Güncelleme Tarihi:
4. sınıf İngilizce derslerinin ilk ünitesi Classroom Rules (Sınıf Kuralları) ünitesidir. Bu ünite öğrencilerin sınıf eşyalarını tanımasına yardımcı olur. Öğretmenler ve öğrenciler arasında diyalog kurabilmeyi kolaylaştırır. Öğrencilerin okul içinde birbiri ile konuşabilmesini sağlar.
1. Ünite Classroom Rules Kelimeleri
4. sınıflar için 1. ünite Classroom Rules-Sınıf Kuralları ünitesidir. Bu ünitede sınıf içinde sıklıkla kullanılan kelimelerin bilinmesi gerekir. Classroom Rules ünitesi için gerekli kelimeler ve Türkçe karşılıkları:
Window: Pencere
Desk: Sıra
Board: Tahta
Door: Kapı
Dictionary: Sözlük
Map: Harita
Ruler: Cetvel
Student: Öğrenci
Teacher: Öğretmen
Book: Kitap
Notebook: Defter
Pencil Case: Kalemlik
Clasroom: Sınıf
School: Okul
Permission: İzin
Late: Geç
Clasroom Rules Ünitesinde Sık Kullanılan Cümleler
Classroom Rules ünitesinde öğrenilen kelimeler ile sınıf içinde cümleler kurulur. Öğretmenler, öğrencilerine sınıf içinde yapması gereken davranışları bu cümleler ile bildirir. Öğrenciler de kendi aralarında öğrendikleri bu cümleleri kullanabilir. Emir halinde kullanılan cümleler:
Sit down: Otur.
Stand up: Ayağa kalk.
Be careful: Dikkatli ol.
Come in: İçeri gir.
Listen to me: Beni dinleyin.
Give me the pencil: Bana kalemi ver.
Repeat after me: Beni tekrar et.
Close the window: Camı kapat.
Emir cümlelerinin başına ya da sonuna "please" kelimesi eklenirse rica cümlesine dönüşür. Rica cümleleri:
Please, give me the pencil: Lütfen, bana kalemi ver.
Please, sit down: Lütfen, oturun.
Clean the board, please: Tahtayı temizleyin lütfen.
Turn off the lights please: Işıkları kapatın, lütfen.
Give me the notebook, please: Bana defteri ver, lütfen.
Order the numbers, please: Sayıları sıralayın, lütfen.
Emir cümlelerinin başına "don't/do not" getirilirse, bahsedilen işin yapılmaması söylenir. Sınıf içinde yapılmaması gereken davranışlar bu cümleler ile ifade edilir. Olumsuz emir cümlesi için örnekler:
Don't eat in the classroom: Sınıfta yemek yeme.
Dont be late: Geç kalma.
Don't speak in Turkish: Türkçe konuşma.
Don't open the window: Pencereyi açma.
Don't stand up: Ayağa kalkma.
"May" Soru Kalıbı
"May" kalıbı soru sorarken kullanılır. "May" kalıbı ile kurulan sorular kibar ve resmi bir şekilde izin almak için kullanılır. "May" kalıbı her resmi ortamda kullanılamaz. Yakın ve saygı duyulan kişilere karşı kullanılır.
"May" kalıbı ile soru kurarken sıralama "may + özne + fiil + nesne?" şeklinde kurulmalıdır. May soru kalıbı örnekleri:
May I take the pencil? (Kalemi alabilir miyim?)
May I go out? (Dışarı çıkabilir miyim?)
May I clean the board? (Tahtayı temizleyebilir miyim?)
May I close the window? (Camı kapatabilir miyim?)
"May" soru kalıbı için cevap verirken "yes ve "no" kelimeleri kullanılır. Bu kelimeler için "may" ve "may not" şeklinde yardımcı fiil eklemeleri de yapılabilir.
May I eat the hamburger? -Yes, you may eat the hamburger. (Hamburgeri yiyebilir miyim? Evet, hamburgeri yiyebilirsin.
May I sit down? -No, you may not. (Oturabilir miyim? Hayır, oturamazsın.)
"Can / -ebilir, -abilir" Kalıbı
Samimi ortamlarda izin alırken ve bir şeyin yapılabilirliğini göstermek için kullanılır. Yetenekleri ifade etmek için "can" kullanılır. "Can" kalıbı için soru ve cevap örnekleri:
Can you give me the book? (Kitabı verebilir misin?) -Yes, I can. (Evet, verebilirim.)
Can you eat this apple? (Bu elmayı yiyebilir misin?) -No, I can't. (Hayır, yiyemem.)
Can I take the eraser? (Silgiyi alabilir miyim?) -Yes, you can the the ereaser. (Evet, silgiyi alabilirsin.)
Can you open the window for me? (Benim için camı açabilir misin?) -Yes, I can open the window for you. (Evet, senin için camı açabilirim.)