Güncelleme Tarihi:
HER yıl 3-9 Kasım Organ Bağış Haftası’nda çeşitli etkinlikler düzenlenip, hastaların çaresizliği, organ bağışının önemi anlatılırken, bağışların boşa gitmediğinin kanıtı olan nakilli hastalar, “Biz kurtulduk, ama kurtarılmayı bekleyen çok hasta var. Bağışlarınız hayat kurtarsın” mesajı veriyor. Türkiye’de nakil bekleyen 40 bin böbrek, 4 bin karaciğer, 2 bin kalp hastasından söz edilirken, bunların çok azı nakil şansı buluyor. Kadavradan bağışların azlığı nedeniyle karaciğer ve böbrek nakillerinde “canlı donör”ler kurtarıcı olurken, canlı vericisi olmayanlar ile kalp akciğer, ince barsak hastaları ise daha büyük çaresizlik yaşıyor, umutları her geçen gün tükeniyor, ölüme bir adım daha yaklaşıyorlar. Nitekim organ beklerken çok sayıda hasta hayatını kaybederken, Organ Bağış Haftası’nda bilinçlendirme çalışmaları, vatandaşlara bağış çağrıları yapılıyor, çaresizlikler sergileniyor. Çaresiz hastaların yanısıra canlı ya da kadavradan yapılan nakillerle yeni bir yaşama başlayan hastalar, organ nakillerinin kurtardığı hayatlar olarak karşımıza çıkıyor.
Gece gündüz koşturuyor
Organ nakil ekipleri, gece gündüz, bayram haftasonu tatili demeden yapılan her organ bağışında hastanelerine koşuyor, hastalarına yeni yaşamların kapılarını açıyorlar. Ege Üniversitesi Hastanesi’nde annesi Ebru Gök’ten (31) alınan bir böbreğin nakledildiği 2.5 yaşındaki Yağmur sağlıkla büyüyor. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 5 ay önce ince barsak nakliyle birlikte kök hücre nakli yapılan dünyadaki ilk hasta olan Gizem Kılıç (13) artık koşup oynuyor.
İkinci hayatı
Organ nakli olmaması halinde ölümü kaçınılmaz olan bir başka hasta ise Mehmet Palas’tı. Ailesiyle İzmir’in Ödemiş İlçesi’ne bağlı Kaymakçı Beldesi’nde yaşayan 15 yaşındaki Mehmet Palas, oksijen tüpü bağımlısı, çaresiz bir hastaydı. Yaşıtları sokakta oynarken o evde dört duvar arasında büyüdü. Kurtuluşu yapılacak organ bağışındaydı. Aydın’ın Köşk ilçesi yakınlarında geçirdiği trafik kazası sonrasında beyin ölümü gerçekleşen Enes Melik Akın’ın (15) acılı ailesi kutsal bağışta bulundu. Enes’in akciğerleri 4 Nisan 2009’da Ege Üniversitesi Hastanesi’nde Mehmet Palas’a takıldı. Mehmet Türkiye’de çift taraflı akciğer nakli yapılan ilk hasta olurken, sağlıkla yaşıyor.
Dünyaya merhaba
Bursalı 6 aylık Beyza Aksu, “yeni doğan sarılığı’ denilerek teşhisinde geç kalınan bir hastaydı. Tanı koyulmadığı için 2 aylıkken beyin kanaması geçiren Beyza, sevk edildiği İzmir Kent Hastanesi’nde ameliyat masasına yattı. Babası Nail Aksu’dan alınan karaciğer parçası nakledilen minik kız, daha 6 aylıkken 2. kez dünyaya “merhaba” dedi.
10 yaşında kalp hastası
Şanlıurfalı 10 yaşındaki Ahmet Taşkıran 2005 yılında öksürük şikayetinin ardından ortaya çıkan kalp yetmezliği nedeniyle hastanelerle tanıştı. Oyun oynayacağı günleri hastane odalarında geçirmeye başladı, 2009 Ekim’de yapay kalp takılan Ahmet, Temmuz 2010’da bağış kalple hayata tutundu. Ahmet hastaneye artık sadece kontrol için gelip gidiyor.
2-3 bin kalp nakli bekleyen hasta var
Bebek, çocuk, genç, yaşlı bağışlanan organlarla “yeniden doğan” çok sayıda hasta var. Hepsinin ortak çağrısı, “Biz kurtulduk, kurtarılmayı bekleyen hastaları unutmayın, organ bağışında bulunun” oluyor. Hastalar kadar doktorları da çağrıda bulunuyor. Ege Üniversitesi Hastanesi Kalp Nakil Programı Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Özbaran, son yıllarda kadavradan bağışta sevindirici artış olduğurnu ama bunun yeterli olmadığını belirtti. Özbaran, “2-3 bin kalp nakli bekleyen hasta var. Bunun için de daha fazla bağış gerekiyor. Organ bağışı hayat kurtarıyor, bunun unutmamak gerek” dedi.
Bin 500 böbrek nakli yapıldı
Bugüne kadar bin 500’e ulaşan böbrek nakline imza atan Ege Üniversitesi Böbrek Nakli Programı Sorumlusu Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun, zaman zaman kadavradan bağışlarda ciddi artış olduğunu, sonra yine durulduğunu söyledi. Daha çok canlıdan nakil yapmak durumunda kaldıklarını belirten Hoşcoşkun, “Bu yıl Kasım’ın ilk haftasına kadar 80 böbrek nakli yaptık. Bunların 20’si kadavradan. Listemizde 2600 civarında bekleyen hastamız var. Son bir hafta içinde 6 kadavradan, 7 de canlıdan nakil gerçekleştirdik. Kadavradan nakillerin artması en büyük dileğimiz. Vericisi olmayan çok hastamız var. Hiçbir hastamızın çaresizlik yaşamasını istemiyoruz” diye konuştu.