Güncelleme Tarihi:
40 yıl önce termik santral nedeniyle 18 dönüm zeytinliği kamulaştırılan, o yıl başka yere dikip büyüttüğü 13 dönümdeki 300 ağacı da geçen yıl Kolin Grubu’nun yapmaya kalkıştığı ikinci termik santral için sökülen Sezer’in, otoyol projesinde de ev ve deposuna istimlak kararı çıktı. Yeni planlama sonrasında ailesiyle sokakta kalacağını düşünüp büyük üzüntü yaşayan Mustafa Sezer’e, yetkililerden evinin yıkılmayacağı haberi geldi.
Yırca’da yaşayan 66 yaşındaki 2 çocuk babası Mustafa Sezer’in kimine göre dramı, kimine göre ise şansızlığı diğerlerinden çok daha farklı oldu. Sezer’in kamulaştırmalarla karşılaştığı talihsizlikler, 1974 yılında Soma’da ilk termik santralin hafriyat çalışmaları yapıldığı sırada başladı. Ailesiyle birlikte yılların emeğiyle büyüttüğü 18 dönüm arazi üzerindeki zeytin ağaçları için kamulaştırma kararı çıktı. Termik santral için arazileri ellerinden alındı, zeytin ağaçları da köklerinden söküldü.
YAKINDAKİ ARAZİYE DİKTİĞİ ZEYTİNLER DE GEÇEN YIL SÖKÜLDÜ
Buna rağmen yılmayan Mustafa Sezer yakında bulunan boş arazilerine, termik santralin tozuna ve dumanına en dayanıklı ürün olduğu için bir kez daha zeytin fidanları dikti. Mustafa Sezer, 13 dönüm arazisinde 40 yıldan bu yana ’Evlat gibi büyüttüm’ dediği 300 zeytin ağacı yetiştirdi. Yıllar geçtikçe zeytin verimi arttığı için artık en kazançlı dönemine giden ağaçları için talihsizlik yine Mustafa Sezer’i buldu. Bu kez, ilçede Kolin Şirketi’nin yapacağı ikinci termik santral için Mustafa Sezer’in arazisinin de içerisinde bulunduğu köylülere ait 390 dönümlük alan için Bakanlar Kurulu tarafından ’acele kamulaştırma’ kararı çıktı. Mustafa Sezer başta olmak üzere tüm köylülerin karşı çıkmasına rağmen geçen yıl Kasım ayında, iş makinelerinin girdiği arazideki 6 binden fazla zeytin ağacı köklerinden söküldü. Sezer’in, hasadını bile yapamadığı 300 ağacı da, iş makinelerinin kurbanı oldu.
YOL İÇİN DE EVİ KAMULAŞTIRILDI
Artık üretim yapabileceği arazisi kalmayan, hepsi kamulaştırmaya giden Mustafa Sezer’in şansızlığı bununla da bitmedi. Sezer’in son talihsizliği, İstanbul- İzmir Otoyolu’nun ’kamulaştırma piyangosu!’ oldu. İstanbul- İzmir Otoyolu’nun geçeceği güzergahta Yırca’da sadece Mustafa Sezer’in ev ve deposu kamulaştırıldı. Kamulaştırma kararını öğrendiği zaman büyük şok yaşayan Mustafa Sezer, eşiyle gidecekleri başka bir arazilerinin olmadığını, bunun için de Kızılay’dan alacağı çadırda yaşamını sürdüreceğini söyledi.
’BU KADAR ZULÜM OLUR MU?’
Önce zeytinleri giden ardından evi için kamulaştırma kararı verilen Mustafa Sezer tepkisini şöyle dile getirdi:
"40 yıldır bekledim. Ne iş veren oldu, ne de arayan. Artık benden geçti. Çocuklarım için de bu söz yerine getirilmedi. Şimdi de 40 yıldır tırnaklarımla toprağı kazıyıp ’bir bebek gibi, evlat gibi’ yetiştirdiğim zeytinlerimi yine kamulaştırma dediler, söktüler. Benim artık para kazanacak yerim kalmadı. Şimdi de başımı sokup barınacağım evimi depomu elimden alıyorlar. Nerede, nasıl yaşayacağımı soran olmadı. Çaresizlik içerisinde bekliyorum. Yetkililerden, derdime bir çare bulmalarını bekliyorum. Zeytinlerim gitti. 30 yıl önce her tuğlasını kendim koyduğum evim de gidiyor. Bu kadar zulüm olur mu? Bu yaştan sonra ne yaparım?"
EVİ YIKILMAYACAK
İstanbul- İzmir Otoyolu inşaatının köylerine yaklaşmasıyla Mustafa Sezer için artık evini terk etme zamanı geldi. Yeni ve zorlu bir yaşama hazırlanan Sezer’e, müjde köye inceleme için gelen ekiplerce verildi. Ekipler bazı plan değişiklikleri ve düzenlemeler sonrasında Mustafa Sezer’e sadece evinin bahçesindeki, deponun yıkılacağını söyledi. Evin ise, otoyol sınırı dışında kalmasından dolayı yıkılmayacağı söylendi. Müjde gibi haber sonrasında Mustafa Sezer, büyük mutluluk yaşadı. Sezer, artık evsiz kalacağı korkusu yaşamadığını, yeniden zeytinlerini yetiştirmek için gece gündüz çalışacağını söyledi.