Güncelleme Tarihi:
Bozkır, "Mesleki Eğitimin Kalitesinin ve Gençlerin Mesleki Becerilerinin Geliştirilmesi Projesi" açılış toplantısında yaptığı konuşmada, AB Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasındaki yapıcı işbirliği sonucu olarak ortaya çıkan projeyle 323 kurumun daha mesleki eğitim alanında destek almasından memnuniyet duyduğunu belirtti.
Türkiye'nin AB stratejisinin önemli bir boyutunun da katılım sürecindeki sosyo-ekonomik dönüşümün, ülkenin kalkınması ve insanların refahı için kullanılması olduğunu dile getiren Bozkır, bu dönüşümün en önemli dinamiklerinden birinin de nitelikli insan kaynağı olduğunu söyledi.
Bozkır, beşeri sermayeye yapılan yatırımın bu değişim ve dönüşümü hızlandıracak en önemli unsurlar arasında olduğunu belirterek 2014-2018 yıllarını kapsayan 10. kalkınma planının önemle üzerinde durduğu temel sektörlerden birinin eğitim sektörü olduğunu vurguladı. Türkiye'nin bu konudaki vizyonunun da "nitelikli insan, güçlü toplum" olarak belirlendiğini belirten Bozkır, özellikle son 10 yılda eğitime verilen önemin arttığının altını çizdi.
Eğitim ve gençlik programlarını başarıyla yürüten Türkiye Ulusal Ajansı'nın eğitim ve gençlik projeleri kapsamında tahsis ettiği hibeler ve yürüttüğü faaliyetler ile Türkiye'nin beşeri sermayesine çok önemli katkılar sağladığına dikkati çeken Bozkır, bugüne kadar Ulusal Ajans'a 110 bin projenin sunulduğunu, bunlardan 26 bininin kabul görerek uygulamaya konduğunu anlattı.
Bozkır, 760 milyon avronun gençlerin eğitim hizmetlerine tahsis edildiğini, 81 ilden 350 binden fazla vatandaşa yurt dışında eğitim ve işbirliği faaliyetlerinde bulunma fırsatı verildiğini belirtti. Ayrıca bugüne dek 123 milyon avro hibe kullandırılarak 65 binden fazla vatandaşın mesleki eğitim alanında Avrupa ülkelerine gönderildiğini vurgulayan Bozkır, yaklaşık 700 kurumsal işbirliği projesi çerçevesinde Avrupa ortaklığı yoluyla mesleki eğitimdeki sorunlara ortak çözümler arandığını ve yenilikçi uygulamaların ülkeye kazandırıldığını söyledi.
800 milyon avro sağlanacak
Bakan Bozkır, 2010-2020 döneminde 800 milyon avronun, 500 bin civarında Türk gencinin Avrupa'da eğitim görmesi için kullanılmasının öngörüldüğünü söyleyerek "Avrupa ülkeleri arasında programa en yüksek başvuru Türkiye'den gelmektedir. Sizlerin de desteği ve gayretiyle 2007-2013 yıllarında kazandığımız ivmeyi yeni dönemde de artırmaya devam edeceğiz" dedi.
Bütçenin kısıtlı olması nedeniyle AB eğitim ve gençlik programları kapsamında sunulan projelerin tamamına destek verilemediğini ve Ulusal Ajans'ın vatandaşlardan gelen yoğun talebi karşılamak üzere projeler için ilave fon kaynakları arayışına da girdiğini anlatan Bozkır, Katılım Öncesi Yardım Aracı'nın (IPA) kaynaklarının, Erasmus+ programı kapsamında kullandırılması hususunda mutabakat sağlandığını dile getirdi.
Bozkır, 3 Aralık 2014'te de Hibe Sözleşmesi imzalanarak mesleki eğitim kalitesinin ve gençlerin mesleki becerilerinin geliştirilmesi projesinin hayata geçirildiğini, bu çerçevede, bütçe yetersizliği nedeniyle desteklenemeyen 323 yedek mesleki eğitim hareketlilik projesine 24,5 milyon avro tahsis edildiğini söyledi. Bozkır, bu sayede 10 binden fazla mesleki eğitim öğrencisi ve personelinin Avrupa'da mesleki bilgi, beceri ve yeterliliğini geliştirme imkanı bulduğunu vurguladı.
