinlikleri
İslamiyet bilime ve eğitime çok önem veren bir dindir. Bu bakımdan Mescidi Nebevi’de Suffa odalarında eğitim faaliyetleri de yapılırdı. Öğrenciler, Suffa’da yatılı kalır, eğitimlerini tamamlarlardı. Peygamberimiz. Bu öğrencilerin hem eğitim-öğretimleriyle hem de geçimleriyle meşgul olurdu.
Peygamberimiz sadece öğrencilere değil bütün Medine halkına başta Kuran olmak üzere, matematik, tıp, ziraat, savaş teknikleri, atıcılık, binicilik ve yüzme alanlarında kendilerini eğitmelerini öğütlerdi.
Toplumsal Barışın Kurulması
Müslümanların ve Peygamberimizin, Medine’ye hicretiyle birlikte toplumsal bütünleşme çalışmaları başlatıldı. Peygamberimiz, bu doğrultuda Mekke’den gelen muhacirlerle Medineli ensar arasında kardeşlik ilan etti. Her bir ensar, bir muhacirle kardeş olarak, malını, yiyeceğini paylaştı. Böylece Arap toplumunda eşi görülmemiş bir İslamiyet kardeşliği oluşturulmuş oldu. Hatta İslamiyet’ten önce aralarında kan davası olan Evs ve Hazreç kabileleri Müslüman olduktan sonra barış içinde yaşadılar.
Medine ve çevresinde yaşayan kabileler, Yahudiler ve Müslümanlar arasında Medine Sözleşmesi yapıldı. Bu antlaşmaya göre herkes eşit haklara sahip oluyordu. Medine’de barış ortamı kurulacak ve isteyen kendi inancını yaşayacaktı.
Mekkeli Müşriklerle Mücadele: Bedir, Uhud ve Hendek Savaşları
Medine’de İslam’ın hızla yayılması ve Müslümanların güç kazanması Mekkeli müşrikleri rahatsız ediyordu.
Ayrıca Medine’nin ticaret yolları üzerinde olması da kervan sahiplerini endişelendiriyordu. Hicretin ikinci yılında Mekkeliler, Müslümanların geride bıraktıkları mallarla bir kervan hazırlayıp, Şam’a gönderdiler. Bunun haberini alan Peygamberimiz, hem mallarını geri almak hem de Mekkelilere bir ders vermek için kervana saldırma kararı aldı.
Bedir Savaşı, Müslümanların ilk kazandığı zafer olarak önemlidir. Bu zaferle Müslümanlar, Arap Yarımadasında kendilerini kanıtlamışlardır. Uhud Savaşı ise, peygamberimizin askeri dehası ve savaş strateji bilgisini göstermiş. Fakat askerlerinin emrini dinlememesi sonucunda büyük mağlubiyetle sonuçlanmıştır. Hendek Savaşı ise, bir şehrin nasıl savunulacağını göstermesi bakımından önemlidir.