Yıllar sonra Emine İzdar

Güncelleme Tarihi:

Yıllar sonra Emine İzdar
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2008 00:00

Ege'nin "kadın" konusunda büyük uğraş veren eski ressamlarından Emine İzdar, büyük aşk yaşadığı eşinin vefatından sonra Mersin Taşucu'na yerleşerek acısını hafifletmeye ve sanat uğraşını derinleştirmeye çalıştı. Yıllar sonra, "İzmir Akademi Ege"de açtığı sergiyi ve bugün doğum gününü kutluyoruz.

ZEUS BABA derdik ona.. Rüçhan İzdar, karınca ezmez, kibar, çelebi, Mevlana yürekli bir arkadaşımızdı.. İzmir'in tanınmış mali müşavirlerinden biriydi. Marksist filozof havalarında tatlı bir adamdı. Eşine göre, geri planda bir fedakar kocaydı.

Eşi ise ele avuca sığmaz, sanat-sanat diye kendini paralayan, yürekli ve mücadeleci bir ressamdı. Kızlık soyadı "İlkkutlu" olan Emine İzdar, 1980'li yıllarda İzmir'de sergiler açan, özellikle kadın konulu resimleriyle öne çıkan, özgür kadını savunan, bu yönde sanat örgütlenmelerinde rol oynayan aktif bir ressamdı. Güçhan ve Timuçin'in anasıydı.

ŞİİRLİ VEDA
/images/100/0x0/55eb0f7cf018fbb8f8a876e6


Benim "Zeus Baba" ismini taktığım, eşi Rüçhan ile "aşk evliliği" yapmışlardı ve kocası ona bakarken maviş gözleri ışıl ışıl parlardı.. Mücadeleci kadın ressam, 2001'de Rüçhan'ını kaybetti.. Rüçhan, eşine bir şiir bırakarak sanki veda etmişti. Yan sütunlarda bu şiirini yayınlıyorum.

Emine, sonra bu diyarları terk ederek Mersin Taşucu'na yerleşti.. Acısını hafifletmeye çalışarak resim sanatında ilerlemeye uğraştı (İletişim: www.ressamemineilkkutlu izdar. com).

İşte Emine İzdar, yıllar sonra yeniden İzmir'de.. Sanat yaşamının yeni bir sergisini bize sunuyor. "Akademi Ege"de açtığı sergisi, 22 Mart'a kadar sürecek. (Akademi Ege: 895 Sok, No:7, Hisarönü Tel: 4898500)

KADIN RESSAMI

Emine İzdar, sanat yaşamını etkileyen ana temayı bana şöyle anlattı:

"- Ben kendimi kadına adadım. Kadın, yaşamın her alanında cinselliğin ötesinde bereket ve sevgi kaynağıdır. Bu kavramı yapıtlarımda vurgulamaya özen gösteriyorum. Duygu, düşünce ve davranış biçimleriyle insanı, ağırlıklı olarak kadını konu olarak seçtim. Bu seçimde içimden gelen sese uydum. Yaşamda doğruya, güzele, kadın ile erkeğin birlikte gidebileceğine inanıyorum. Nü resimlerim cinsel, pornoğrafik yansıtmalar değildir. Tam tersine cinselliği aşan, onu basitleştiren bir özgürlük ufkunu araştırıyorum. Soyut figüratif çalışıyorum. Yağlı boya tekniğini kullanıyorum. 1960 yıllarında ressam Haşmet Akal'ın öğretileri ve teşviki ile resme başladım. O günden beri sanki resim sanatı için yaşıyorum. Başka bir işim olsa idi, Rüçhan'ın ölümünü asla atlatamazdım. Resim benim can yoldaşım oldu artık.."

BİR MEKTUP

Yıllar önce Emine'nin resimlerini ilk kez gördüğümde, itiraf edeyim ki, muhafazakar kafamın alamıyacağı kadar açık olan bu tabloların cinsellik ötesi mesajlarını keşfedememiştim. Yıllar geçtikçe Emine'yi ve yapıtlarını kavramaya başladım. Yıllar sonra yeni sergisini ve bugün gerçekleşen doğum gününü, gönülden kutluyorum.

Geçen gün Emine'den bir mektup aldım. Okuyucularımla paylaşmak isterim:

"- Görüşmeyeli, konuşmayalı çok oldu. Senin "Zeus Baba" ismini taktığın Rüçhan gideli 7 yıl olmuş neredeyse.. Taşucu'nu onunla birlikte yaşamak için planlamıştık. Bir düşünür, "Yaşam, sen planlar kurarken, başına gelenlerdir!" demiş. Tüm eşyalarımızı kolilemiştik. Pazartesi yola çıkacağız. Dört gün öncesinde sonsuza göçtü eşim. Ben, bir yıl kadar kolilerin arasında koli oldum. Sonra Taşucu'na göçtüm ve sanata yeniden tutundum.

İzmir'de açacağım 44. sergimin ana teması, kadınların ellerindeki, kollarındaki, kucağındaki, başındaki çiçekler ve kuşlar.. Yani doğayı, geleceğimizi yine resmediyorum. Sonra 7 Kasım'da Zeus Baba'nın 62. doğum yıldönümünde Konak Belediyesi Alsancak Kültür Merkezi'nde kapsamlı bir sergi açacağım. Rüçhan'ın şiirlerini çektiği fotoğraflarıyla birlikte kitaplaştırmak istiyorum. 7 Kasım'daki sergime o kitabı yetiştirmekten başka emelim yok. Bana, Zeus Baba'nın şiirlerini kitaplaştırmak için yardım edebilir misin?"

Karınca gibi çalışkan bir ressam 1958 yılından beri 50 yıldır resim sanatıyla uğraşan ve tam bir "emekçi kadın ressam" kimliği çizen Emine İzdar, çalışkanlığı ve sanata olan sarsılmaz inancıyla tanınmakta.

Eski dostlar, eski dostlar..

Tam 20 yıl önceden bir hatıra.. Sanat muhabiri Yaşar Aksoy, Emine İzdar ve oğlu Timuçin (şimdi 33 yaşında), rahmetli eşi Rüçhan İzdar (Zeus Baba) ve Orman Yüksek Mühendisi Yusuf Savaş Emek.. Bir karma sergideyiz..

Ege'nin ünlü ressamları..

Ayaktakiler: Fahri Sever, merhum Muhsin Gürok, Emine İzdar, öğretim üyesi Atanur Meriç. Oturanlar: Yaşar Ali Güneş, rahmetli ünlü Ramo ve Ali Rıza Kırkan Hoca. Ege'nin tanınmış ressam ve resim sanat dalı öğretim üyeleri toplu halde. Tarih:10.27.1988. (Yaşar Aksoy Arşivi)

Kadının özgürlüğünü resmediyor

Emine İzdar, yarım yüzyıldır kadın konusu üzerinde çalışmakta. Kadının özgürleşmesiyle insanlığın tam demokrasiye geçeceğine inanan ressamın yukardaki nü figüründen gökkuşağı resmi, inancını belgeliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!