Güncelleme Tarihi:
Ankara Polis Müzesi’nde gerçekleşen imza töreni öncesinde Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin, beraberlerindeki heyetle müzeyi gezdi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin tarafından imzalanan protokol nedeniyle düzenlenen törende konuşan Bakan Özer, 2021-2022 eğitim öğretim yılını bir gün bile kesintiye uğratmadan yüz yüze eğitimle tamamlamanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Özer, öğretmen ve öğrencisiyle 20 milyonluk eğitim ailesinin bu süreci başarıyla tamamlayabilmesinde destek veren İçişleri Bakanlığına, tüm mülki idari amirlere, güvenlik güçlerine teşekkür etti.
EĞİTİM MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ
Bakan Mahmut Özer, bir ülkenin en kalıcı ve sürdürülebilir sermayesinin beşeri sermaye olduğunu belirterek bu sermayeyi nitelikli hâle getirmede kullanılan en önemli enstrümanın eğitim olduğunun altını çizdi. Eğitimin bir ülke için millî güvenlik meselesi olduğunu aktaran Özer, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu beşeri sermayenin eğitimden maksimum yararlanması için gerçekten devasa yatırım yapıldı. Okul öncesinden ortaöğretime, ortaöğretimden yükseköğretime kadar her alanda tüm illerimizde, ilçelerimizde çok kapsamlı seferberlikler yapıldı. Cumhuriyet tarihinde tanıklık etmediğimiz bir yatırıma tanıklık ettik hep birlikte ve kısa sürede bunun sonuçlarını da gördük. Okullaşma oranlarımızdan gördük. Okul öncesi eğitimde 2000'li yıllarda 5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 11'di. Bugün yüzde 92'dir. Benzer şekilde ortaöğretimde, yükseköğretimde ve tüm alanlarda gerçekten bu memleketin evlatları, bulundukları yerde kaliteli eğitime erişmeyle ilgili her türlü imkâna sahip olmuşlardır."
Tüm bunlar hayata geçirilirken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yürürlüğe koyduğu politikaların büyük işlev gördüğünü belirten Özer, eğitimde kitleselleşme sürecinden en çok faydalanan kesimin sosyo ekonomik olarak dezavantajlı kesimin ve kız çocuklarının yararlandığını belirtti.
KIZ ÇOCUKLARININ EĞİTİME ERİŞİM SORUNU ÇÖZÜLDÜ
Bir dönem muhafazakâr vatandaşların ‘Kız çocuklarını okula göndermiyor’ diye töhmet altında bırakıldığını ama okul yapılmadığını söyleyen Özer, son 20 yılda kız çocuklarının eğitime erişim sorununun da çözüldüğünü ve bugün kız çocuklarının okullaşma oranlarının erkek çocuklarını geçtiğini kaydetti.
Kendi vatandaşının çocuğunu kucakladığı gibi ona misafir olan insanların çocuklarına da eğitim hizmeti sunan bir ülke olmadığını, bunu Londra'daki Dünya Eğitim Bakanları Zirvesi'nde de dile getirdiğini ifade eden Özer, Millî Eğitim Bakanlığı’nın diğer bakanlıklarla iş birliği içerisinde çocukların sadece akademik olarak akranlarıyla rekabet ettiği değil devletiyle, milletiyle barışık, bu coğrafyanın değerlerini içselleştirmiş, diğerine hizmet etmekten mutluluk duyan ve dünyaya farklı şey söyleme potansiyeli olan gençler olarak yetiştirmek için büyük çaba sarf edeceklerini belirti.
DİJİTAL BAĞIMLILIK GENÇLERİ YANLIZLAŞTIRIYOR
Madde bağımlılığından internet bağımlılığına, hiçbir bağımlılığa feda edecek tek bir gencin dahi olmadığının altını çizen Özer, şunları kaydetti: "El birliği içinde gençlerimize değer vererek ve onların dertleriyle hemhâl olarak, dertleşerek inşallah çok daha güzel okul iklimlerini inşa edeceğiz. Gerçekten bu, çok kritik bir konu... Gençlerimizi bağımlılıkla ilgili süreçlerde yalnız bıraktığımız zaman kaybetme riskiniz çok fazla artıyor. Özellikle teknolojinin akıllaştığı yapay zekânın, derin öğrenmenin devreye girdiği süreçlerde artık bağımlılık teknolojinin yan bir ürünü değil, bizatihi istediği bir şey... Yani işte bir teknolojiyi kullanıyorum ama istenmeyen efektler olan farklı yan ürünler ortaya çıkıyor. Hayır, böyle bir şey değil. Artık sosyal medya bağımlılığından internet bağımlılığına, tüm o bağımlılık süreçleri dijital platformlarla ilgili, o platformları üreten azınlıkların tüm dünya gençlerini bağlamak istedikleri bir mekanizma ortaya çıkarıyor. Onları yalnızlaştırıyor. Değerlerinden koparıyor. Çevresiyle iletişimini koparıyor."
El birliği ile 20 milyon gencin eskisine göre çok daha güvenli ortamlarda eğitim almalarını sağlayacaklarını ve onları hiç yalnız bırakmayacaklarını belirten Özer, sürece emek veren herkese teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Bakan Özer, Bakan Yanık, Bakan Soylu ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Şahin tarafından protokol imzalandı.