12 yaşındaki öğrenci öğretmene yumruk attı

Geçen hafta Mardin’de Okay Yaşar Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Ömer Öncel, okul bahçesinde kavga eden öğrencileri ayırmaya çalışırken öğrencilerden birinin yakını tarafından dövüldü. Müdür Yardımcısı Öncel, 15 gün iş göremez raporu aldı. Dün de İstanbul Sultangazi’deki Dostluk İlköğretim Okulu’nda İngilizce Öğretmeni Tuğba Zambak’ın, başka sınıftan 12 yaşındaki N.K adlı bir öğrenciyi gürültü yaptığı için dışarı çıkarmak isterken sol gözüne yumruk yediği haberi geldi. Olay, geçen perşembe günü sabah saatlerinde Sultangazi Dostluk İlköğretim Okulu’nda yaşandı. İddiaya göre ders saati sınıfa giren İngilizce Öğretmeni Tuğba Zambak, arka sırada konuşan öğrencileri ses yapmamaları konusunda uyardı. Uyarılarının dikkate alınmadığını fark eden Zambak, öğrencilerin yanına gitti. Uyarılara rağmen konuşmaya devam eden N. K. isimli öğrencinin o sınıftan olmadığını diğer öğrencilerden öğrenen Zambak, N.K.’ye sınıftan çıkmasını söyledi. N. K.’nin direnmesi üzerine koluna girerek öğrenciyle kapıya doğru yürüyen Zambak, hiç beklemediği bir anda öğrencinin saldırısına uğradı. Yüzüne aldığı yumruk darbesiyle yere yığılan öğretmen hastanelik oldu. Gözünden yaralanan Zambak, olaydan sonra görevliler tarafından hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. N.K. ise hakkında işlem yapılmak üzere okul müdürüne götürüldü. Öğretmen Zambak, karakola giderek öğrenci N.K hakkında şikayetçi oldu. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise müfettiş görevlendirdiklerini belirtti.

ÖĞRETMENLER YALNIZ BIRAKILMAMALI

Konuyu Hürriyet’e değerlendiren eğitimci ve psikologlar, ‘çocukların birey olarak görülmediğini, sadece büyüklere saygı gösterildiğini, ama disiplin eğitiminin de gerektiği gibi verilmediğini, öğretmenlerin yalnız bırakılmaması gerektiğini’ vurguladı. Uzmanların görüşleri şöyle:

DİSİPLİNİ YANLIŞ ALGILIYORUZ

Yard. Doç. Dr. Münevver Mertoğlu (İstanbul Kültür Üniversitesi Ceza Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi): Hiçbir şekilde kötü değil bu çocuklar. Biz eğitimciler olarak onları eğitmekle yükümlüyüz. Fakat bir yerlerde yanlış, eksik yapıyoruz. Belki 10 sene öncesine kadar öğretmenlerin öğrencilere uyguladığı şiddeti konuşuyorduk. Şimdi artık öğrencilerin öğretmenlere uyguladığı şiddeti konuşuyor duruma geldik. Disiplin kavramını aileler ve çocuklar yanlış algılıyor. Disiplin, insanın içinden geldiği ihtiyaçları, istekleri ile dışarıdaki kuralları dengelemesi demek. Hiç kimse içinden geldiği gibi davranamaz. Hiç kimse istediği yerde istediği gibi davranamaz. Biz bunu vermeliyiz çocuklara. Çocukların bütün hayat başarısında özgüven çok önemli. Bu nedenle onların adam yerine konulması, birey olarak kabul edilmesi de son derece önemli. Aynı zamanda öğretmenlerin de bu tür durumlarda nasıl davranacağının öğretilmesi gerekir, öğretmenler de yalnız bırakılmamalı. Çünkü şiddet öğrenilen bir şey. Çocuk, bunu öğrenip okula geliyor. Bildiği tek tepki olduğu için öğretmenine aynı dille cevap veriyor. Öğretmenlere yüksek lisans dersi verirken şöyle bir örnek duydum. Bir veli, öğretmenin
çocuğu dövme ihtimali olduğu için şikayette bulunmuş. Bu da çok abartı, öğretmenler yalnız bırakılmamalı, çaresiz oldukları hissettirilmemeli. Şiddetin hiçbir şeklini tasvip etmiyoruz. Bunların velilere, öğretmenlere, okul yöneticilerine öğretilmesi gerekir.

ÇOCUKLARIN HEPSİ ‘KÖTÜ’ DEĞİL

Dr. Nevin Dölek (BAKIŞ Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi Kurucusu ve Yöneticisi): Ergenlik döneminde rastlanıyor bu tür durumlara. Ama 12 biraz küçük bir yaş. Çocuklar ergenlik döneminde biraz kırılgan oluyorlar. Akranları arasında yer bulabilme onlar için çok öne geçiyor. Onların gözündeki imajları çok önemli. Eğer bir yetişkin, onu akranlarının gözünde aşağılayacak, değerini düşürecek şekilde davranırsa bunu yaşamına tehdit gibi görüyor. Şiddete başvurması tabii ki patolojik bir durum. Büyüklere karşı bu denli şiddet gösterilmesini teşvik eden bir toplumsal yapımız yok. Ama büyükler bir süre sonra gençleri, gençler de büyükleri düşman gibi görüyorlar. Bunun bir nedeni yetişkinlerin gençleri adam yerine koymaması, yeterince saygı göstermemesi. Hep büyükler saygı görüyor. Çocukların hepsi ‘kötü’ değil, bu yanılgıya düşmeyelim. Öğretmenine yumruk atan öğrencinin evde yaşadıkları, arkadaşları arasında reddedilme olup olmadığı, uğradığı tacizlerin olup olmadığı, güce ne kadar önem verdiği araştırılmalı. Ama genel olarak büyüklerin çocuklara ‘kötü’ baktığı da bilinen bir gerçek.

Bakan Avcı öğretmen Zambak’ı telefonla aradı

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğrencisinden dayak yiyen İngilizce öğretmeni Tuğba Zambak’ı telefonla aradı.
Bakanlıktan alınan bilgiye göre, Bakan Avcı, Sultangazi Dostluk İlköğretim Okulunda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan ve öğrencisi tarafından dövülen Zambak’ı telefonla aradı.
Olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren Avcı, geçmiş olsun dileğini iletti. (AA)