Güncelleme Tarihi:
Canlıların sınıflandırılması onların incelenmesini, bilimsel iletişimi ve onlar hakkında bilgi edinmeyi kolaylaştırmaktadır. Dünya üzerindeki canlıları tek tek incelemek kolay olmadığı için sınıflandırma sayesinde daha hızlı bilgi edinilebilmektedir. Sınıflandırılan canlılar kendi içerisinde de alt gruplara ayrılmaktadır.
1.Bitkiler
Çiçekli ve çiçeksiz olmak üzere ikiye ayrılan bitkiler güneş ışığı sayesinde besin ve oksijen üretmektedir. Çiçeksiz bitkilere örnek olarak kibrit otu, alg, eğrelti otu ve at kuyruğu gösterilebilir. Basit yapıda olan çiçeksiz bitkilerin çiçekleri olmadığı gibi tohumları da yoktur. Ayrıca bitkinin gövde, kök ve yaprak kısımları ya yoktur ya da az gelişmiştir.
Çiçekli bitkiler ise çiçeksiz olanların dışında kalanları kapsamaktadır. Gelişmiş bir yapıya sahiptirler. Örneğin gün, mısır, selvi çiçekli bitkilerdendir. Çiçekli bitkiler kök, gövde, çiçek ve yaprak kısımlarından oluşmaktadır. Kök, bitkinin toprağa bağlanmasını sağlar ve toprak altındaki kısımdır. Bitkinin dik durmasına yarayan ve üzerinde çiçek ile yaprakların olduğu kısma ise gövde denmektedir. Yapraklar fotosentez yapar. Çiçekler ise üreme organı olduğu için tohum/meyve meydana getirmektedir. Bitkinin çiçeklerinin kısımları şu şekildedir; erkek ve dişi organ, taç yaprak, çanak yaprak. Dişi organda meyve/tohum oluşmaktadır. Erkek organda çiçek tozu bulunmaktadır. Taç yapraklar çiçekteki renkli bölümdür. Çanak yaprak ise bitkinin yeşil ve en dış bölümüdür.
Bitkiler fotosentez yoluyla kendi oksijen ve besinlerini üretmektedir. Fotosentez olayı bitkinin yalnızca yeşil bölümlerinde meydana gelmektedir. Fotosentez olayının zıttı ise solunumdur. Bitkiler solunumu gece yapmaktadır. Bitkilerin yaprak kısımlarından su atmasına ise terleme denilmektedir.
2.Hayvanlar
Aktif bir şekilde hareket yeteneğine sahip ve gelişmiş yapıda olan hayvanlar omurgalı ve omurgasız şeklinde iki gruba ayrılmaktadır.
Omurgalı Hayvanlar: Vücudundaki kıkırdak veya kemiklerden meydana gelen omurgalara sahip hayvanlardır. Kendi içerisinde beşe ayrılmaktadır. Kuşlar, memeliler, balıklar, sürüngenler ve kurbağalar omurgalı hayvanlardandır.
Omurgasız Hayvanlar: Vücutlarında omurga olmayan hayvanlardır. Bu grupta yer alan hayvanlar; solucanlar, eklembacaklılar, süngerler, derisi dikenliler, yumuşakçalar ve sölenterler şeklindedir.
3.Mikroskobik Canlılar
Mikroskobik canlılar, çıplak gözle görmenin mümkün olmadığı canlı türleridir. Sadece mikroskopla görülebilen bu canlılar amip, öglena, bakteri ve paramesyumdur.
Mikroskobik canlıların özellikleri:
Elverişli ortamlarda hızlı bir şekilde ürerler. Neredeyse her ortamda bulunurlar.
Eğer mikroskobik canlılar bir gıda üzerinde çoğalırsa bu gıda tüketildiğinde kişi zehirlenir. Bunun için gıda ürünleri üzerinde son kullanma tarihleri belirtilmektedir.
Kolera, grip, verem, diş çürüğü gibi rahatsızlıklara mikroskobik canlılar neden olmaktadır.
Bazı mikroskobik canlıların faydaları da bulunmaktadır. Antibiyotik üretiminde, aşı üretiminde, hamur mayalanmasında, sütten süt ürünleri yapılmasına, üzümden sirke yapılmasında vb. durumlarda bu canlılardan yararlanılmaktadır.
4. Mantarlar
Mantarlar bitki olmadıkları için fotosentez yapıp besin üretmezler. Hazır besinler sayesinde beslenirler. Mantar çeşitleri dört tanedir. Bunlar; küf mantarı, şapkalı mantar, hastalık yapan mantar ve maya mantarıdır.
Küf Mantarı: Hayvan ve bitki atıklarının çürümesine ayrıca yiyeceklerin de küflenmesine neden olmaktadır.
Şapkalı Mantar: Yapısı itibariyle şapkaya benzediği için bu ismi almıştır. Doğal ortamda zehirli çeşitleri bulunur. Zehirli olmayanlar vitamin ve protein açısından zengindir. Yiyecek olarak yalnızca kültür mantarının tüketilmesi önerilmektedir.
Hastalık Yapan Mantar: Parazit olarak da adlandırılan bu mantar çeşidi bitki ya da hayvanlardan insanlara hastalık geçmesine neden olmaktadır.
Maya Mantarı: Çıplak gözle görülemeyecek mantarlardır. Hamur mayalandırmak için kullanılır. Ayrıca bira gibi bazı içeceklerin yapımında da kullanılmaktadır