Güncelleme Tarihi:
Washington Amerikan Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kathryn C. Montgomery sosyal medya aracılığı ile çocuk ve gençlerin kişisel bilgilerinin büyük firmalar ile paylaşıldığını söyledi. İnternet ve sosyal medya gizliği konusunda bilgi veren Montgomery, verilerin devlet tarafından da kullanılabileceğini bunun için de global yasalara ihtiyaç olduğunu açıkladı. Prof. Montgomery, “İnternet ve dijital medya genç insanların kişisel gelişimlerinin bir parçası. Bu teknolojik kültürde ciddi kuruluşlar yer alırken bunlar ticari amaçla özellikle gençleri hedef alıyor. İnternetin yaygınlaşması veri toplama hızını kolaylaştırırken mahremiyetin de önemini arttırıyor” dedi. Washington Amerikan Üniversitesi’nde iletişim çalışmaları alanında doktora programının kurucusu, toplumsal alanda araştırmalar yapan, çok sayıda kitabı bulunan Prof. Montgomery ile internette mahremiyet konusunu konuştuk.
Sosyal medya çocukları ve gençleri olumsuz olarak nasıl etkiliyor?
- Televizyon sadece tek yönlü iken internet çok yönlü ve çocukların yaşamında önemli. Gençler, artık bu medya ile yaşıyor, burada vakit geçiriyor. Dijital medyanın çocukların mahremiyetini etkilemesi iki yolla oluyor. Bir tanesi, çocukların kişisel bilgilerinin yayınlanması, öteki de dijital medyanın ticarete dayalı iş modeli. Yani Facebook ve diğer sosyal medya araçları çocukların kişisel bilgilerini sürekli topluyor. Kullanıcıların online ne yaptıklarını, nereleri ziyaret ettiklerini, kiminle arkadaş olduklarını üretici firmalarla paylaşıyor. Cep telefonu aracılığıyla da fiziken hangi uygulamaları kullandıklarını izliyor. Şirketler bu bilgileri tek tek çocukları hedef almak için kullanıyor. Kullanıcıların kişisel özelliklerine göre pazarlama stratejilerini belirliyor. Daha sonra çocukların detaylı bilgileri toplanıp şirketlere satılıyor. Bu veriler devlet tarafından da kullanılabilir. Bu işlemler internet kulanıcılarının rızası ve bilgisi olmadan yapılıyor.
Veri paylaşımında ne tür tehlikelerle karşı karşıya kalınıyor?
-Medyada korkunç bir patlama var. Mobil cihazların hacmi gelişti, veri toplama hızı arttı. Kişisel bilgilere erişim kolaylaştı. Bilgi toplamada temel strateji nokta atışı üzerine kuruldu. İnternet ortamında neyin ne kadar kullanıldığı araştırılıyor. Birleştirilip veriler elde ediliyor. Şirketler pazarlama politikalarını bireylere yönelerek yapmaya başladı. Yani nokta atışı yapıyorlar. Firmalar, kullanıcıların davranış profilleri ile kimlik bilgilerini elde edebiliyor. Kısacası saniyeler içinde hedefe doğrudan ulaşılıyor. Burada cep telefonları en önemli kapı haline geliyor. Yani, pazarlamacılar buradan insanlara 24 saat boyunca ulaşıyor.
Milyonlarca çocuk sosyal medyada
Özellikle çocuk ve gençlerin dikkat etmesi gereken bir dönem var mı?
- Gençlerin kırılgan oldukları noktalar var. Örneğin bilişsel yeteneklerini geliştiremedikleri ve haz peşinde oldukları zamanlar olabiliyor. Ergenlik gibi bu dönemlere daha fazla dikkat edilmeli. Facebook gizlilik ayarları şirketlerden daha fazla kullanıcılara yönelik yapılandırılıyor. Bunları gençler bilmiyor ve hangi bilgilerin ne zaman kullanılacağının farkında değiller. Facebook, açılan davalar nedeniyle sık sık güncelleme yapmak zorunda kalıyor. Ailesinden uzaklaşan çocuklar ve gençler bu platformlara daha fazla ulaşıyor. Facebook, 16 yaşından küçüklere hesap açılmasına karşı olsa da milyonlarca çocuğun sosyal ağlara katıldığını biliyoruz. 13 yaş altında çocuklar internet ağlarına katılmamalı. 12-18 yaş arası ergenler için henüz kanunlar yok. Bu yaş grubu için de önleyici ve koruyucu kanun çıkarılmalı.