Projeyle mesleki eğitimin kalitesi ve cazibesinin artırılmasına katkı sağlanacağı ve kurumlar arası işbirliğinin artırılacağını ifade eden Bozkır, şöyle konuştu:
"Gençlerin eğitim ve staj faaliyetleri sayesinde yabancı dil melekeleri de gelişecektir. Ülkeler arasında kültürel, sosyal bağlar kurulacaktır ve bazı mevcut ön yargıların yıkılması bu şekilde sağlanabilecektir. Proje sayesinde, hayatında bulunduğu ilden hiç çıkmamış lise öğrencisinin ufku, tüm hayatını etkileyebilecek şekilde değişebilecektir. Oto sanayide görev yapan bir çırak, yurt dışında iş güvenliği eğitimi alabilecektir. En önemlisi, tüm vatandaşlarımız ülkemizin birer gönüllü temsilcisi olarak Türkiye'yi temsil etmektedir."
AB-Türkiye Delegasyonu’ndan Özgecan açıklaması
AB-Türkiye Delegasyonu Maslahatgüzarı Bela Szombati de üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesine değinerek yaşam hakkı ve bu hakkın korunmasının, ortak Avrupa kültürünün en temel hakkını oluşturduğunu söyledi. Szombati, Aslan'ın ailesi ve Türk halkının acısını derinden paylaştığını belirterek "Bu olay bizim kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda Türkiye ile işbirliğine devam etme ve Türkiye'ye yardımlarımızı sürdürme konusundaki kararlılığımızı güçlendirmiştir. Ümit ediyorum ki bu olay herkesin şiddetin kabul edilemezliğini anlamasına vesile olur" dedi.
Szombati, Aslan'ın öldürülmesiyle ilgili sözlerinin üzerine salondan alkış almasınyla ilgili, "İlk başta söylediğim sözlere verdiğiniz tepki için teşekkür etmek istiyorum. Tekrar şunun altını çizmek istiyorum, tepkinizden de de ortaya konulduğu üzere biz aynı Avrupa ailesine aitiz" dedi.
Bela Szombati, AB tarafından finanse edilen bu projenin açılış etkinliğinde bulunmaktan onur duyduğunu belirterek bu operasyon Avrupa 2020 stratejisinin kilit önceliklerini de desteklediğini ifade etti. Bu operasyonla mesleki eğitim alanında 300'den fazla hareketlilik projesini desteklediklerini dile getiren Szombati, ayrıca program kapsamında yaklaşık 10 bin Türk vatandaşının mesleki eğitimle ilgili kurs, staj ve Avrupa'da çıraklık programlarında yer almasını sağlamayı amaçladıklarını vurguladı.
Erasmus+ ve Youth and Action programlarının büyük başarı ortaya koyduğunu belirten Szombati, ilginin hem AB içinde hem Türkiye'de de son derece yüksek olduğunu ifade etti. Szombati, son 28 yılda AB'nin eğitim programlarının Avrupa genelinde 4 milyondan fazla gencin hayatını değiştirdiğini, bunlardan 300 bininin Türkiye'den gelen kişiler olduğunu söyledi.
Bela Szombati, bu programların gençlerin hayatları ve kariyerleri üzerinde olumlu etki bıraktığına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Programlar, Avrupa'ya aidiyet hissine de katkı sağladı. Erasmus+ hem AB, hem Türk vatandaşları için önemli bir fırsat teşkil etmeye devam edecek. Bu, çok kültürlü etkileşime, sınır ötesi hareketliliğe, fikirlerin ve tecrübelerin paylaşımına vesile olan önemli bir araçtır. AB'nin bu alanda eğitim öğretim programlarına desteği devam edecek. 2014-2016 dönemi için 62 milyon avroluk bir fonun tahsis edilmesi öngörüldü."