Güncelleme Tarihi:
Peygamberimizden nakledilen bir söz şöyledir: ''Aklı olmayanın dini de olmaz.'' İnsanın, din ve iman sahibi olabilmesi için öncelikle akıl sahibi olması gerekir. Çünkü ancak akıl sahibi olan kişiler iyi ile kötüyü, yanlış ile doğru ayırt edebilir. Hayvan aklı ile insan aklı birbirinden farklıdır. İnsan belli başlı konuları düşünüp idrak ederken, hayvanların davranışlarını içgüdüleri belirler. İnsana bahşedilen konuşma yeteneği ise iletişim kurmasını ve düşündüklerini ifade etmesini sağlar.
İnsan Akıllı ve İnanan Bir Varlıktır
Allah, insanın aklını kullanmasını ve düşünerek hareket etmesini ister. Kuran'ı Kerim'in birçok ayetinde insanlar ''akıl ve gönül sahibi'' olarak tanımlanmaktadır.
Yunus Suresi - 100. Ayet
1.A. Arapça Okunuşu:
Ve ma kane li nefsin en tü'mine illa bi iznillah ve yec'alür ricse alellezıne la ya'kılun
1.B. Türkçe Anlamı:
Allah'ın izni olmadan hiç kimsenin iman etmesi mümkün değildir. Allah, aklını kullanmayan insanların üstüne pislik bırakır.
''Muiz'' ve ''Müzill'' sıfatları, Allah'u Teal'nın 99 ismi içerisinde yer alır. Muiz ismi, anlamı aziz eden, taçlandıran, insana şeref veren demektir. Aynı zamanda İslam dinine göre insan eşref-i mahlukat, yani yaratılmışların içerisinde en şerefli olandır. Bu şeref bize akıl ve düşünme gücüyle birlikte bahşedilmiştir. Ancak mümin kullar dünya ve kainat hakkında düşünür, neden yaratıldığını bilir. Allah'tan gelip yine ona döneceğimizi bilen Müslümanlar, dünya hayatlarını buna göre yaşarlar.
Allah'ın isimlerinden bir diğeri olan Müzill ise hor ve hakir gören, alçaltan anlamına gelir. Yunus Suresinin 100. ayetinde kastedilen de budur. İnsanın kendisine bahşedilen düşünme yeteneğini kullanmayıp birtakım safsataların peşinden gitmesi ve başkalarını taklit etmesi, aslında kendi kendini küçültmesi demektir. Aklı da bize verilen bir nimet olarak görmeliyiz. Aksi takdirde Rabbin verdiği nimetlerden birini yalanlamış oluruz.
Al-i İmran Suresi - 190. Ayet
1.A. Arapça Okunuşu:
İnne fı halkıs semavati vel erdı vahtilafil leyli ven nehari le ayatil li ülil elbab
1.B. Türkçe Anlamı:
Hiç Şüphesiz, göğün ve yerin yaradılışında, gece ile gündüzün birbirini takip etmesinde temiz akıl sahipleri için alınacak ibretler vardır.
Dinimiz aklı, temiz akıl ve kirli akıl olarak ikiye ayırır. Temiz akıl sahibi olan kişiler sağlıklı bir şekilde düşünürler ve sonuca varırlar. Kirli bir akla sahip olanlar ise sürekli şüphe içindedir. Ferasetten uzak bu akıl, başkalarının hakkında da sürekli kötü düşünür. Bazı İslam alimlerine göre Kuran-ı Kerim inmese ve Allah peygamber göndermemiş olsa bile insan aklını kullanarak Allah'ın var olduğu bilgisine erişebilirdi. Çünkü hiçbir şey kendiliğinden olamaz. Dünyamız ve içinde yer aldığı evren ise mükemmel bir sisteme sahiptir. Dünya ve evrendeki her şey insanın yaşayabileceği şekilde ayarlanmıştır.
Ayet kelimesinin sözlük anlamlarından biri de kanıttır. Yeryüzü, canlılar, bitkiler, mevsimlerin birbirini izlemesi, güneşin her sabah doğup batması ve daha birçok şey birer ayet yani kanıttır. Fitne ve hasetten uzak olan temiz akıl sahipleri, çevresindeki ayetlere bakarak her şeyin mükemmel bir düzene sahip olduğunu görürler. Böylece akıl, imanı beraberinde getirir. Aklını kullanmayanlar ise gözünün önündeki en bariz gerçekleri bile görmez. Bunun için Kuran'ı Kerim, inanmayanlara ve dini inkar edenlere ''Hala akletmeyecek misiniz?'' sorusunu yöneltir. .