ABD’de hukuksal alanda caydırıcı önlemler alınıyor mu? Nasıl çalışmalar yapılıyor?
- 1990’lı yılların ardından gençler daha fazla sosyal medya ve internet ortamına dahil oldu. ABD’de internet iletişim platformu olarak kullanılıyordu. Yaptığımız araştırmalarda web sitelerinin özellikle, çocuk oyun sitelerinde “Bu anketi doldurun” biçiminde bölümler yer alıyordu. Bir çocuk oyunu sitesinde yapılan incelemelerde, bilgilerin ticari kuruluşlara pazarlandığını tespit ettik. Dava açıldı. Çevrimiçi mahremiyetin ve veri gizliğinin korunması hakkını meclisten geçirerek kanun haline getirdik. Özellikle istismara maruz kalan 6 yaş grubu için çalışmalar ise devam ediyor. Şirketlerin kişisel verilere karşı daha duyarlı olmalarını sağladık. Pazarlamacıların çocukların mahremiyetine saygı duyarak faaliyetlerini yürütmesi amaçlandı. Global düzeyde yasaya ihtiyaç var. Çocukları korumakla, dijital alanda var olmaları arasında dengeyi kurmak zorundayız.
Teknoloji ile büyüyen çocukların öğrenim ve tüketim alışkanlıkları değişiyor mu?
- Geleceğin öğrenme ve tüketim kalıpları değişecek. İnsanların davranış, kimlik, politik ve sivil katılımlarında medyanın etkisini görmemiz mümkün. Çocuklar ve gençler sosyal medyada kendilerini rahatça ifade ediyor. Pazarlama üzerinde de söz sahibi olacaklar. Gençlerin medya okur yazarlığı ile bilince sahip olup bu alanın etkilerini öğrenmeleri gerekiyor. Böylece internetin zararlarından daha az olumsuz etkilenecekler.
Sosyal medyanın sınırı ne olmalı? Ailelere tavsiyeleriz neler?
- Aileler arka planda neler olup bittiğini bilmiyor. Ama çocuklarını çok dikkatli olma konusunda eğitebilir. Online olarak, neleri paylaştıkları ve gönderdikleri konusunda bilgi verebilir. Okullarda ise medya okur yazarlığı dersi verilmeli. Ama bu tek çözüm olamaz. Devletin korumasına ihtiyacımız var. Okul, aile ve devlet birlikte hareket ederek çocukların ve gençlerin korunmasını sağlamalı. Şirketler de buna katılmalı. Kullanıcılar, gelecekte onları takip edecek utanç verici paylaşımlardan uzak durmalı, nerede ne yaptıklarına dikkat etmeli. Bilgi veya bir düşünce paylaşılmadan önce düşünülmeli. Gülseven ÖZKAN
VELİ REHBERİ
ERGENLİK
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Türkay Demir çocuk ve ergen psikiyatrisi ile ilgili soruları yanıtladı.
1) Çocuk ve ergen psikiyatrisinin ilgi alanı nedir?
- Bu bilim dalı çocuk ve gençlerin ruhsallıklarıyla, içdünyalarıyla, ilişkileriyle, çevre koşullarıyla ilgilenir. Bunun anlamı kendi konusunu ele alabilmek için klinik alan dışında da çalışmaları içeriyor.
2) Klinikte en çok hangi hangi durumlarla karşılaşılıyor?
- Çocuk ve gençler kendi sorunları başkalarına dert olduğunda daha sık kliniğe getirilirler. Okul başarısıyla ilgili durumlar ve davranışsal sorunlar en sık başvuru nedenleri arasında yer alıyor. Bunun dışında kaygının ve mutsuzluğun ön planda olduğu ruhsal durumlara da yoğun olarak rastlanıyor. Ayrıca gelişim sırasında ortaya çıkan yaşa özgü sorunlar da yardım arama nedenleri arasında bulunuyor.
3) Bu konuda çocuk ve gençlere nasıl yardım edilir?
- Hekime başvuranların ilk ve en temel ihtiyacı anlaşılmak. Dertlerini ifade edebilmeyi ve dinlenmeyi isterler. Sadece sonucun doğru ve uygun olması yetmez, sürecin de öyle olması gerekir. Örneğin konulan tanı veya verilen ilaç doğru bile olsa ailelerin yakındığı
“Doktor şu tanıyı koydu ya da şu ilacı verdi” gibi kısa süreli yaklaşımlardan kaçınmak gerekiyor.
4) Psikiyatrik ilaç kullanan çocuk ve gençlerin sayısı artıyor mu?
