Güncelleme Tarihi:
Sözcükte anlam cümlenin anlamlı, en küçük birimi olan sözcükleri anlam yüklemenin ve anlamları doğru yorumlayabilmenin en iyi yoludur. Sözcükte anlam konusu öğrencilerin içselleştirmesi gereken konular arasında yer alır. Birçok Türkçe konusunda olduğu gibi sözcükte anlam konusunda da önemli olan sarmal eğitim sistemine göre her sınıf düzeyinde bir sonraki sınıfa hazırlık yapılmaktadır. Böylece konular öğrencilerini daha da anlayabileceği şekilde derinleşmeye hazırlanır.
Sözcükte Anlam
Cümlelerin en küçük anlamlı birimlerine sözcük denir. Sözcüklerin bir araya gelerek oluşturduğu sistem cümledir. Cümleler sayesinde iletişim kurulur. 3. Sınıf düzeyinde sözcükte anlamla ilgili kavramlar şunlardır.
Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
Gerçek Anlam:
Bir sözcüğün akla ilk gelen anlamı gerçek anlamı ifade eder. Diğer bir tanımla sözcüğün sözlükteki anlamı gerçek anlamı ifade eder.
Örnek: Güneşli ancak soğuk bir gündü.
Buradaki soğuk kelimesi sıcaklık anlamındaki soğuğu işaret eder. Yani herkesin ilk anladığı anlamdır.
Mecaz Anlam:
Bir cümlede ilgi veya benzetme yönü ile gerçek anlam dışında kullanılan sözcükler mecaz anlamlı sözcüklerdir.
Örnek: Babası ona çok soğuk davranıyordu.
Burada kastedilen soğuk kişilerin davranışında ilgi azlığı olarak ifade edilebilir. Yani buradaki soğuk gerçek soğukla ilişkili değildir.
Eş Anlamlı Kelimeler
Eş anlamlı diğer adıyla anlamdaş sözcükler anlamları aynı olan ancak yazılışları farklı olan sözcüklerdir.
Örnek: yüz -surat, ihtiyar- yaşlı, beyaz- ak, siyah- kara
Karşıt Anlamlı Sözcükler
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları ise birbirinin zıttı olan kelimelere karşıt anlamlı kelimeler denir.
Örnek: zengin –fakir, soğuk- sıcak, var- yok
Eş Sesli Sözcükler
Yazılışları ve okunuşları aynı ancak anlamları farklı olan sözcüklere eş sesli sözcükler denir. Dilimizde çok fazla eş sesli sözcük olduğu için zor olan diller arasında geçer. Çünkü aynı şekilde yazılan bir sözcük çok farklı anlamlara gelebilmektedir.
Örnek: Gür, dolu, yer, al, dil.
Deyim Anlamlı Sözcükler
Gerçek anlamının dışında kullanılan kalıplaşmış sözlere deyimler denir. Deyimler en az iki sözcükten oluşur. Oluşturan sözcüklerin yerleri değiştirilemez veya bu sözcüklerin yerine başka sözcükler kullanılamaz. Deyimler gerçek anlamının dışında mecaz şekilde kullanılmaktadır.
Örnek: başının etini yemek, abayı yakmak, açgözlü olmak, bağrı yanmak, dert yanmak, göze girmek, kulak kesilmek.
Atasözleri
Bir düşünceyi daha kısa ve daha etkili anlatma yolu olarak atasözleri kullanılır. Atasözleri söyleyeninin kim olduğu bilinmeyen yol gösterici, öğüt verici kalıplaşmış kısa ve özlü sözlerdir.
Örnek: su testisi su yolunda kırılır, Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır, çirkefe taş atma üstüne sıçrar, Ayağını yorganına göre uzat, Damlaya damlaya göl olur, her yüze güleni dost sanma, Gülme komşuna gelir başına.
Özdeyiş
Bir alanda uzmanlaşmış herkes tarafından tanınan kişilerin söylediği özlü sözlerdir. Özdeyişleri söyleyen kişiler halka mal olmuş kişilerdir.
Örnek: ‘ Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri.’ Mustafa Kemal Atatürk
Somut Anlam
Beş duyu organımızla algılayabildiğimiz varlıklara somut varlıklar denir. Bunları ifade eden sözcükler de somut anlamı ifade eder.
Örnek: okul, sıra, masa, hava, güneş, bulut, toprak, ağaç.
Soyut Anlam
Beş duyu organımızla algılayamadığımız durumlar soyut durumlardır. Genelde duygular Soyut anlamı ifade eder.
Örnek: öfke, dostluk, sevinç, kızgınlık, rüya, melek.