Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2007 23:33
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yeni kurulan Klinik Toksikoloji Bilim Dalı Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Yeşim Tunçok, zehir konusunda vatandaşın bilmediklerini anlattı ve zehirlenmelerde neler yapacaklarını söyledi.
Bölümlerinin Yüksek Öğretim Kurulu onayıyla kurulduğunu söyleyen Tunçok, "Klinik Toksikoloji Bilimdalı, dünyada, özellikle de Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) çok sayıda örnekleri bulunmasına karşın Türkiye’de ilk olarak bizde kuruldu" dedi. Zehirlenmelerle ilgili bilgi veren Tunçok, şöyle konuştu: "Zehir vücutta zararlı etkilere yol açan maddelerdir. Zehirlenmeye, ilaçlar (ağrı kesiciler, depresyon ilaçları, uyku ilaçları), temizlik ürünleri (klorak, tuz ruhu, deterjanlar, porçöz), tarım ilaçları ve böcek öldürücüler, karbonmonoksid ve diğer zehirli gazlar, hidrokarbonlar (mobilya cilası, tiner, gazyağı, benzin, terebentin), zehirli mantarlar ve zehirli bitkiler neden olabilir" dedi.
Zehirlenme durumunda yapılacaklar:Tunçok zehirlenme durumunda ise şunları yapılmasını önerdi: Sakin olun, telaşlanmayın.Hemen İlaç ve Zehir Danışma Merkezimizi arayın ve aşağıdaki bilgileri vermeye hazır olun: Zehirlenen kişinin durumu, yaşı ve kilosu. Maruz kalınan ilaç ya da madde. Alınan ilaç ya da maddenin miktarı. Zehirlenmenin ne zaman olduğu. İsminiz ve telefon numaranız. İlaç ve Zehir Danışma Merkezi’nin size verdiği talimatları uygulayın.İlaç ve Zehir Danışma Merkezimizi aramadan asla zehirlenen kişiyi kusturmaya çalışmayın!İlaç ve Zehir Danışma Merkezi’nin telefon numarasını evinizdeki tüm telefonların yanında ya da hafızasında bulundurun (Tel: 0 232 4123939)NASIL ÖNLENEBİLİRá Zehirlenmenin önüne nasıl geçilebileceğini anlatan Tunçok, "İlaçlar ya da kullandığınız maddelerin üzerindeki uyarıcı yazıları okuyunuz, kullanma talimatlarına uyunuz. İlacı çocuklara asla şeker olarak tanıtmayınız. İlaç kullanırken alkol almayınız. Çocukların önünde ilaç içmeyiniz. İlaçları çocukların ulaşamayacağı yerlerde bulundurunuz. Gaz, benzin, böcek öldürücüleri, alkollü içecekler ya da temizlik malzemelerini boş yiyecek ya da içecek kaplarında saklamayınız. Çocuklarınıza zehirli maddeleri tanıtın. İlaç ve Zehir Danışma Merkezi’nin telefon numarasını elinizin altında bulundurun."
Soğuk alerjisi olanlar dikkat Ege Üniverstitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji ve İmmünoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kokuludağ, soğuğa karşı alerjisi olanları uyararak, soğuk denizin de alerjiyi tetiklediğini söyledi. Kokuludağ, "Soğuk alerjisi olanları yazın da bir tehlike beklemektedir: Bu kişiler, soğuk denize veya havuza hızlı bir şekilde girecek olursa tüm vücudu etkileyen alerjik belirtiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle bu kişiler soğuk suya girmemelidir" dedi.
EN SIK GÖRÜLENLERSıcak mevsiminin gelmesi ile alerjik hastalıklarda artmanın olduğunu ve bunların başında alerjik nezle ile astımın geldiğini belirten Kokuludağ, "Yaz aylarında önemli olan diğer bir alerjik hastalık arı alerjisidir. Kişilerin evin dışında
yemek yemeye başlamaları ile arı sokma sıklığı artar. Arı sokması sıklıkla arının soktuğu yerde reaksiyona yol açarsa da, bazen ölümle sonuçlanan alerjik şoka neden olur. Bir diğer durum güneşe bağlı kurdeşen (solar ürtiker) denilen durumdur" diye konuştu.
CİLT TESTİKokuludağ, hastaların büyük kısmında 20 dakika süren bir cilt testi ile hangi alerjenlere karşı duyarlı olduğunu bulmanın mümkün olduğunu belirterek, "Cilt testi çok basit, ağrısız bir testtir. Önemli olan nokta cilt testinde pozitif saptanan alerjenlerin hastanın şikayetlerinden sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesidir. Bu nedenle cilt testlerinin yapılması ve yorumlanması alerji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Alerjini tanısı zordur şeklindeki bu yanlış inanışın nedeni benzer yakınmaların alerji olmadan da ortaya çıkabilmesidir. Bu durum, kronik ürtiker adını verdiğimiz çok uzun süren kurdeşen hastalığında söz konusudur."
En etkili tedavi hangisidir? Uygulanabilen en etkili tedavinin aşı olduğunu belirten Kokuludağ, "Başlıca alerjik nezle, alerjik astım ve arı alerjisinde kullanılır. Cilt alerjilerinde kullanılmamaktadır. Alerji mekanizmasına etki eden tek yöntem aşı tedavisidir. Hastanın şikayetlerinin tedavinin sonlandırılmasından sonra bile yıllarca kontrol altına alınmasını sağladığı gibi, alerjik nezlesi olan hastalarda alerjinin yayılması, astım gelişmesi olasılığını azalttığından aynı zamanda koruyucu bir tedavidir" dedi.