Yarasa endişesi yargıya taşındı
Güncelleme Tarihi:
Havran Barajı’nın su tutmaya başlaması çevrecileri tedirgin etti. Taşındığı söylenen yarasalardan bir bölümünün akibetinin belli olmadığını belirten GÜMÇED, bilirkişi incelemesi istedi.
BALIKESİR’in Havran İlçesi’nde, 1995 yılında yapımına başlanan ve 72 milyon TL harcanarak geçen yıl ekim ayında tamamlanan, ancak sular altında kalacak mağaralardaki 20 bin yarasa nedeniyle faaliyete geçmesi ertelenen baraj, çevrecileri tedirgin etti. Taşındığı söylenen yarasalardan bir kısmının barajın su tutmasıyla akıbetlerinin belli olmadığını savunan Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Edremit Körfezi Şubesi, konuyu yargıya taşıdı. Açılacak davalara ilişkin Havran Asliye Hukuk Mahkemesi’nden delillerin tespiti istendi.
GÜMÇED Edremit Körfezi Şubesi Başkanı Mehmet Akif Öznal, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yarasaların yapay mağaraya taşınıp taşınmadığını araştırmak isteyen bilimadamları, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine alanda inceleme yapma izni vermediğini öne sürerek, yarasa kolonilerinin akıbeti konusunda ciddi endişe duyduklarını söyledi. Öznal, “Hukukun üstünlüğüne olan inancımızla mahkemeye başvurduk, delil tesbiti istedik, Bilirkişi tesbitinden sonra sonucu hep birlikte göreceğiz ve değerlendireceğiz” dedi.
En önemli mağara
Baraj havzası içinde kalan mağaranın 10 türden 20 bin yarasaya ev sahipliği yaptığını, bu nedenle Avrupa ve Türkiye’nin en önemli mağaralarından biri olarak kabul edildiğini anlatan Öznal, Çevre ve Orman Bakanlığı’nı eleştirdi.
Giriş yasak
Barajda su tutulmaya başlandığını, mağaraların önünde de güvenlik ekiplerinin konuşlandırılıp giriş çıkışların yasaklandığını vurgulayan Öznal, “Baraj yapımına kesinlikle karşı değiliz. Zeytincilerin doğal destekçisi olan yarasaların azalmasıyla, bölge ekonomisi için büyük değer taşıyan zeytinliklerdeki doğal dengenin de bozulması halinde, geri dönülemeyecek zararlara yol açılacağı yönündeki şüphelerimiz var. Üretici, zeytin sineği ile mücadele için her yıl milyonlarca lira ödüyor. Yarasaların yok olması zeytin sineğinin de çoğalmasına, dolayısıyla da yöre ekonomisine büyük bir darbe vurması anlamına geliyor” dedi.