Güncelleme Tarihi:
Nuri İmre'nin kaleminden..
Karşıyaka haketti
Notlarım 10 üzerinden...
Önce olumsuzluklar...
Olay: (-) *****
Küfür: (-) **********
Tribünden atlama: (-) ***
Meşale yakma: (-) *****
Kundakçılığa teşebbüs: (-) *****
Futbol kalitesi: (-) *******
Kendini yere atma: (-)*******
Sakatlık numarası: (-) *******
Göztepe: (-) **********
Eh işteler...
Doluluk oranı: *****
Dünya derbisi: *****
Güvenlik: *****
Tribün şov: *******
Hakemler: *****
Karşıyaka: *****
Şimdi güzellikler...
Ne yazık ki, bir Karşıyaka-Göztepe derbisi için yok denecek kadar az...
Mücadele şöyle böyle, futbol iğrence yakın... Türk futbolundan bir haber Hollandalıya seyrettirsen, “Amatör maçta bu kadar seyircinin ne işi var” diye düşünürdü herhalde... Bir maçta en çok masörler, sağlıkçılar koşmuşsa başka söze ne hacet...
Kötünün iyisi Karşıyaka kazandı her tarafından hayal kırıklıklarıyla dolu derbiyi... Zaten 3 puanı daha çok isteyen, daha yetenekli ve güçlü olan taraf da Karşıyaka’ydı... Onur Akbay ve Cemil kusursuz oynadı. Dalmat ibreyi KSK’ye çeviren adamdı... Fatih Şen, Banahene ve son 20 dakikada onun yerine oyuna girip orta sahayı çekip çeviren genç Erdi vasatın üzerine çıkan isimlerdi. 9 maçta 17 puan, yarışın akışı da göz önüne alındığında mükemmele yakın... Ama dünkü kadar futbolla hedefe giden yol, bu kadar zirve adayının arasında engebelerle dolu olur benden söylemesi...
Göztepe facia durumda... 90 dakika Adana maçı, 90 dakika Karşayaka... 180 dakikada gol bile kaçırmadılar... Bu kadarı da fazla... Düşmüş de ağlayanı çok gibi... Bu kabullenişi kabul etmek mümkün değil... Puan olarak henüz korkulacak bir durum yok... Korkunç olan, “Bu Göztepe nasıl toparlanacak” sorusunun yanıtı yok...
Gelsin o büyük gece
Kim demiş kadınlar futbolu sevmez diye…
Kim demiş kadınlar futboldan anlamaz diye…
Sever de, anlar da…
Böyle derbi olsun her zaman can kurban!
Günler önceden başladı konuşulmaya…
Heyecan arttıkça arttı.
Bir yanda ilk sıraları gözüne kestiren KSK, bir yanda alt sıralardan kurtulmaya çalışan Göztepe…
Üstelik iki takımın derbileri tarihe geçmiş, seyirci rekorları kırmış.
Ama gönül isterdi ki maçtan günler önce gerginlik konuşulmasaydı…
İçimizden “Şu İzmir’de olaysız bir Karşıyaka–Göztepe derbisi göremeyecek miyiz?” diye geçirmeseydik...
Emniyetin aldığı yüksek güvenlik önlemlerini sıralamasaydık…
Taraftarlar ayrı ayrı, saatler önceden sahaya alınmasaydı…
Yan yana, kol kola girebilselerdi…
Yine de fazla bir vukuat çıkmadı.
Olaylar çok büyümeden derbi atlatıldı.
90 dakikaya gelince…
Taraftarlar maça iyi hazırlanmış.
Koca koca adamların, zevkle bağırındıkları küfürlü tezahüratlar dışında tribünlerdeki coşku şahaneydi!
Zaten tribünlerdeki o ruh, sahada pek yoktu.
Erken gelen gol kale arkasındaki Göztepelileri susturunca, meydan kaldı Karşıyakalılara.
Sonra da o deli gibi esen lodos mu çarptı, ne olduysa sahada futbol da kayboldu.
90 dakikanın sonunda aslında kazanan İzmir oldu.
Derbi İzmir’e hareket getirdi, bayram sessizliğini bozdu.
Altı günlük bayram tatilinde sokaklarda in-cin top oynarken, futbol sayesinde bereket doldu.
Basın tribününde İsviçre’den, Almanya’dan bu derbi için gelen gazetecileri görmek bile güzeldi.
Dilerim İzmirlilerin meşhur “Ne zaman gelecek o büyük gece, turlar atacağız sahilimizde” tezahüratı artık gerçek olur.
Bir İzmir takımını Süper Lig’de görürüz.
İzmirliler kadını, erkeği, çocuğu ile statları doldurur.
Dün akşamki derbi coşkusunun bende bıraktığı en büyük iz bu özlem oldu.
Not: Bu arada Karşıyaka Teknik Direktörü Cihat Arslan ile namağlup tamamladıkları 5 haftanın sonunda yaptığımız röportajın ardından “Banu hocayla röportaj yaptı, takım o günden beri galibiyet görmedi” takılmalarından da kurtulmuş oldum.
Sinerji müthiş ama..
Çok güzel başladı maç.. Mazisine, taraftarına, ülkedeki konumuna uygun olacağının sinyallerini verdi ilk 15 dakikada iki takım.. Ama golle birlikte birden bire Üçüncü Lig seviyesine düştü futbolun kalitesi.. Son düdüğe kadar da öyle devam etti..
Duran topun akkılıca kullanılışı, Onur’un güzel ortası ve Karşıyaka’nın golü.. Maç boyu sadece bir kez daha bu tabloyu tekrarladı evsahibi.. Onda da oyuna sonradan giren Ahmet net fırsatı kullanamadı..
Halil ve Şamil’le ayakta kalmaya çalışan Göztepe’nin maç boyu organize olmayan, son noktaya taşınamayan ataklarına Karşıyaka son dakikada ani bir kontrayla yanıt verdi.. Yine ters bir vuruş, yine kendi kalesine gol..
Evet, şanssızdı Göztepe.. Ama şanssız olmasaydı da dünkü maçın hakkı Karşıyaka’nın galibiyetiydi.. Cihat Arslan takımı daha iyi hazırlamış.. Birlikte basketbol takımlarının maçlarına gidişi, seyircinin inanılmaz enerjisiyle birleşince Karşıyaka için kazanmak zor olmadı..
Buna karşın bu 3 puan yanıltıcı olmamalı.. Ligde çok daha organize futbol oynayan ve bitirici noktalarda yetenekli oyunculara sahip takımlar var.. Karşıyaka Süper Lig’e çıkmak istiyorsa her 90 dakikayı dünkü gibi kalpten oynamalı..
Göztepe 5 yıldır büyük paralar yatırdı futbola.. Şimdi takımın başında Kemal Kılıç var.. Yine ışık görünmüyor.. Oysa Göztepe’nin finansörü o paraların bir kısmını oyuncu almaya değil de çimleri yenilemeye harcasa, bunun karşılığını mutlaka alırdı.. O kötü zeminde, oyunu sürekli kesen bir hakem de olunca pek futbol izleyemedik..
Yıllardır olduğu gibi tribün yine oyunun önündeydi.. Derbi gibi derbiydi onlar için.. Ama bu oyunla Süper Lig seviyesinden söz etmek pek mümkün görünmüyor..