Güncelleme Tarihi:
Peygamberimiz henüz çocukken olgun tavırlarıyla özel biri olduğunu hissettirdi. Gençlik yıllarında ticaret ile uğraşmaya başlayan Hz. Muhammed dürüstlüğüyle herkesin takdirini topladı.
Hz. Muhammed'in Doğumu, Çocukluğu ve Gençlik Yılları
1- Hz. Muhammed'in Doğumu
Hz. Muhammed dünyaya yetim olarak geldi. Büyüyene kadar dedesi Abdülmuttalip'in desteğini yanında hissetti. Doğduğu Hicaz bölgesinde insanların bir kısmı yerleşik hayat sürerken bazıları göçebeydi. Göçebe kadınlardan bazıları yeni doğan bebekler için süt annelik yapıyordu. Çünkü Mekke özellikle yaz aylarında yeni doğan bebeklerin sağlığını bozacak kadar sıcak olabiliyordu. Hz. Muhammed'in ilk sütannesinin adı Halime'dir.
Peygamberimiz doğduğunda Mekke ve çevresindeki şehirler ekonomik açıdan zor zamanlar geçiriyordu. Sık sık yaşanan kuraklıklar, tarımla geçinen halkın iyice fakirleşmesine neden olmuştu. Kabileler arasındaki savaşların sayısı da her geçen gün artıyordu. Hicaz bölgesinin az sayıdaki zengini ticaretle uğraşıyordu. Peygamberimiz doğduğunda Mekke halkı ahlaki olarak da çöküş içerisindeydi. Her yerde içki içilebiliyor ve kumar oynanıyordu. Bazı kaynaklarda Cahilliye dönemi olarak geçen bu yıllarda kız çocukları diri diri gömülüyordu. Hz. Muhammed henüz gençliğinde bu geleneğin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor ve ifade ediyordu. Peygamberliğini ilan ettikten sonra da ilk yasakladığı şeylerden biri bu oldu.
Hz. Muhammed'in doğumundaki en önemli detaylardan biri, onun doğumunun bekleniyor olmasaydı. Bölgede yaşayan Hristiyan ve Yahudi din adamları, son peygamberin gelmek üzere olduğuna dair alametlerin gerçekleştiğine inanıyordu. Peygamberimiz doğmadan önce mucizeler yaşanmaya başladı. Doğumundan 2 ay kadar önce Fil Vakası yaşandı. Yağmacı Ebrehe ve ordusu Kabe'yi yıkmak için Mekke'ye saldırdı. Fakat Ebabil kuşlarının yardımıyla ordusuyla birlikte yenildi. Bu olay Kuran-ı Kerim'in Fil Suresinde ayrıntılı olarak anlatılmaktadır.
Daha çok birçok mucize Hz. Muhammed'in çocukluğunda ve gençliğinde Allah tarafından korunduğuna gösterir. Sonuç olarak peygamberimiz doğumundan 40 yıl sonra, yani 610 yılında peygamberliğini ilan ederek İslam'ı önce Arap Yarımadasına sonra tüm dünyaya yaydı.
2- Hz. Muhammed'in Çocukluğu
Peygamberimiz dört yaşındayken annesi Hakime hanım vefat etti. Hem yetim hem öksüz kalan Hz. Muhammed çocukluğunda, durgun, sessiz ve içine kapanıktı. Tüm bunlara rağmen her zaman çevresindeki insanlarla yakınlık kurmayı başardı. Annesinin vefatından sonra dedesi Abdülmuttalip'in yanına verildi. Dedesi torununa ailesinin yokluğunu hissettirmemeye çalıştı. Aralarında özel bir bağ oluştu. Fakat annesinin vefatından 4 yıl sonra, yani peygamberimiz 8 yaşındayken dedesi hayata gözlerini yumdu.
3- Hz. Muhammed'in Gençlik Yılları
Gençlik yıllarını amcası Ebu Talip'in yanında geçiren peygamberimiz, çalışkanlığı ve dürüstlüğüyle bilinirdi. Bu özellikleri nedeniyle yakın çevresindekiler ona ''Muhammed-ül Emin'' lakabıyla sesleniyordu. Bu isim, ''güven duyulan, kendisinden emin olunan'' anlamlarına geliyordu. Peygamberimizin pratik zekası da çok yüksekti. Bu nedenle en zor hesaplamaları bile kısa sürede yapıyor, amcası Ebu Talip'e işlerinde yardım ediyordu.
25 yaşındayken kendisi gibi ticaret ile uğraşan Hz. Hatice ilk evlendi. Yıllar sonra Nur Dağındaki Hira Mağarasında peygamberimize ilk vahiy geldiğinde bunu eşine anlatmıştır. Hz. Hatice, peygamberimize iman edip tarihte ilk Müslüman olan kişidir. O dönemin Arap kültüründe çok eşlilik yaygın olsa da Hz. Hatice vefat edene kadar başka bir kadınla evlenmemiştir.
Peygamberimiz gençlik yıllarında hem arkadaşları hem de Kureyş halkı tarafından çok sevilirdi. Cesur ve dürüst olmasının yanı sıra yardımsever ve alçak gönüllü olmasıyla bilinirdi.