Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2022 13:03
Araştırmalara göre sınıfın lideri olan öğretmenin, beden dilini doğru kullanması öğrencilerin öğrenme düzeyini doğrudan etkiliyor. Bu yüzden öğretmenin beden dili öğretimde çok önemli. Peki, öğretmenler ellerini kollarını nasıl kullanmalı, sınıfa girerken ve ders anlatırken nasıl bir duruş sergilemeli, öğrencinin derse konsantrasyonunu artıran ya da azaltan vücut hareketleri neler?
Mesela iki eli birden cebe koyarak ders anlatmakla tek el cepte ders anlatmak arasında nasıl bir fark var? Ayakta kalmaktan yorulduğu için elini beline koyan bir öğretmen vücut diliyle öğrencilerine ne söyler? Bu soruları beden dili konusunda bilimsel çalışmaları olan Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Benzer yanıtladı.
EĞİTİMDE BEDEN DİLİ HEP EKSİK KALDI
Günlük hayatta beden dilinin çok önemli olduğunun, el kol hareketlerinin doğru kullanılırsa anlatımın gücünü arttırdığının geçmişten beri bilinen bir gerçek olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ahmet Benzer, bu konunun eğitim iletişimindeki önemine şu sözlerle dikkat çekti: “Öğretmen eğitiminde beden dili çok önemli. Bu konuda öğretmen adaylarıyla yaptığımız çalışmalarda ilginç sonuçlar elde ettik. Genel kanı olarak beden dilinin ve konuşma dilinin hız ve senkronizasyon konusunda uyumlu olması bekleniyor. Çünkü beden dilinizle söyledikleriniz çelişirse insanlar beden diline inanır. Öğrenciye değer verdiğinizi söylerken onun yüzüne bakmakla, pencereden dışarı bakmak arasında ciddi bir fark var. Okullarda beden dilinin kullanımıyla ilgili bir eğitim yok. Ancak konuşma becerisinin etkin kullanımı için beden diline ayrı bir bölüm ayrılması gerekiyor. Ayrıca beden dili eğitimi almış bir öğretmen bunu sadece kendisi kullanmakla kalmayıp öğrencisinin beden dili ile ne anlatmak istediğini de anlayacaktır. Mesela çocuk derste elini ağzına götürüyorsa, söyleyecek bir şeyi vardır ve kendisini zor tutuyordur ya da elini başının beyin bölümüne götürüyorsa bu öğretmenden etkilendiğini gösterir. Öğretmen eğitiminde beden dili dersi açılmalı ki öğretmen adayı mesleğe başladığında çocuğun hangi noktada sıkıldığını, hangi noktada motivasyonunun düştüğünü doğru gözlemleyebilsin ve dersin akışını daha doğru organize edebilsin.”
10 MADDEDE DOĞRU beden dili
Beden dili doğru kullanılırsa öğretmenin öğretme hedefine daha kolay ulaşabileceğini belirten Benzer, doğru beden dili kullanımını 10 madde halinde şöyle sıralıyor:
1. Öğretmen sınıfa girdiğinde iki seçeneği vardır. Öğrencilerin karşısına geçip göz teması kurarak selam vermesi veya önce masaya eşyalarını bırakması. Öğretmen ilkini tercih etmeli, kapıdan girer girmez çocukları gözlemeli, her sütuna dalga etkisiyle bakmalı. Böylece öğrenciler de öğretmenin geldiğinin farkına varmalı.
2. Sınıfa girişte başın öne eğik olması tercih edilmez. Dik bir duruşla sınıfa girmek öğrencilerin dikkatini toplama konusunda öğretmene yardımcı olur.
3. Öğretmen masası öğretmene güç veren bir yerdir. Siyasiler o nedenle kürsüden konuşurlar. Ancak halka karışmak da coşkuya neden olur. Bu nedenle öğretmenler, öğrencinin dikkatini dağıtmayacak şekilde ara sıra sınıfta dolaşarak ders anlatmalı. Tabii beden dilinin her noktasında olduğu gibi bu konuda da doz önemlidir.
4. Öğretmenin tahta kullanımı hassas bir konu. Sınıf tasarımı gereği öğretmen tahtayı kullandığında sırtını sınıfa dönmek zorunda. Bu durumda iletişim tamamen kesilir. İletişim kesildiği zaman o sınıfın enerjisini yeniden toplamak zor olur. Bu nedenle öğretmenler tahtayı olabildiğince sınırlı kullanmalı, kullanırken yarım açıyla yüzünü sınıfa dönmeli.
5. Sık sık ihmal edilen şeylerden biri öğrenciyle göz teması. Özellikle soru sorulan çocukla sözü bitene kadar göz temasını kesmemek, onu onaylamak gerekir. Göz teması kesilirse çocukta ‘öğretmen dediklerimi beğenmedi’ algısı oluşur.
6. Eli bele koyarak ders anlatmak da öğretmenlerin yorulduklarında sıklıkla yaptıkları şeylerden biridir. Ancak bu da öğrenciler tarafından olumsuz algılanır ve bir kavga duruşu çağrıştırdığı için dikkat dağıtabilir.
7. Öğretmenin bir elini cebine koyması iyidir. Varsa heyecanını gizler, aynı zamanda güven göstergesidir. Ancak iki elin cepte olması laubali bir tavır olarak algılanabilir.
8. Kolları bağlamak sınıfla iletişimi kapatmak anlamına gelebilir. Bunu yapmaktansa elleri kolları uyumlu şekilde kullanmak, özellikle kolları açarak ders anlatmak kucaklayıcı bir algı yaratır.
9. Sınıf içinde eli kıtlatmak, tırnaklarla oynamak karşı tarafa stresli olduğunuzun mesajını verir. Karşı taraf kötü niyetli olursa bunun üzerine oynayabilir ve öğretmen sınıf üzerindeki ağırlığını öğrencilere etmiş olur.
10. Öğretmenin sinirlendiğini vücut diliyle belli etmesi bir zayıflık göstergesidir. Ast ve üst ilişkisi çerçevesinde öğretmen öğrenciye duygularını belli etmemeli. Aksi takdirde çocuklar bunu kullanır.
DÜZENİ BEDEN DİLİYLE SAĞLAMAK Sınıfta gürültü yapan, düzeni bozan öğrenciyi sözlü şekilde ‘sus’ diyerek uyarırsanız o anda dersi bölmüş ve tüm sınıfın dikkatini dağıtmış olursunuz. Bu sorunu dersi bölmeden beden diliyle çözmenin 4 adımdan oluşan, çok etkili bir yolu var. Öncelikle öğrenciyle göz teması kurmalı, susmadıysa ders anlatarak yanına doğru yürümeli, hala konuşuyorsa sıraya dokunarak ve el hareketleriyle onu uyarmak gerekir. Bu da işe yaramazsa omzuna hafifçe dokunarak uyarınızı hissettirmek işe yarayacaktır. Böylece hiç dersin akışını bölmeden kimseyi dersten koparmadan sınıf içi sorunu çözmüş olursunuz.