21’inci yüzyıl anne babalarının dikkat etmesi gereken 10 nokta

Çocuk odaklı ve aşırı korumacı olmaktan kaçının

Çocuk yetiştirirken aileler sağduyulu olmalı. Günümüzde evdeki yardımcılar da dahil herkes çocuğa hizmet eder hale geliyor. Çocuk yorulmasın, üzülmesin, diye uğraşıyorlar. Halbuki deneyimleri çocukları hayata hazırlar. Çocuklarımızın bu dünyada yaşayacaklarını unutmamalıyız. Onları korkmaktan, üzülmekten koruyamayız ama bu durumlarla nasıl baş edeceklerini öğretebiliriz.

Sabırlı olun

Yeni nesil anne babalar, çok yoğun çalıştıklarından ve zamanla yarıştıklarından çocuklarına karşı sabırsız davranabiliyorlar. Örneğin, çocuğun kendi ayakkabısını giymesini bekleyemiyorlar. Hemen müdahale ediyorlar. Halbuki çocuklara kendi işlerini kendileri yapabilmeleri için zaman tanınmalı. Böylece “ben yapabiliyorum” duygusu gelişir kendine güveni artar.

Çocuğunuzla sohbet edin

Çocuklarla konuşmaya, sohbet etmeye zaman ayrılmalı. Sadece öpüp, koklamak veya hediyeler almak değil, onunla, kendine özgü sorunları, yaşantısı olan bir birey gibi sohbet etmek gerekir. Böylece çocuk hem fikirlerinin değerli olduğunu düşünür, hem de ifade yeteneği artar.

Önemli kararları çocuğa sormayın

Önemli kararların çocuğa bırakılması doğru değil. Bazen ev alırken bile çocuğun beğenisine göre son kararını veren aileler var. Bu kadar önemli şeyleri çocuğun kararıyla yapmak yanlış. Okul seçerken bile sadece çocuğun kararına göre seçim yapılıyor. Halbuki çocuk yönlendirilebilir, o beğenmiş gibi hissettirilebilir. Aile içinde çocuğun, çocuk olduğu hissettirilmeli. Aksi takdirde okula başlayıp, her istediği yapılmadığında, kararlar ona göre alınmadığında, büyük bir sıkıntı yaşayabiliyorlar.

Aile büyüklerine de danışın

Kitapların her sorun için bir formülü yok. Her çocuk farklıdır. Bazen kitaplara bakmak yerine aile büyüklerine sormak daha iyi olabilir. Modernlik yenilik getirir ama büyümek, büyütmek çok fazla değişmez. Zaman zaman büyüklerin fikrini almak da işe yarayabilir, çünkü aileyi onlar daha iyi tanıyorlardır.

Proje çocuk yetiştirmeyin

Çocukları çok fazla aktiviteye boğmayın. “Piyano çalsın, basketbol oynasın, tiyatro kursuna gitsin, resim yapsın” derken çocukları o kurstan bu kursa götürerek her şeyi yarım yarım yapmalarına neden olunuyor. Çocuğıun yatkın olduğu konuda sebat etmesi çok daha yararlı. Yoksa başladığı her şeyi yarım bırakan çocuklar haline geliyorlar.

Oyun oynamalarına fırsat verin

Çocuğun tüm vaktini faaliyetlerle doldurmamak lazım. Akranlarıyla oyun da oynamalı. Çocuk oyun oynarken de öğrenir, yaratıcılığı gelişir, kas gelişimi tamamlanır. Aileler kendi yapamadıklarını çocuklarına yaptırarak onları bunaltabiliyorlar. Çocuk arada boş kalabilmeli, hayal kurabilmeli.

Oyun oynarken her zaman yenilmeyin

Anne babasını sürekli yendiğini düşünen çocuk, okulda arkadaşına yenildiğinde büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Bu yüzden yaptığı ufak tefek başarıları abartılı bir şekilde kutlamayın. Sadece başarıya odaklı olmayın. Başarısız olduğunda bununla baş edebilmesi, düşünce yeniden ayağa kalkabilmesi, 21’inci yüzyıl insanı olarak en çok ihtiyacı olan beceri olacak.

Mobil cihazlarla sınırlı zaman geçirtin

Çocuklar, çağımızın gereği olarak dijital aygıtlara, mobil cihazlara çok meraklılar. Onların hevesini kırmamak gerekir ama yine de teknolojiyle geçirdikleri sürelere belli kısıtlamalar konulmalı. Örneğin, yemeğe gidildiğinde çocuk sıkılmasın diye hemen önüne bir elektronik cihaz koymak yerine çocuk da bir süre ortama dahil edilmeli. Sofra adabını öğrenmesi de bir eğitimdir.

Seçtiğiniz okulun eğitim tarzıyla uyumlu davranın

Öncelikle kendi yaşam tarzınıza uygun bir okul seçmelisiniz. Evdeki yaklaşımlarınız okulla çatışmamalı. Aksi takdirde bu çocuğun ikilemde kalmasına neden olabilir. Okul ve aile uyum içinde olursa, çocuk da huzurlu olur. Hayatı çoçuklarımız için değil çocuklarımızı hayata hazırlamalıyız.