Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin 2002 sonrasında tırmanışa geçen yumurta ihracatı hız kesmeden sürüyor. Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, 2002 yılında 2 milyon 194 bin dolar seviyesinde olan ihracatın geçen yıl 351 milyon dolara ulaştığını, bu yıl sonunda ise 500 milyon dolarlık döviz kazandırmak için çalıştıklarını kaydetti. Bunun yanında kanatlı eti ihracatımız da hızla ilerliyor. 2012 yılında 529 milyon dolar ihracat gerçekleştiren sektör, mayıs ayı sonunda 251 milyon dolara ulaştı. Yumurta ihracatına verilen desteğin sektörün talep ettiği oranlara çıkarılması durumunda ihracat rakamını en az yüzde 50 geliştirebilecek potansiyele sahip olduğunu savunan Kızıltan, “Girdi maliyetlerinin sürekli arttığı bir ortamda sektöre verilen destekleri artırmamız gerekiyor ve döviz yumurtlayan tavuğu kesmememiz gerekiyor” dedi.
Türkiye’nin kanatlı eti ve yumurta ihracatını artırmak için Kanatlı Tanıtım Grubu’nun yoğun bir tanıtım çalışması yürüttüğünü de anlatan Kızıltan, 2013 yılında 20 fuara katılarak tanıtım yapılacağını dile getirdi. KTG’nin Rusya’dan Japonya’ya, Malezya’dan Almanya’ya Senegal’den Birleşik Arap Emirlikleri’ne dünyanın dört bir tarafında Türk yumurtasını ve kanatlı etini tanıttığını anlatan Kızıltan, şöyle konuştu; “Türkiye 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefliyor. Türk Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller olarak bu ihracata 5 milyar dolar katkı sağlamayı amaçlıyoruz. KTG, kanatlı ve yumurta sektörü için Su Ürünleri Tanıtım Grubu ise su ürünleri ihracatını artırmak için yoğun tanıtım faaliyetlerini önümüzdeki yıllarda da sürdürecek ve hedefleri tutturacağız.”
Türkiye’nin sofralık yumurta üretiminde dünya sıralamasında ilk 10’a girmeyi başardığını belirten Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hamdi Ekiz, asıl hedeflerinin sürdürülebilir ihracatla dünya sıralamasında daha yukarılara çıkmak olduğunu söyledi. Dünya yumurta dış ticaretinin büyük kısmının Türkiye’nin yakın coğrafyasında gerçekleştiğini kaydeden Ekiz, “Her ne kadar bölgesel yakınlık, kalite standartlarımız, hizmet kalitemiz, esnek ve hızlı ticari tavrımız avantaj olsa da sürdürülebilir ihracat için özellikle tarımsal iade gibi ihracat destekleri girdi maliyetlerimizdeki dezavantajı bir miktar kompanse edecektir. İhracat destekleri sektörün gelişimi ve dünya pazarlarındaki hakimiyeti için son derece önemlidir. Üretici/İhracatçı olarak inanıyoruz ki; sektör ihracat yapılacak desteklere kayıtsız kalmayacak kat kat fazlasıyla geri ödeyecektir. Rakamsal olarak ifade edersek, sektöre verilecek 20 milyon dolar katkının 150-200 milyon dolar ihracatı artıracağını öngörüyoruz” diye konuştu.