Güncelleme Tarihi:
Işık ışınları nesnenin içinden geçebilir. Işık ışınlarının yalnızca bir bölümü nesne içinden geçebilir. Ya da ışık ışınları nesne içinden asla geçemez. Işığın bu üç şekilde davranış göstermesi çarptığı nesnenin saydamlığı ile alakalı bir durumdur. Maddeler ışığı geçirme özelliklerine göre saydam maddeler, yarı saydam maddeler ve sayda olmayan (opak) maddeler olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
Işığın Madde İle Karşılaşması
Eğer bir ışık kaynağından çıkmış olan ışık ışını karşılaştığı nesnenin içerisinden geçebiliyor ise bu nesne saydam madde olarak isimlendirilmektedir. Saydam maddelere örnek olarak; hava, su ya da cam gösterilebilmektedir. Saydam maddelerin ışığı geçirme özellikleri olduğu için saydam bir maddenin arka tarafında bulunan nesneler çok net bir şekilde görülebilmektedir.
Örneğin cam ışığın oldukça fazla bir bölümünü geçirebilir. Bu sebeple de saydam madde kategorisinde bulunmaktadır.
Işık ışınlarının tamamı bir madde içerisinden tamamen geçemiyorsa yalnızca bir kısmı geçebiliyorsa böyle maddelere yarı saydam maddeler ismi verilmektedir. Tül perde, yağlı kağıt ve buzlu camlar yarı saydam maddeler için verilebilecek güzel örneklerdir. Yarı saydam maddeler ışığın tamamını geçiremedikleri için bu maddelerin arkasında bulunan nesneler çok net bir şekilde görülmemektedir. Buzlu cam ışığın tamamını geçiremez. Bu sebeple buzlu cam arkasında bulunan cisimler flu olarak görülmektedir.
Işık ışınlarının karşılaştığı maddeler sayda madde veyahut yarı saydam madde değil ise ışıklar bu madde içerisinden asla geçemezler. Böyle maddelere saydam olmayan yani opak maddeler ismi verilmektedir. Tahta kapı, çelik tencere ve beton duvar opak maddelere verilebilecek güzel örneklerdir.
Saydam olmayan (opak) maddeler ışığı hiç bir şekilde geçiremedikleri için bu maddelerin arkasında kalan nesneler hiçbir şekilde görülmemektedir.
Cisimlerin Saydamlık Özellikleri
Maddeler ışığı geçirme durumlarına göre üçe ayrılmaktadırlar. Fakat maddelerin saydamlık özelliklerinde bazı durumlarda değişiklikler olabilmektedir. Yani maddeler durumlar değiştiği zamanlarda ışığı geçirebilir ya da geçmesini engelleyebilir. Örnek verecek olursak kartonlar ışığı geçirmez yani opak özelliktedir. Fakat kartonu belli bir dereceye kadar incelttiğiniz zaman yarı saydam özellik kazanmasını sağlayabilirsiniz. Aynı şekilde kağıt da opak özellikte bir maddedir. Fakat kağıdı yağladığınız durumlarda yağlı kağıt yarı saydam özellik gösterecektir.
Suyun saydam olduğunu öğrenmiştik. Fakat suyun derinliği ne kadar fazla olur ise saydamlık derecesi de o kadar azalacaktır. Örneğin denizde kıyı kısımlarında suyun altını çok rahat bir şekilde görebiliriz. Fakat ilerledikçe ve su derinliği arttıkça denizin dibini görmekte zorlanırız. Bunun sebebi derinlik arttıkça suyun saydamlığını yitirmesinden dolayıdır.
Hava saydam maddelere örnek verilebilir. Fakat havada sis ya da bulut olduğu zaman görüş mesafesi oldukça azalmaktadır. Güneşin önüne bir bulut geçtiği zaman güneş ışınlarının bir kısmının yeryüzüne inmesini engellemektedir. Bu da su saydamlığının yoğunluk azaldıkça değiştiğini göstermektedir.
masa lambası, fener, mum gibi ışık kaynaklarından gelen ışınları gözümüz ile görebiliriz. Bu ışıkların opak maddelerden geçebilmesi imkansızdır. Bu sebeple de örneğin bir duvarın arkasını saydam olmadığı için görmemiz mümkün değildir. Gözümüz ile göremediğimiz ışıklar da bulunmaktadır. Bu ışıklar opak maddelerin arkasındaki nesnelerin görünmesine olanak sağlamaktadır.
X ışınları ile röntgen filmleri çekilmektedir. Bu sayede insanın iç kısımları da görünür hale gelmektedir. Ya da alış veriş merkezlerinde, hava alanı gibi yerlerde x ışını sayesinde güvenlik önlemleri daha iyi sağlanabilmektedir.
Göz ile görülemeyen ışınlara bir başka örnek de kızıl ötesi ışınlarıdır. bu ışınlar ile genellikle geceleri görüş sağlanmaktadır.