Güncelleme Tarihi:
Seba Uğurtan, bir ressam, bir anne, kalbi diğer insanlar için de çarpan bir insan… Hayatında yaşadığı acı tatlı deneyimleri başka insanların da iyilik yapmasına fırsat olarak yaşıyor. 2008 yılında hastanelerden huzurevlerine kadar pek çok boş duvarın el emeği göz nuru renklerle, umutla ve hayallerle buluşması için ilk adımı attı. Şu ana kadar 500 ressamın tam bin 204 eserinin hediye edilmesini sağladı. Torbalı ve Narlıdere’deki huzurevleri, Ege Üniversitesi, 9 Eylül Üniversitesi, Urla Devlet, Tepecik Göğüs Hastalıkları, Atatürk Eğitim ve Araştırma, Tepecik Eğitim ve Araştırma hastaneleri ile Narlıdere Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi bu ressamlar sayesinde kasvetli havasından kurtuldu.
“Sağlık için Sanat” adını verdiği projenin şu anki etkinliği ise Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin çocuk bölümlerine masal kahramanları tablosu hediye etmek. Şimdiye kadar 60 etkinlik, 3 Uluslararası İzmir Sanat Bienali ve 2 workshop düzenleyen Seba Sanat Galerisi’nin kurucusu Seba Uğurtan, heyecanını Hürriyet ile paylaştı. Askerliğinin yanı sıra profesyonel bir ressam olan babasının kızı olarak aileden geçen en önemli genetik özelliğin “dayanışma ruhu” olduğunu belirten Uğurtan, 8 kardeş olduklarını, bunların 5’inin de profesyonel ressam olduğunu anlattı.
30 YILI HASTANEDE GEÇTİ
Türkiye’de en büyük eksikliklerden birinin hastanelerdeki çaresizlikler olduğunu gördüğünü dile getiren Uğurtan, “Benim ömrümün büyük bir kısmı, hemen hemen 30 yıla yakını hastane koridorlarında geçti. Memedeki bir tümörden ameliyat oldum ve göğüs kaslarım da alındı. Orada insanların duyarlılığa, hassasiyete ve hayal kuracakları bir görsele ihtiyaçlarının olduğunu gördüm. Hastane duvarlarına fotoğrafların yakışmadığını biliyorum. Var olan görselin kopyalanmasından çok özgün, ruhu olan eserler olsun istedim” dedi.
“BU GEÇİCİ BİR SÜREÇ”
İnsanlara aynı zamanda “Ben senin yanındayım” mesajı vermek istediklerini vurgulayan Uğurtan, “Biz sizi seviyoruz, hayata döneceksiniz, bu geçici bir süreç. Yanınızdayız. Dışarıda sizi bekliyoruz’ mesajı veriyoruz. Tüm hasta insanlara bu mesajı vermek için uğraştım. Özellikle hastaneden en çok sıkılan kesimin çocuklar olduğunu gördüm. Bu beni fazlasıyla üzdü. Onlara orada çeşitli grupların masallar okuduğunu, gönüllü grupların oyun oynadıklarını biliyorum. Bu olaylar sırasında onlara masal kahramanlarını yaşatmak için bu görsellere ihtiyacının olduğunu düşündüm” diye konuştu.
15 GÜNDE 100 TABLO
Uğurtan, Ressam arkadaşlarına Seba Sanat Galerisi sanatçılarını buluşturan Su Grubu’nda çağrıda bulunduğunu belirterek, “Ama çağrımın sesi Türkiye genelindeki pek çok güzel gönüllü insana ulaştı. Hatta yabancı ülkelerden bile teklifler gelmeye başladı. Duyuralı 15 gün olmasına rağmen burada 100 tablo birikti. Bu muhteşem bir olay. Şimdi heyecanla o günü bekliyoruz. Destek veren güzel insanlara teşekkür ediyorum” dedi.
BAŞHEKİM’DEN JEST
Sanatçılar çok fazla paraları olan insanlar değil” diyen ve her tablonun belirli bir maliyetinin de bulunduğunu anımsatan Uğurtan, “Tuval ve boyamız kalmadığını Başhekim Prof. Dr. Gökhan Akbulut’a ilettiğimizde kendisi bize 180 tane tuval hediye etti. Bu duyarlılığı karşısında bunun için de bir kampanya yürütmediğimiz için hayıflandım bile. Çok hassas ve özel bir insan. Kendisine buradan çok teşekkür ediyorum. Sabırsızlıkla 29 Şubat 2016 gününü bekliyoruz” diye konuştu.