Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2006 20:19
İzmirli Ressam Figen Beğen’in yaşam öyküsü tam bir mücadele ve azim örneği. Gençken, alamadığı resim eğitimini, 2 çocuklu bir kadınken gittiği Paris’te alan, resimleri şimdi Japonya’dan Belçika’ya kadar birçok ülkede sergilenen Beğen’le ’zorlu süreç’i konuştuk. Daha doğrusu biz sorduk, Figen Beğen cevapladı.
Öğrenciyken resim eğitimi almanıza engel olununca bir gün ne yapıp edip bu eğitimi alacağım diye daha da mı hırslandınız?5 yaşından beri çiziyorum ben. Eğitimin farklılaşması, ailenizin sizi yönlendirmesi, İzmir’in olanaklarının kısıtlı olması engel değil. Ben elimden bir şeyler alındığı müddetçe daha iyi çalıştım, daha mücadeleci oldum. Liseden mezun olduğumda 2-3 sergi yapmıştım zaten. O dönemde İzmir’de Güzel Sanatlar Bölümü olmadığından ailem, İstanbul’a gitmeme izin vermedi.
Uluslararası projelerde yer almanız nasıl gerçekleşti?Resim eğitimi hep aklımdaydı. Çocuklarım küçükken, ilk başladığım yer Hürriyet Kadın Kulübü Resim Kursları oldu. Burada ders aldığım hocam Ali Rıza Kırkan’ın atölyesinde 5 yıl çalıştım. Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu’na başvurduğumda öncelikle Fransızca öğrenmem gerektiğini söylediler. İzmir’e dönüp Fransızca öğrendim ve tekrar başvurdum, 6 ay sonra kabul edildim.
Evli ve 2 çocuklu bir kadın olarak başka bir ülkeye gitmeniz zor olmadı mı?Çok zordu fakat eşim, sen ürettikçe biz mutlu oluruz dedi. Üç ay eşimi ve çocuklarımı görmeden çizimlerime verdim kendimi. Okul Müdürü tüm mezunların önünde "Bakın, öğle yemeklerine bile gitmeden çalışan Türk öğrencimiz ne kadar yol katetti" diyerek benim resimlerimi gösterince hepsine değdi.
Yani sadece yetenekle olmuyor, çalışmak çok önemliBizim hocalarımız çok iyi. Ama öğrenciler tembel.
Japonya çok uzak bir ülke. Burada sergi açmanız nasıl gerçekleşti?Paris’teki okulda Japon arkadaşlarımız vardı. Okul müdürü benim resimlerimi gösterince Japon sanatçılar benimle tanışmak istedi ve beni Tokyo’da sergi açmak için davet ettiler. Seramikçi isimli resmim artık Tokyo Modern Sanatlar Müzesi’nde daimi sergileniyor.
Hangi resimlerinizle katıldınız bu sergiye?Ben resimlerimde Türk erkeğinin yaşantısını konu seçtim.
FİGEN BEĞEN KİMDİRFigen Beğen resim çalışmalarına lise yıllarında başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce bölümünden mezun olduktan sonra Ali Rıza Kırhan, Şeref Bigalı, Şafak Borazan gibi hocalarla çalıştı. 1999’da Paris Devlet Güzel Sanatlar Yüksek- okulu’nda çalıştığı Micha Laury, Adrienne Farb, Michel Gouery ve Jean-François Debord atölyelerinden sertifika aldı. 2004 Haziran-Temmuz aylarında Provence’da "Art de Vivre" okulundan ve yine Paris James Bloedé atölyesinden sertifika aldı. İngilizce, Almanca, Fransızca ve İtalyanca bilen sanatçı canlı model, peyzaj, natürmont çalışmalarını karakalem, pastel, yağlıboya tarzı ile kendi atölyesinde sürdürüyor.
Arabeskçiler daha değerli 2007 Floransa Bienali’ne nasıl davet edildiniz? Dünyanın en büyük müzelerinden gelen başkanların oluşturduğu komisyon eserleri iki kez elemeye tabi tutuyor. Benim eserlerim bu elemeleri geçti ve 2007 Floransa Bienali’ne Türkiye’yi temsil etmek üzere davet edildim.
Bu Bienal’de de bir konu var mı?Evet. Ben Ege folklorü olarak belirledim. Özellikle zeybek beni çok etkiliyor. 3 tek resim yapma hakkım var.
Sanatçı olarak nerelerde sıkıntı çektiniz?Yurtdışı çalışmalarımda 3 valiz resim taşıyorum. Bunlar için ülkemizin kendi havayolu, "Ben sanatçıyım, pasaportumda yazıyor. Resimler için bir şey ödemeyeyim" dediğimde "Sanatçı listesinde adınız yok" deniliyor. Çünkü sanatçı listesinde ressam ve heykeltıraşlar değil, arabeskçiler yer alıyor. Onların eşyaları ücretsiz, benim resimlerim parayla taşınıyor.
<ımg>ımg>