Güncelleme Tarihi:
Aydın Doğan Vakfı (ADV) ve Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) ‘Türkiye’de Cinsiyete Dayalı Başarı Farkı’ araştırması açıklandı. Burada PISA, TIMSS sonuçları, cinsiyete dayalı başarı farkı açısından değerlendirildi. ADV Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, 18 yaşından küçük kız çocuklarının evlendirilme oranına değinerek özetle şunları söyledi:
“Bu araştırmayla kız ve erkek öğrenciler arasındaki akademik performans farklılıklarına dair içgörü kazandırmayı hedefledik. Temel sorun, cinsiyet eşitliği hala sağlanamayıp, cinsiyet eşitsizliği aşılamamış olması. Sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak ve toplumlarımızı her açıdan daha iyiye götürmek için herkesin katkısına, bilgi ve birikimine ihtiyaç var. Bunu da ancak cinsiyet eşitliğiyle sağlarız. Kültürel önyargıların bugüne yansımasına baktığımızda 3 temel kısıt var: Eğitime erişimdeki eşitsizlik, eğitim sürecinde uygulanan ayrımcılık, kariyer hayatına yansıyan engeller.
18’DEN ÖNCE EVLENENLERİN ORANI YÜZDE 40
Dünyada eğitime erişim gibi temel bir haktan mahrum bırakılan kız çocuklarının sayısı milyonlarla ifade ediliyor. Okula kaydı yapılan ancak eğitimini tamamlayamayan kız çocukları da var. 18 yaşına gelmeden evlenen kızların dünyadaki oranı yüzde 40. Harekete geçilmezse önümüzdeki 10 yılda 100 milyon kız çocuğu daha erken yaşta evlendirilecek. Bu rakamları görmezden gelebilmek mümkün değil. Türkiye’de 15 yıl önce hayata geçen ve Aydın Doğan Vakfı olarak bizim de en büyük destekçisi olduğumuz ‘Baba Beni Okula Gönder’ seferberliği işte böyle bir ihtiyaçtan doğdu. O yıllarda ülkemizde 10 kız çocuğundan biri okula gidemiyordu. Bu hareketin de katkılarıyla bugün ülkemizde 12 yıllık zorunlu eğitimde cinsiyet ayrımı kalmadı. Cinsiyet eşitsizliğini ortaya çıkaran temel sebeplerden biri de geçmişten beri gelen eğitim süreci ile ilgili kalıp yargılardır. Bunun sonucunda da bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik gibi disiplinlerde kadınların ortaya koyduğu çalışmalar daha azdır. Biz ADV’de, kız çocuklarına karşı bu önyargıların üstesinden gelmek için çok uğraşıyoruz. Cinsiyet eşitsizliğinin devletlerin, özel sektörün, sivil toplumun ve diğer paydaşların ortaya koyacağı çok paydaşlı işbirliğiyle ortadan kaldırılabileceğine inanıyoruz. En büyük görev eğitimcilere düşüyor. Öncelikle bu bakış açısını eğitimcilerin kazanması büyük önem taşıyor.
Yönetim Kurulu Başkanımız Hanzade Doğan, Birleşmiş Milletler de yaptığı konuşmasında, çözüm yolunda ‘çok paydaşlı, uluslararası iş birliği yapılması’ çağrısında bulundu.”
KIZLAR DAHA BAŞARILI
Yerli PISA olarak nitelendirilen ABİDE’nin sonuçlarını anlatan MEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Bayram Çetin de şöyle konuştu:
“Kızların başarıları erkeklere oranla daha iyi. Fen bilimlerinde beceri düzeyinde kızlar daha iyi. Matematik hariç tüm alanlarda kızlar erkeklerden daha başarılı ve daha fazla okula aidiyet hissediyor. Erkekler daha fazla akran zorbalığına maruz kalıyor”
RAPORDAN EBEVEYN SOHBETİ BAŞARIDA ETKİLİ
Araştırmada öne çıkan bulgular ve önerilerden bazıları şöyle:
PISA’da, Türkiye’de yalnızca Batı Anadolu ve Doğu Karadeniz’deki kız öğrenciler Türkçe, matematik ve fen okuryazarlıklarında erkeklerden daha az başarılı.
Kızların motivasyonu, erkeklerden daha fazla fakat bunu PISA’da fen ve Türkçe okuryazarlığı performansına yansıtamıyorlar.
Ev işlerine ve ücretli çalışmaya ayrılan zaman akademik performansa zarar veriyor. Ailelerin maddi kaynak azlığını giderecek sosyal politikalar yaygınlaştırılmalı.
Ev ortamı, akademik performans ve ebeveynle düzenli sohbet etmek fen, matematik, Türkçe okuryazarlığında kritik önemde. Erkekler, kızlara oranla ailelerden daha az ilgi görüyor.
Kızlar başarısızlık kaygısını erkeklere göre daha çok yaşıyor. Bu da başarıyı olumsuz etkiliyor.
PISA 2015’e göre, kızların fene ilgileri daha az. Onların ilgisini çekecek öğrenme stratejileri geliştirilmeli.