- Evet. Örneğin 20 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak kadar büyük bir artış var. Psikiyatrik ilaçlarla ilgili bir güçlük de hemen ve tamamının uzun süreli kullanım gerektirmesi oluyor. Buna her zaman uyulmuyor.
5) Çocuk ve gençlerdeki ruhsal sorunlar artıyor mu?
- Günümüzde yeni sorunların ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Mesela ekran ve internet bağımlılığı yeni bir konu. Tek ebeveynle büyümek, hayat boyu sınavlara girmek, çok uyaran ve az imkân arasında bocalamak, madde kullanımının artması gibi sorunlar geçmişe göre daha belirgin olarak ortaya çıkıyor. Bunlar da çocuk ve gençlerde ruhsal sorunların ortaya çıkmasına neden olabiliyor.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
-Mili Eğitim Bakanlığı verilerine göre 2002’den 2013 yılı sonuna kadar 408 bin 274 öğretmen ataması yapıldı.
-Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü tarafından Fener Rum Patriği Bartholomeos’a çevre konularındaki duyarlılığı ve çalışmaları nedeniyle fahri doktora unvanı verildi.
-Açık Öğretim Lisesi’nden her yıl yaklaşık 60 bin öğrenci mezun olurken, yılda ortalama 400 bin civarında da yeni kayıt alınıyor.
SİZ SORUN BİZ CEVAPLAYALIM
Türkiye genelinde kaç engelli öğrenci ve kursiyer taşımalı eğitimden faydalandı?
MEB, özel eğitime ihtiyacı olan çocukların da eğitime sorunsuz ulaşabilmesi için, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan sağlanan kaynakla 2013-2014 eğitim öğretim yılında 52 bin 918 engelli öğrenci, 23 yaş ve üzeri 795 engelli kursiyer ve 3 bin 81 veliyi ücretsiz taşıdı.
Olimpiyatlarda dünya şampiyonları yetiştirilmesi amacıyla çalışmalar yürütülüyor mu?
Gençlik ve Spor Bakanlığı desteği ile olimpiyatlarda dünya şampiyonları yetiştirilmesi amacıyla Hacettepe Üniversitesi’nin Beytepe Yerleşkesi’ne Olimpiyat Enstitüsü kurulacak. Enstitünün, sporda başarının arttırılması için gerekli bilimsel ve teknolojik katkıyı sağlaması amaçlanıyor.
PANO
Tıp mezunlarına yurtdışı bursu
Türk Eğitim Vakfı bağışcısı Dr. Orhan Birman burs fonundan, tıp fakültesi mezunu ve tıp doktoru diploması sahiplerine yurtdışı bursu sağlanıyor. Belirli bir projeyi uygulamak veya ihtisas alanında kendini geliştirmek isteyen, başarılı ancak maddi imkanları sınırlı uzman tıp doktorlarına 2014–2015 öğretim yılında araştırma çalışmaları için yurtdışı bursu verilecek. Başvurular 14 Mart’ta sona erecek.
Gençlere okur-yazarlık eğitimi
AB Gençlik Programı Eğitim ve İş Birliği Planı (TCP) bünyesinde Romanya’da 8-16 Şubat
2014 tarihleri arasında “Experiential Learning – A Way For Change” Grundtvig Programı düzenleniyor. Okur yazarlık konusunda yeni uygulama metotlarını tanıtmak amacıyla yapılan çalışmaya katılmak isteyenler için son başvuru tarihi 17 Ocak. Başvurusu kabul edilen katılımcıların seyahat, vize ve seyahat sigortası masraflarının tamamı kendileri ile yapılacak sözleşmeler doğrultusunda karşılanıyor. https://www.salto-youth.net
EĞİTİME AKILLI DESTEK
Daha başarılı öğrenciler yetiştirilmesi amacıyla yeni bir eğitim platformu kuruldu. Turkcell tarafından başlatılan Akıllı Eğitim çalışmasıyla, öğrenciler istedikleri yerden eğitimlerini kesintisiz sürdürebilecek. Platform, akıllı tahta ve tablet cihazlarla eğitim teknolojilerini sunarak, interaktif sınıfların kapısını açıyor. Kurulan sistem sayesinde video, ses ve tüm dijital içerikleri sanal veri depolama alanlarında saklayan eğitim kurumları, içeriklerini tüm öğrencilerle kolaylıkla paylaşabilecek. Öğretmen ve öğrencilere, okulda-evde, diledikleri yerde 3G ile hızlı, kesintisiz internet erişimi sunulacak.