Güncelleme Tarihi:
Peygamber efendimiz (s.a.v) 'in birçok kaynakta şekil ve şemaline yer verilse de kesin bir hükümle tarif ve ifade edilemeyeceğinin altı çizilmelidir. Peygamberimiz ne uzun ne de kısa idi. Yüzü çok yuvarlak değil, teni kırmızı ile karışık beyazdı. Saçları ne kıvırcık ne de düzdü. Ne zayıftı ne de şişman. İnsanların en doğru sözlüsü ve yumuşak tabiatlısıydı.
Hz. Muhammed’in Aile Büyüklerini Tanıyalım
Peygamber efendimiz (s.a.v) 571 yılında Mekke'de dünyaya gelmiştir. Mekke'nin büyük ailelerinden olan Kureyş kabilesinin kollarından, Haşimoğullarındandır. Babasının ismi Abdullah, annesinin ismi ise Amine'dir. Dedesinin ismi ise Abdulmuttaliptir.
Abdülmuttalip Mekke şehrinin ileri gelenlerindendir. Peygamber efendimiz (s.a.v) doğmadan önce babası Abdullah'ı, altı yaşına geldiğinde ise annesi Amine'yi kaybetmiştir. Bu sebeple kendisine sekiz yaşına kadar dedesi Abdülmuttalip bakmıştır. Henüz bebek iken Abdülmuttalip bir yandan süt annesi aramaktaydı. Ve süt annesi Halime'yi buldu. Sonrasında ise amcası Ebu Talip'in yanında yaşamaya devam ederek kendisinin yanında ticareti öğrenmiştir.
Peygamber efendimiz (s.a.v)'in çocukluğu da diğer çocuklardan farklıydı. Henüz sekiz aylık iken konuşmaya ve dinlemeye başlamış, dokuz aylık iken tamamen düzgün ve akıcı bir şekilde konuşmaya başlamıştır. On aylık iken ok atmayı öğrenmiş, arkadaşları ile birlikte ok atmıştır. İki yaşına bastığında ise gösterişli bir çocuk olmuştur.
Peygamber Efendimizin Gençliği
Peygamber efendimiz (s.a.v) için, müşrikler peygamberlik gelmeden önce kendisinin dürüst ve güvenilir olma özelliğinden ve birçok üstün meziyetlerinden dolayı '' Muhammedül Emin '' (Güvenilir Muhammet) olarak anmışlardır.
Peygamber efendimiz (s.a.v) bir dönem, Kureyş kabilesinin saygın hanımlarından olan Hz. Haticenin yanında ticaret işi yapmaya başlamıştır. Bir zaman sonra kendisiyle evlenmiştir.
Hz.Muhammed'in Peygamber Oluşu
Hz. Muhammed (s.a.v) zaman zaman Mekke yakınlarında bulunan Hira mağarasına giderek burada epey vakit geçirir, saatlerce ibadet eder ve sürekli olarak düşünmekle meşgul olurdu. Yine bir dönem 610 yılı, Ramazan ayının 27.gecesinde Hira mağarasının yolunu tutmuştu, kendisine Hira mağarasında iken, Cebrail aracılığı ile ilk vahiy bu gece inmiş ve peygamberliği bildirilmiştir.
Hz. Muhammed'in ilk Müslümanlık çağrısı ile İslam dinini seçip kendisine inananlar, Hz. Hatice, Hz. Ali, Hz. Ebubekir ve Zeyd olmuştur.
Hz.Muhammed'in Katıldığı Önemli Savaşlar
Müslümanlığın ilk büyük savaşı Bedir savaşıdır. Bu savaş ile peygamberimiz dini ve siyasi gücü bakımından yükselmiştir ve birtakım Medineli putperestler ise İslamiyet’i kabul etmiştir. Bu savaş sonrasında yenilgiden dolayı Mekkelilerin yenilgiyi kabul etmemesi üzerine Uhud savaşı girişimleri olmuş ve Müslümanlar bu savaşta yenilgiye uğratılmıştır. Peygamber Efendimizin amcası Hamza ise bu savaşta şehit olmuştur.
Yapılan önemli savaşlardan biri de Hendek savaşıdır, bu savaşın asıl sebebi, Hayber'de yaşayan Yahudilerin, diğer kabileler (Mekkeliler) ile ittifak oluşturarak Müslüman halkı yok etmek istemeleridir. Bu topluluğa ve Mekkelilere karşı Medine şehrinin tehdide açık olan bölgelerine insanların geçemeyeceği genişlikte hendekler kazılmıştır. Bu sebeple Mekke halkı istediğini elde edemeyecekleri düşüncesiyle geri çekilme kararı almışlardır. Müslüman halkın bir zaferi daha bu şekilde sonuçlanmıştır.
Hendek Savaşı, artık İslamiyet için bir dönüm noktası olmuş, Müslüman halkın kuvvetinin günden güne büyüyeceği müşrik, münafık ve Yahudi halk tarafından artık kabul edilmiştir. Hz. Muhammed, savaş sonrasında da İslam'ı daha uzak kabilelere yaymak maksadıyla çaba sarf etmeye devam etmiştir.